Sadaka çok sevaplı bir ameldir
Sadaka kavramı çok geniş mânâlar ifade eden bir kavramdır. Allah (c.c.) rızası için gönül arzusuyla yapılan bütün iyilikler, hayırlar ve yardımlar bu kavramın içine girmektedir.
* Bir insana tebessüm etmeyi bile Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz sadaka olarak sevap hanemize geçeceğini beyan buyurmuşlardır.
* İyiliği emredip kötülükten sakındırmak. (Müslim, Zekât 53. 54).
* Yoldan eziyeti kaldırmak. (Buhari, Cihad 127)
* Birine yol göstermek. (Buhari, Cihad 72).
* Eşyasını bineğine yükleyene yardım etmek (Ahmed bin Hanbel 2/350).
* Güzel söz söylemek. (Buhari, Edeb 34).
* Bir kişiye su vermek. (Tirmizi, Birr 36).
* Yırtıcı hayvanlara bir şey yedirmek. (Müslim, Müsâkât 7.).
* Hayır niyetiyle yapılan her hayırlı iş... (Buhari, Edeb 33)/. Bütün bunlar hep birer sadakadır.
Canlıların yararına olan bütün söz ve ameller sadakanın alanına girmektedir.
İslâm insanları Allah yolunda sadaka vermeye teşvik eder. Kur’ân-ı Kerim’de:
“Sevdiğiniz şeyleri infak etmedikçe hayra, kavuşamazsınız” (Âl-i İmran: 92) buyurulmaktadır. Bu harcamalar malı eksiltmez, aksine çoğaltır. (Hûd Sûresi. Ayet: 6) Sarf edilen malın yerine daha iyisi v eçoğu verilir. (Sebe Sûresi. Ayet: 39)
Sadaka, toplumsal dayanışmayı sağlayan bir ibadettir. Barışın da temelinde sadakayı görebiliriz. Yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesi toplumun barışı için önemle üzerinde durulması gereken bir meseledir. Bu temin edilmeden toplumun huzuru gerçekleşmez.
Sosyal dayanışmanın temelini oluşturan sadaka toplumun düzenini sağlar. Bu düzeni İslâm’dan gayri hiçbir güç sağlayamaz. Bundan dolayıdır ki, insanlık âlemi, İslâm’ın rahmet nefesine dünya var olduğu müddetçe muhtaçtır.
Sadaka kelimesi Kur’ân-ı Kerim’de iki anlamda kullanılmıştır.
* Birincisi, zekât anlamındadır.
* İkincisi, kişinin kendi inisiyatifiyle verdiği, söylediği ve amel olarak işlediği sadaka hükmündeki şeylerdir.
Birinciye Tevbe Sûresi ayet: 587 ile 103’üncü ayetler örnektir.
İkinci tanıma da Tevbe Sûresi, 79, Bakara: 264. 280. Nisa: 92. Maide: 45’inci ayetler örnektir.
* Sadaka vermenin vakti yoktur. Her zaman ve mekânda verilebilir.
* Sadaka vermeden yolculuğa çıkmayalım.
* Profesyonel dilenciye üç-beş kuruş vermek sadaka değildir. Sadaka, Allah rızası için yardımdır.
* Sadaka vermenin karşılığı cennettir.
* Sadaka cihadın ayrılmaz bir parçasıdır.
* Sadaka nimete şükrün ifadesidir.
* Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
“Sıhhatinizi sadaka vererek koruyunuz.”
“Hastalığınızı sadaka vererek tedavi ediniz...” buyurmuştur.
Demek ki, gökten dolu yağar gibi hastalık yağması bu insanların sadaka vermemesindendir.
* Sadaka, Müslümanın en büyük sigortasıdır. Sadaka belâları def eder, kazaları önler.
* Mevlana hazretleri: “Fakire verilen, daha onun eline geçmeden Allah’a ulaşır” diyor. Ne muazzam bir hayırdır bu amel ve söz...
* Sadaka veren kişi cennet gibi bir insandır. Böyle bir insan, içinde bulunduğu eve cennet kokusu verir. Onunla olan beraberlik âdeta cennete bir an yaşamak gibidir.
Allah (c.c.) böyle olmayı ve böyle olanlarla birlikte olmayı hepimize nasip eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.