Konusu insan olan ilim dalları insanın 15-30 yaşları arasındaki dönemi “gençlik çağı” olarak ifade ederler. Beden ve zihin kabiliyetleri bu çağda hızlı bir gelişme gösterir. Kişilik ve kimlik arayışlarının hızlı olduğu bir dönemdir, bu “gençlik çağı” dönemi. Toplum bu dönemi “delikanlılık” kelimesiyle anlar ve anlatır.

Gençlik, bir milletin can damarıdır. Eğer bu damara gereken hassasiyet gösterilmez; yönlendirilmeye müsait bu devrede iyilik, doğruluk ve fazilet yolları gençlerimize empoze edilmezse, o zaman delikanlılarımızı “zehirli kanlı” haline getirmiş oluruz. Millet olarak yıkılırız.

Hepimiz bu ülkenin sahipleriyiz. Özellikle öğrencilik dönemlerini gençlik çağlarında geçiren çocuklarımızın yaşam tarzları hepimize üzüntü veriyor. Bu durum hepimize aile düzenimizi, maarifimizi ve dünyaya bakış tarzımızı yeniden gözden geçirmemizi gerektiriyor. Maarifimizin, islâha ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Gençlerimizin bozulma adımı bu yolla gerçekleşiyor.

Medya gençliğimizi iğfal ediyor.

Materyalist bir dünya anlayışı gençlerimizi doyumsuz bir hale sokuyor.

Mânevi yön dikkate alınmadığında nesiller muhafaza edilemiyor.

Müstehcenlik gençlerimizi azgın ve arsızlaştırıyor. Sadece nefsiyle meşgul olmaya sürüklüyor. İnsani vasıflarını yaşamaya engel oluyor.

İslâm dışı yaşam tarzları gençlere iyi örnek yollarını tıkıyor. Büyüklerin, örnek olacak hayatı yaşama noktasındaki noksanlığı, gençlerimizi iyi örnek görmekten mahrum bırakıyor. Bu da, geleceğimizin tehlikede olduğu sinyallerini veriyor.

Muhterem Müslümanlar!

Gençlik, bir milletin geleceğinin teminatı yücelmesinin yoludur. Peygamberimiz daha peygamberliğinin ilk yılında gençlere kucak açmıştı. İlk seslenişi ile birlikte çağrısına cevap verenlerin büyük bir kısmı 30 yaşın altındaydı. Ve onlar İslâm’ı yaymak için canla başla çalışan idealist gençlerdi.

Muhterem Müslümanlar!

Peygamberlerimizin daha gençlik dönemlerinde gösterdikleri yiğitlikleri Kur’ân-ı Kerim naklediyor. Birkaçını örnek olarak verecek olursak aklımıza önce Hz. İbrahim geliyor. Hz. İbrahim (a.s.), puta tapan kavmiyle tek başına mücadele etmişti. (Enbiya suresi. Âyet: 51 ve devamı.) Hz. Yusuf (a.s.) kendisiyle beraber olmak isteyen kadına karşı nefsine “dur” diyebilmişti. (Yusuf suresi 23. âyet ve devamı.) Ashab-ı Kehf olarak bilinen gençler ideallerini yaşamak adına mağarada kalmayı tercih etmeleri gençlerimize ne büyük örnek teşkil eder. (Kehf suresi, ayet: 10...) Hz. Musa (a.s.)’ın daha gençlik dönemindeki iffetli yaşantısı ne büyük bir ibrettir. (Kasas suresi. Ayet: 23-26)

“Allah’a ibâdet ile yetişen gençler,” (Buhari, Ezan 36) “Herkes kıyamet gününde; gençliğini nerede ve nasıl geçirdiğinin hesabını vermeden cennete giremeyeceklerdir” (Tirmizi, kıyamet 1.) Şimdiden hesabınızın hesabını iyi yapın. Allah’a kullukta ihmalkarlık yapmayın.