Yunanistan’da ayaklanma
Yunanistan’da halkın ayaklanması, hiç de beklenen bir olay değildi. 16 yaşında bir delikanlının polis tabancasından seken bir kurşunla ölmesi üzerine gençler, işçiler ve işsizler ayaklandı. Yalnız olayın geçtiği Atina’da değil, bütün ülkede... Hatta Avrupa’daki Yunan temsilcilikleri -İstanbul Başkonsolosluğu dahil- masûn kalmadı.
Olaylarda 1 kişi öldü ama, oluşan hasar şimdiden 1 milyar euroyu buldu. Genel grev başladı. Sol bir ayaklanma karakteri belli. Başbakan Karamanlis neo-anarşistler dedi.
27 Mayıs 1960 öncesinde İstanbul’da tanka tırmanan bir üniversite öğrencisinin seken polis kurşunu ile ölmesini hatırlattı ki, Moskova’ya bağlı Komünist Gençlik Örgütü üyesi idi. 27 Mayıs gibi Atatürk Türkiye’sini berbâd eden, Atatürk Meclisi’ni kapatan, komünizmi ülkemizde yeşerten, başımıza ölesiye hayat boyu lordlar çıkaran bir darbenin sebepleri arasında gösterilmiştir.
Yunanistan, Türkiye ile beraber Avrupa Birliği üyelik müzakerelerine davet edilmiş, başbakanımız başta devletimizin belli başlı kuruluşları müzakereye başlamak için 10 yıl müddet istemişlerdi. Yunanistan kurnazdır, akıllıdır, üzerine atladı, 1.1.1981’de tam üye oldu. 45 milyar dolar da hibe alarak, Türkiye ile eşit yoksullukta bulunmasına rağmen, zengin ülkeler arasına geçti.
O zamandan bu yana Avrupa Birliği’nde hibe sistemi kalktı. Müzakere çıtaları yükseldikçe yükseldi. Sovyetler’den ayrılan devletler tekrar Moskova’nın pençesine düşmemesi için acele üye kaydedildi, çoğu hiç demokrasi yaşamamış fakir ülkelerdi. Bu bâdirede eyvah ki gene biz Türkler yandık. Çağdaş uygarlık çizgisinde yarım asır kaybettik.
Avrupalıların her çağda gözdesi olan Yunanlılar, refaha gömülmenin verdiği dayanılmaz rehâvetin şımarıklığı ile hükümetlerine başkaldırdılar. Karamanlis düştü düşecek. Hiç de hayırlı bir olay değil. Ne Yunanistan, ne Avrupa için... Böyle protesto ve gösteri olmaz. Biz tarihçiler böylesine ayaklanma diyoruz, isyan bile olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.