Daha beteri olamaz
Dünya, G. W. Bush’un başına geleni konuşuyor, televizyonlar, o görüntüleri tekrar tekrar yayınlıyor. Bush, sanki Irak halkı yolunu gözlüyormuş gibi kalkıp Bağdat’a gitti. Oysa Amerikalı Bush’tan memnun kalmadığı gibi Iraklılar da nefret etmekteler. Saddam’ın elinde atom var, nükleer silah var iddialarıyla Irak’a girdi. Taş üstünde taş bırakmadı. Irzlar, namuslar yerle bir edildi. Ülke parçalara bölündü. İki milyona yakın insan öldü. Hemen neredeyse herkes yer değiştirdi. İki milyona yakın insan yurt dışına çıktı. Başa getirilen ısmarlama hükümetle anlaşmalar yapılarak petrol kuyuları Amerika’ya bağlandı. Oğul Bush, şüphesiz ki gelmiş geçmiş Amerikan başkanları içinde en kabiliyetsizlerden biridir. Tarih bunu şimdiden böyle yazmaya başladı. Türk-Amerikan münasebetleri onun zamanında dibe vurarak hiçbir devirde görülmediği kadar kötüleşti. Barack Obama’nın zaferi tek başına kendi muvaffakiyeti değildir. Eğer Bush değil de bir başkası ardından aday olsaydı, Cumhuriyetçi aday tekrar kazanabilirdi.
Yalanlara dayanarak işgal yapan.
İşgal ettiği ülkeyi sömüren.
İşgal ettiği ülkede akla-hayale gelmeyen kötülükler işleyen.
Dünya basınında kendisini tenkit eden kanaat önderleri hakkında baskılar uygulatan.
Amerika’nın müttefikleriyle arasını bozan.
Guantanamo diye Nazi kamplarından bin beter yüz karalarını yarınlara kirli bir sayfa halinde bırakan bu adam hangi akla hizmet kalkıp Irak’a gitti? O şanlı Amerikan istihbaratı, benzer bir hadisenin yaşanacağı tahminini yapamadı mı?
Basın toplantısında el Bağdadî tv muhabiri Muntasar el Zeydî, kürsüdeki Bush’a arka arkaya ayakkabılarını fırlattı. 2008 Biterken zirve olayını yaşadı. Ne Obama’nın seçilmesi, ne kriz, ne Bombay baskını. Yılın olayı budur. Bir başkan, hatta bir insan, bundan daha beter aşağılanamaz. Irak’ta muhabir lehine gösteriler yapılmakta. Kendisi kahraman ilan edildi. Bakalım bir protesto hangi olgunlukla karşılanacak.
Gazetecinin görevi protesto mu? Diye sorulabilir. Olayı ülkesi işgal edilen anlayabilir. Elbette onun işi habercilikti ama, ateş düştüğü yeri yakar. Eğer Muntasar el Zeydi suçluysa Hasan Tahsin de suçludur. Üstelik Hasan Tahsin, işgalci Yunan askerine kurşun atmıştı.
Hani Amerikan seçimlerinden sonra bir haber vardı. Bush’un ruh bozukluğu içinde olduğu bildiriliyordu. Habere göre eşine şöyle diyormuş “Lora, niye beni kimse sevmiyor?” Ayakkabı darbesinden sonra bu hali daha da kötüye gidebilir.
Her ne ise gitmesine az kaldı. ABD’ye de dünyaya da geçmiş olsun. Obama’nın işgalin ilk gününden bugüne yaşananları çok iyi tahlil edeceğine inanmak istiyoruz. İşgale son vereceğini taahhüt etmişti. Gerçi Bush takımı giderayak elini kolunu bağlayan kanun yaptılar ama bunları aşmalı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.