Can Dündar,15 Yıllık bir araştırmanın ardından sponsorların desteği ile Mustafa filmini çekti. Vizyona giren filmde Atatürk ün içki tüketimi gündeme getirilmiş.

Vay sen misin Ata'ya dil uzatan, küçük düşüren. Vurun abalıya. Vurun söyletmencilerin sesleri arş-ı alaya çıktı.

Yapılamayan veya yapılmayan en güzel, en mükemmel fikirlerden eksik olarak yapılan eylemler her zaman iyidir. Her fikrin, ideolojinin, eylemin eksiği mutlaka olur. Bizim inanç kültürümüzde fikirlerin çokluğu, itikadın ise tekliği telkin ve tavsiye edilir.

Mustafa filmini tarihçiler, senaristler, sinemacılar, siyaset bilimciler elbette tenkit edecekler, övgüler ve yergiler de olacaktır. Yalan söyleyen Tarih yerine şeffaf olan doğrucu Davut tarih tercihimizdir. Muallim Naci’nin söylediği gibi kalmasın Allah’ım âlemde hiçbir hakikat nihan temennimizdir.

Gelelim sadede, ilim erbabı! Siyasetçi geçinmeye çalışan kerameti kendinden menkul zat-ı muhterem Yaşar Nuri, Mustafa filminde Gazinin alkol sahnelerine ifrit olmuş. Buyurmuşlar ki Mustafa’ “Atatürk’ü önce sıradanlaştırmak, sonra da dışlamak için yapılmış bir film”, “Bana göre bu film Atatürk’ü aleladeleştirmek için yapılmış. Aleladeleşirse etkisizleşir. Bu, Atatürk’e pusu kuranların oyunudur. Din adamı ya hemen tevil gereğini duyma hissine kaptırmış kendisini. Bilinmelidir ki zırva tevil götürmez, gündemde kalabilmek, Atatürk’ü korumak adına Fatih Sultan Mehmet’e dil uzatmış.

Birincisi, Atatürk’ün, Yaşar Nuri’nin korumasına ihtiyacı yok. Ne tarih, ne de Atatürk Yaşar Nuri’ye böyle bir görev tevdii etti. İkincisi, Yaşar Nuri Öztürk de bilir ki “Sen olmasaydın, sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım” ilahi hitabına muhatap âlemlerin efendisi Hazreti Muhammed; ‘Müslüman yalan söyler mi?’ sorusuna cevaben ‘asla söylemez’ buyurmuşlardır.

Yaşar Nuri Müslüman olduğuna, hatta İslam’da otorite olduğunu iddia ettiğine göre yalan söylememesi gerekir. Yalan söylemenin günah olduğunu hele ki iftiranın çok daha büyük ayıp ve günah olan bir fiil olduğunu bilir, bilmesi gerekir. Şimdi yalancı ve iftiracı olmaması için –hiç temenni etmeyiz- Konstantinopolis’i İstanbul yapan, “Konstantinopolis bir gün mutlaka feth olunacaktır, Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, Onun askerleri ne güzel askerlerdir” kutlu kelamına muhatap olan Fatih Sultan Mehmet’in şarap içtiği iddiasını ispatlaması gerekmez mi?

Müslüman iftira atmaz, ilim adamı, dini otorite bilgisiz, belgesiz konuşmaz, insanım diye sokağa çıkan, bir şahsın zaafını meşrulaştırmak için başka bir şahsı aynı fiil ve zaaf ile itham etmez, ilzam etmez. Yaşar Nuri, Atatürk’ün bu zaafını hiçbir zaman gizlemediğini, Atatürk’ün de insan olduğunu, layüsel olmadığını, hatadan, günahtan münezzeh olmadığını çok iyi bilir.

Haydi, görev başına Sayın Öztürk! Tarihten bir kaynak bir belge göster. Atatürk’ün içki içmesi kurucu devlet adamlığı vasfına, özelliklerine, yeteneklerine nasıl ki halel getirmezse Velev ki Fatih Sultan Mehmet’in de içki içmiş olması büyüklüğüne, çağ açıp çağ kapatma özelliğine halel getirmez. Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşamış irşat ve gönül adamlarından Seyit Abdülhakim Arvasi’nin bir sözünü burada zikretmekte fayda var. “Bir şahıs ömür boyu ağzına bir damla içki koymasa haram olduğu için değil sağlığıma zararlı olduğu için içmiyorum derse kâfir, ama bir şahısta ömür boyu şarap fıçısının içinde yaşasa ama bilse ki içki haramdır, bırakmak için çaba sarf etse sadece günahkârdır.”

Yaşar Nuri, tarihine, çağ açıp çağ kapatan Atasına bühtanda bulunmamalı. Torun Yaşar! Büyük Fatih in küçük Yaşar’ı iddiasını belgelendirmelidir. Tarihçiler, ilahiyatçılar, siyaset bilimciler velhasıl tüm kamuoyu belge, bilgi ve delil istiyor, mutlaka bekliyor. Yaşar Nuri unutmamalıdır ki “Kim günah işleyip de tövbe eden kimseyi işlediği o günahtan dolayı kınarsa kendisi o günahı işlemeden ölmez.”(hadis), “Kim bir kardeşine onda olmayan bir fiili isnat ederse isnat ettiği fiili işlemeden Allah o kişinin canını almaz.” (hadis)
Ahh Yaşar Ahh, üzüyorsun bizi!

Yaşar unutma ve haydi durma tarihi belgeni göster, iddianı ispat et. Yoksa müfteri derler adama. Bilirsin ki Yaşar, iddiasını ispat edemeyene müfteri diyorlar.

Yaşar, unutma, ama asla unutma Su-i misal emsal olmaz.