Heyecan başlıyor...

Heyecan başlıyor...

19 gün süren bir aradan sonra Süper Lig yeniden başlıyor..
Heyecan, 17 hafta boyunca tüm hızıyla sürecek.. Bu süre zarfında tüm ekipler müthiş mücadele verecek..
Kimi zirveyi zorlayacak, kimi ortalarda idare etmenin yollarını arayacak, kimileri ise düşmemenin mücadelesini yapacak..
Ancak, korkunun ecele faydası yok, birileri mutlaka düşecek.. Mukadderatta ne varsa o olacak..
Dileriz ikinci yarıda herşey futbol adına iyi olur.. Tüm müsabakalarda centilmenlik, barış ve kardeşlik ön plana çıkar..
Tabii buna sahadaki futbolcu, kadar, tribündeki taraftar, kulüp yöneticileri, hakemler ve de spor medyası da yardımcı olmalıdır..
Usulden oldu artık, sezon başı ve 2. devre öncesi bu tür yazıları kaleme alıyoruz.. Niyetimiz, bazı kişi ve kuruluşlara sporun özünü aktarmak.. Spor ne için yapılır, sevgi, centilmenlik, dostluk ve kardeşlik spor denen bu önemli olgunun neresinde olmalıdır?..
Yıllardır söylüyoruz, bir kere daha hatırlatalım..
1- Hakemlere büyük iş düşüyor.. Hakemler futbol kurallarına kesinlikle uymalılar.. Kafalarına göre düdük çalmamalılar..Topa yakın olmalılar.. Futbol oynatmaya yardımcı olmalılar, oynatmamaya değil.. Hata olabilir.. Kabul edilemez olan peşin hükümdür, ön yargıdır.. Kısacası; işin içinde eyyam olmamalı, alın teri hırsızlığı yapılmamalı..
2- Yöneticilere baktığımızda onlara da büyük görevlerin düştüğünü görüyoruz.. Tansiyonu artıran demeçlerden kaçınmalılar.. Son zamanlarda adeta moda oldu.. Futboldan bihaber, kulüpçülüğü, tanınma, meşhur olma, basamağı olarak gören pek çok yönetici görüyoruz.. Bu işleri sadece sevmek yetmez, bilmek ve yaşamak da gerekli..
Spordan anlayan, rakiplerini de dost gören yöneticilerin çoğalması en büyük dileğimizdir..
3- Gelelim futbolculara; Futbol oyununun Mehmetçik’leri.. İşlerini en iyi yapmak zorundalar.. 0na eyvallah.. İyi güzel de tribünleri tahrik edici hareketler neyin nesi peki?.. Bir kere, bundan kesinlikle kaçınmaları gerekir.. Tribünlere oynamamaları gerekir.. Başarı, rakiplerinin de hakkı.. Centilmenlikten kesinlikle ayrılmamalılar..
4- İki çift laf da taraftarlara.. Ne yapın edin, tribünlerdeki sayıları az ama tesir sahaları geniş fanatikleri ayıklayın.. Takımlarınızı elbette destekleyin, ancak ölçüyü kaçırmadan yapın bunu.. Takımınız kadar rakip takımın da sahadan başarılı çıkmaya hakkı var.. 0la ki, takımınız kaybetti.. Bu, dünyanın sonu mu?.. Sporun kardeşlik ve dostluk olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın..
5- Son söz spor medyasına.. Bu grubun herkesten fazla kendisini yenilemesi gerekiyor.. Bazılarını ayırıyorum, fakat önemli bir kısmının tribünlerdeki taşkınlıklarda payı var!.. Adam nasılsa bir köşe sahibi olmuş, elindeki kalemi “satır” gibi sallıyor.. Yazdığı yazının tribünlerde patlayacak bir bomba olabileceğini hiç düşünmüyor.. Esiyor, kükrüyor.. Ve tabiiki ayıp ediyor..
Dedikodu ve mikser türü yazıların son bulmasını umuyorum.. Atmasyon haberler de aynı şekilde.. özellikle de kendilerini spor gazeteleri olarak tanımlayanlara sesleniyorum; sayfalarında “ARA BENİ” mesajları gibi ahlak dışı reklamlara yer vermemeliler..
Evet değerli dostlarım, 2007-2008 sezonunun ikinci yarısı temiz geçsin.. 0yunlar şaibesiz sona ersin.. Kim şampiyon olacaksa olsun, ama ön plana centilmenlik çıksın..
Diyeceğim bu kadar..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi