“Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!”
Yeryüzünde yapılan ilk ev/mabet: Ka’be! Şirkten tamamen arınıp Tevhîd’in hakikatini yaşamak, Beyt’i tavaf edip Allah adına kıyâm, rükû ve secde etmek için(22/25) yapılan ibadet: Hacc! Rabbimizin “gücü yetenler üzerindeki hakkı” olarak farz kıldığı kutlu Tevhîd yolculuğu!.. “Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev/mâbet, Mekke'deki (Kâbe)dir.” “Orada apaçık nişâneler ve İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren güvenliktedir. Ona bir yol bulup güç yetirenlerin Ev’i haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim inkâr ederse, şüphesiz Allah âlemlerden müstağnîdir.”(Âli İmran 3/96-97)
Hz.İbrahim, oğlu İsmail’le birlikte(aleynimüsselam) Kâbe’yi inşa ederken şöyle dua etmişti: “Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.” (Bakara 2/128)
Teslimiyet ve tevbe dolu bu duayı kabul buyuran Rabbimiz, hacc ibadetinin usûllerini bize beyan buyurdu:
“İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya gerekse uzak yollardan gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.” “Tâ ki kendileri için faydalara şahid olsunlar ve Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yeyin. Zorluk çeken yoksulu da doyurun.” “Sonra kirlerini gidersinler; adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atîk'i tavaf etsinler.” “İşte böyle! Kim Allah'ın yasaklayıcı buyruklarını saygıyla gözetirse, bu, Rabbi katında kendisi için daha hayırlıdır. (Haram olduğu) size okunanlar dışındaki hayvanlar size helâl kılındı. O halde pislikten ve putlardan sakının; yalan sözden sakının.” “Allah'a şirk koşmaksızın, hanifler olarak. Kim Allah'a şirk koşarsa; gökten düşüp de kuşların didikleyip kapıştığı veya rüzgarın uçuruma attığı bir şeye benzer.” “İşte böyle! Her kim Allah'ın şiarlarını tazim ederse, şüphesiz bu, kalplerin takvâsındandır.” “Onlarda sizin için adı konulmuş bir süreye kadar yararlar vardır. Sonra onların yerleri Beyt-i Atik'tir.” “Biz; her ümmet için kurban kesmeyi meşru kıldık ki Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar. İlahınız, bir tek İlah’tır; O'na teslim olun. Sen ihlaslı/itaatkâr olanları müjdele.!” (Hacc 22/27-34)
“Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Fakat alıkonulursanız, kurbandan kolayınıza geleni gönderin. Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hasta olursa veya başında bir eziyet bulunursa; ona oruçtan, sadakadan veya kurbandan fidye (gerekir). Emin olduğunuz vakitte; kim hacc zamanına kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban (keser). Ama bulamazsa, hacc günlerinde üç; döndüğünüz vakit yedi gün olmak üzere tam on gün oruç tutar. Bu; ailesi Mescid-i Haram'da oturmayanlar içindir. Allah'tan sakının. Ve bilin ki Allah, azabı pek şiddetli olandır.” “Hacc bilinen aylardır. Böylelikle kim onlarda haccı farz/ifa ederse (bilsin ki) haccda kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga-döğüş yoktur. Siz hayır adına ne yaparsanız Allah onu bilir. Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri benden korkup-sakının.” “Rabbinizden bir fazl istemenizde sizce sakınca yoktur. Arafat'tan hep birlikte indiğinizde Allah'ı Meş‘ar-ı Haram'da anın. O sizi nasıl doğru yola yöneltip-ilettiyse siz de O'nu anın. Gerçek şu ki siz bundan evvel sapmışlardandınız.” “Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın. Allah'tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyicidir.” “(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde artık atalarınızı andığınız gibi hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: ‘Rabbimiz bize dünyada ver’ der; onun ahirette nasibi yoktur.” “Onlardan bir kısmı da: ‘Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!’ derler.” “İşte onlar için, kazandıklarından büyük bir nasip vardır. Allah'ın hesabı çok süratlidir.” “Sayılı günlerde Allah'ı anın. Kim hemen iki gün içinde dönerse günahı yoktur, geri kalana da günah yoktur ama sakınan için. Allah'tan sakının ve gerçekten bilin ki siz O'nun huzurunda toplanacaksınız.” (Bakara 2/196-203)
“Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın işaretlerindendir. Böylece kim Ev’i (Ka'be'yi) hacceder veya umre yaparsa artık bu ikisini tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim de gönülden bir hayır yaparsa (karşılığını alır). Şüphesiz Allah şükrün karşılığını verendir, bilendir.” (Bakara 2/158)
Kur’ân-ı Kerim Maide 5/1-2 ve 96. âyetlerde de; “ihramlı iken avlanma” yasağına kesin uymayı, “Allah'ın şiarlarına, haram olan ay'a, kurbanlık hayvanlara ve (onlardaki) gerdanlıklara, Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere asla saygısızlık etmemeyi” emreder. “İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah'a karşı sorumluluklarınızı kuşanın! Bilin ki Allah’ın azabı çetindir” buyurur. “Huzurunda haşrolunacağınız Allah'tan korkup-sakının” ikazını tekrarlar.
Allah Rasûlü’nün (s.) usûllerini örnek olarak bize gösterdiği hacc ibadeti ile ilgili bu âyetlerde geçen temel kavramlar, hacc’ın ruhunu özetler: Tevhid, teslimiyet, tevbe, af, tavaf, kıyâm, rükû, secde, kurban, zikir, şükür, dua, istiğfar, ta‘zim, ihbât/ihlas, fazilet, bereket, hidayet, istikamet, emniyet, şahitlik, temizlik, hayır, birr, iyilik, takvâ ve sorumluluk bilinci, hesap ve haşr hazırlığı, şirkten uzak durma... Rabbim tüm hacc yolcularını ve diğerlerini bu erdemlerle donatsın. Kardeşiniz de bu duygularla yola çıkıyor ve “lebbeyk: geldim yâ Rabbi” demeye hazırlanıyor. Cümlemiz ve ümmetimiz için duacıyım. Haccdan dönünceye kadar Allah’a emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.