Diyalogcular tevbe edin

Diyalogcular tevbe edin

Önce şunu ifade edelim ki; İslam kıyamete dek tüm insanlığa gönderilmiş yegane dindir. Adem (as) den son peygamber Resûlullah (sav) a dek tüm peygamberlerin dini tektir ve islamdır. “Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır.” (Ali İmran 3/19) “Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Ali İmran 3/85)
Yani İbrahim (as) in dini de Musa (as) nın dini de İsa (as) nın dinide islamdır. Yahudilik ve hristiyanlık ise, ehli kitabın Tevrat ve incilin asıllarını tahrif ettikten sonra kendilerine taktıkları sıfatlardır. Kur'an-ı kerim de geçen Yahudilik ve hristiyanlık ifadeleri de bu manadadır. Yoksa Allah (cc) Musa (as) ya Yahudilik, isa (as) ya da hristiyanlık diye bir din göndermiş değildir.
Dolayısıyla “Dinler arası diyalog” “semavî dinler” “İbrahimî dinler” gibi ifadelerdeki çoğul takıları Allah (cc) ın birden fazla din indirdiği izlenimi veriyor ki; buna inanmak imanı yok edebilecek tehlikededir.
“İbrahimî dinler” ifadesi ise İbrahim (as) e birden fazla din nisbet etmek olup aynı tehlikededir. “İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi.” (Ali İmran 3/67)
Diyalogcular da bu ifadelerde suçüstü olduklarının farkına vardılar ki; hilelerini kamufle edecek “dindarlar arası diyalaog” “medeniyetler arası diyalog” “medeniyetler ittifakı” gibi farklı söylemler geliştirdiler. Ancak isim değişikliği işin aslını değiştirmedi.
Diyalogdan maksat değişik inançlardaki insanlar arsında bir yakınlaşma ve hoşgörü ortamın oluşturulması olsa bu zaten asırlardır İslam ümmetinin uyguladığı bir şeydir. Tarih boyu ehli kitap İslam ve Müslümanlara hiçbir hoşgörü örneği sergilemediği halde ne oldu da bin beş yüz yıldır devam eden kin ve nefretten sonra tersi bir tavra büründü. Misyonerlik vb. maksatlarla özel yetiştirilmiş haham ve papazlarla yapılan bu çıkarma neyin nesi?…
Filistin, Keşmir, Çeçenistan, Irak, Afganistan, Sudan, Somali, Eritre, Moro vb nice İslam coğrafyalarında katliam ve soykırım yapan caniler ve coniler bu haham ve papazlarla aynı dinden değillermi? Bu vahşetten iftar sofralarına davet ettiğiniz haham ve papazların dahli yokmu? Peki haberleri de mi yok?
Neden tüm bu katliamlara seyirci kalıyorlar? Neden bu vahşete karşı insanca bir ses vermiyorlar? Bu diyalogun şu an faydası olamayacaksa ne zaman olacak.
Hani diyalogun bir amacı da dünyaya barış gelmesi için çalışmaktı. Savaşları durdurmak, açlıktan ölen mazlum insanlara yardım etmek, dünyayı sarmalayan ahlaksızlıkla mücadele etmek vs… vs…
Biz kendimizi biliyoruz bileli İslam aleminde işgal, sömürü ve katliam hiç durmadı. Kan, gözyaşı ve feryadu-figan hiç dinmedi. Neden?... Biz kendimizi biliyoruz bileli İslam aleminden hiç bir ülke herhangi bir batı ülkesine saldırmadı, onların ise hiç saldırıları durmadı. Neden?...

YERLİ DİYALOGCULARA ÇAĞRI
• Ey! Diyalogcular; bu haham ve papazlar yalan söylüyorlar. Bunlar kendi peygamberlerine bile yalan söylemiş, onları yalanlamış, hatta nice peygamberlerini katletmiş olan mel’un bir soydandırlar. Geri dönünün ve tövbe edin.
• Bunca yıldır ehli kitap sadece aldattı ve aldatmaya da devam ediyorlar. Haham ve papazları rezidanslarda sizlerle diyalog şarkıları söylerken, bombacıları da mazlum Müslümanlara bombardımanlarıyla adeta şarkı söylüyorlar. dönünün ve tövbe edin aksi halde mahkemeyi kübrâda, onların katliamlarına ortaklıktan yargılanabilirsiniz.
• Ehli kitabın da cennetlik olacaklarını fısıldayarak, hem onlara hem de müminlere büyük kötülük yaptınız. Çünkü onların muharref düşüncelerini “semavî dinler” “İbrahimî dinler” gibi ifadelerle meşrulaştırdınız. Siz böyle diyeceğinize Resûlullah (sav) ın yaptığı gibi onları islama davet etseniz enaz içlerinden bir kısmı iman edip kurtulabilirdi. Siz onların hidayet yolunu tıkadınız tövbe edin.
• Sizin bu girişimleriniz sonucu müminlerden niceleri ehli kitabın cennetlik olduğuna inanmaya başladılar. Bir kafirin cennetlik olduğuna inanmak kişiyi küfre götürüp ebedi cehennemlik yapacak kadar büyük bir cürümdür dolayısıyla tövbe edin.
• “Kelimeyi tevhidin sadece birinci bölümünü “lê ilêhe illellâh” kısmını söyleyip, ikinci kısmını “Muhammedun Resûlullah (sav)” söylemeyenlere rahmet ve merhamet nazarıyla bakılmalıdır.” Diyerek imanın iki rüknünün arasını ayırdınız tövbe edin.
• Ehli kitapla ilgili ayetlerin sert olduğunu, bu ayetlerin eski ehli kitap için olduğunu,bu günkiler için bu ayetlerin geçerli olmadığını söyleyerek Kur'an’a iftara attınız tövbe edin.
• Papaya mektubunuzda haddinizi aşarak tüm ümmeti temsil pozisyonuna girip ümmetin izzetini beş paralık ettiniz tövbe edin.
• “Ehli kitapla âmentüde birliğimiz” var diyerek misyonerlerin ekmeğine yağ sürdünüz. Bunun sonucu olarak kaç vatan evladının din değiştirdiği bilinmiyor. Bunların sayısı belki abartıldı, ancak siz bu batıl fikirleri semavi din diye lanse ederek bir mü'min in bile küfre girmesine sebep olmuşsanız bunun hesabını veremezsiniz bu sebeple dönünün ve tövbe edin.
• Bu milleti ucuz cennetle kandırıp şirke ve tuğyana karşı dik duruş yerine, eğilip bükülmesini onlara öğrettiniz tövbe edin.
• “Baş örtüsü furuattır” “islam’ın temel meselerinden değildir” diyerek tesettür kalesinin yıkılmasına ön ayak oldunuz tövbe edin.
• Filistin vb yerlerde işgal edilen vatan, namus ve mukaddesatı uğruna cihad eden ümmetin yiğit evlatlarına terörist dediniz ve hala da dolaylı olarak demeye devam ediyorsunuz tövbe edin. O halde bizim kurtuluş savaşı kahramanı ecdadımız da teröristler mi?
SONUÇ OLARAK
Ey! Diyalogcular, Gazzede katledilen masum yavrular, kadınlar ve yaşlılar hatırına, nice ebu gureyblerde işgence ve insanlık dışı muamelelere maruz kalan mazlumlar hatırına, namusları payımal edilen mümine kadınlar hatırına, bu gün Yahudi işgali altında inleyen, islamın ilk kıblegâhı, Mîracın ilk durağı ve etrafı mubarek kılınan mescidi aksa hürmetine….
Gelin bu haham ve papazların kanlı ellerini sıkmaktan vazgeçin. Onları iftar sofralarına davet ederek şirk ve katliamlarını meşrulaştırmayın. Yok eğer illede devam edecekseniz diyalog konusunda samimiyetlerini ispat etsinler. Bunun için, İslam aleminde süregelen katliam, vahşet, işgal ve sömürülerin karşısında olduklarını dünya kamu oyuna deklare etsinler. Yok eğer bunu yapmazlarsa Filistinli her malum gibi sizde “hasbunellâhu ve ni’mel vekîl / bize Allah (cc) kâfidir ve o ne güzel vekildir” deyin.
O zaman ne okul ve yurtlarınıza, nede hizmetlerinize bir şey olmaz korkmayın ve dik durun. Şu ayetleri hatılayın. “Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Mü’minler, ancak Allah’a tevekkül etsinler.” (Ali İmran 3/160) “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size
yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” (Muhammed 47/7)
Allah (cc) ım şahid ol ki tebliğ ettim…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi