Dinler arası diyalog/ittifak ve Papa
Roma Katolik Kilisesi lideri Papa 16. Benediktus, İtalya’nın eski Senato Başkanı Marcello Pera’nın “Perche Dobbiamo Dirci Cristiani” (Hıristiyan Olduğumuzu Neden Söylemeliyiz) başlıklı yeni kitabıyla ilgili yazdığı mektupta; dinler arası diyaloğun “Kişinin kendi inancını parantez içine alması” anlamına geleceğini savunmuş, “Dar anlamda dinler arası diyalog mümkün değildir” görüşünü de dile getirmiş. (http://www.ntvmsnbc.com/news/466881.asp)
Demir leblebi cinsten bu açıklamaları ele almak için önce yaşadığımız sürecin filmini biraz geriye sarmamız gerekecek.
2006 yılında, Birleşmiş Milletler'in gözetiminde, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Başbakan Luis Rodriguez Zapatero öncülüğünde Türkiye ve İspanya'nın eşbaşkanlığında, 21. yüzyılın barış inisiyatifi diye "Medeniyetler İttifakı" projesi dünyaya ilan edilmişti.
Bana göre iyi bir mutfak çalışmasının ürünü değildi proje. İran eski Cumhubaşkanı Muhammed Hatemi'nin geliştirdiği "Medeniyetler Arası Diyalog" konseptinden esinlenerek, diyalog çağrısı ittifak çağrısına dönüştürülmüştü.
"Medeniyetler İttifakı", işin hakikatinde, Amerika liderliğinde küresel işgale soyunmuş azgın bir güce "uzlaşma" sunma girişimiydi. Amerikan sistemini manüple etmiş neocon ekip, 11 Eylül saldırılarını kaldıraç güç kılıp “Medeniyetler Çatışması” teorisini hayata geçirirken, bizimkiler de, bunlara dur diyebilmek için "ittifak" söylemini öne çıkarmıştı. Uluslararası ihtilafların savaşmadan, diplomatik yollarla, uzlaşarak ve hatta bir medeniyet ittifakı kurarak çözüleceğini söylüyorlardı.
Bu bağlamda, küresel fethe karşı çıkan Batı içi merkezlerden de büyük destek alacaklarını umuyorlar ve oluşturulacak geniş çaplı bir ittifak platformunda çatışmacı merkezleri de bu zemine zorlayabileceklerini düşünüyorlardı. Hâlâ da öyle..
Ama, Papa, yukarıdaki söylem ve duruşuyla ittifak söylemini zora soktu. Daha doğrusu imkânsız olduğunu deklare etti.
“Medeniyetler İttifakı” malûm olduğu üzere dinler arası bir ittifakı hedefliyordu. Bundan da kasıt, evvelemirde İslâm medeniyeti ile Hıristiyan Batı medeniyetinin ittifakı idi.
Hıristiyanlığın en güçlü temsil merkezi olan Vatikan, bırakın “ittifak” girişimini, diyalog çalışmalarına bile tepkisini beyan etmiş bulunmaktadır.
Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ittifak çağrılarını yaparken, “Biz artık diyalog demiyoruz, onu aştık, ittifak diyoruz” derken, ittifakın diyalogtan daha öte birliktelik olduğunun altını çiziyordu. Papa’nın bu ittifak çağrısına biraz geç de olsa cevabı, sizce de çok ağır ama net olmamış mıdır?
“Papa’nın duruşu önemli değil, İspanya ve BM’nin desteği var ya” denebilir mi? Sanmıyorum.
Hıristiyan medeniyeti adına Papa’nın onay vermediği bir açılımı Katolik dünya hesabına kimse yürütemez, destekleyemez; zira o dünyada bu bizzat Tanrı’nın iradesine karşı gelmek addedilir. Bu söylediğimi abartılı bulanlar, Papa’nın Katolik inanç sisteminde konumunu iyi bilmek durumundadırlar.
O, yeryüzünde Tanrı’nın iradesini temsil eder. Bizdeki gibi bir din otoritesine tekâbül etmez, onun mânevî şahsı hatalardan bile münezzehtir. Söyledikleri sadece kendisini bağlamaz, Katolik dünyayı da bağlar.
“Medeniyetler İttifakı”nın eşbaşkanı İspanya, Katolik bir devlet. Halkı Vatikan’a bağlı. İspanya demokrasisi, halkın iradesini nasıl inkâr edebilir ki?
Çatışma teorileri karşısında aceleyle hazırlanmış ittifak projesi, kervanın herzaman yolda dizilemediğini gösteriyor.
Siyasi literatürde, daha çok savaş dönemlerinde kullanılan "ittifak" kavramı, bir savaşı bitirmek ya da ortak düşmana karşı beraber hareket etmeyi anlatır. Bu yüzden çok farklı çağrışımları olan bu kavramın, yapılmak isteneni tam ifade etmediğini başından beri dillendirdim.
İttifak teorisinin legal zemini ve referans kaynakları da zayıftı.
Medeniyetimiz adına, "İbni Arabî, Mevlana ve Yunus Emre" gibi sufi geleneğin bir damarını referans almıştı proje. Asıl referans kaynakları Kur'an, Sünnet ve bunlardan neşet etmiş ilmî mirasa pek vurgu yapılmamıştı.
Projenin referans kaynakları bizde çok cılızdı. Batı medeniyeti adına da aynı şeyler söylenebilir. Belki de daha fazlası. Çünkü, Katolik Kilise’nin ruhanî lideri, ittifakı bir tarafa bırakın, diyaloğu bile; “Kişinin kendi inancını parantez içine alması” olarak tanımlayarak bunu fâş etmiştir.
Hıristiyan dünyanın liderinin onay vermediği diyalog/ittifak projesinin referans kaynağının güçlü olduğu söylenebilir mi?
"Medeniyetler Çatışması" teorisini onlar üretti, biz "Medeniyetler İttifakı" dedik. Şimdi de en üst dinî mercî çıkıp, buna da “Hayır” diyor.
Buna hayır derken, Papa’nın çatışmadan yana taraf olduğunu söylemek istemiyorum. Ancak, medeniyetlerin beslendiği dinlerin genetik yapısının buna müsait olmadığını, en azından temsil ettiği Katolik Kilise’sinin buna onay vermediğini dillendirdiğini düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.