Tekfire Yeni Başlayanlar için 'Tekfir Dersleri'
Hangi ortamlarda tekfircilik virüsünün yaygın olduğunu ve hangi karakterli kişilere tekfir virüsünün kolayca bulaşabileceğini az çok biliyorum.Tekfir virüsü taşıyıcı kardeşlerin hangi ayetleri delil aldıklarını ve hangi ilim adamlarının fetvalarıyla hareket ettiklerini de az çok biliyorum….
Tekfir konusunun en ince detayına inip muhatabımı bu virüsten kurtarmak için yeni bir kitap hazırlığına başladım. ‘ Tekfire Yeni Başlayanlar için Tekfir Dersleri’ adını koyduğum kitabımın iskeletini oluşturdum hamdolsun… Geriye içini doldurmak kaldı. İnşaallah en yakın bir zamanda bitirmeye çalışacağım…
Bugünkü yazımda bir islam davetçisinin ilgi alanının ne olduğu ve ne olması gerektiğini güzel bir misalle anlatmaya çalışacağım inşaallah….
Düşünün ki mahallenizde ilgilendiğiniz bir arkadaşınız bir sokak kavgasında bıçaklanmış ve hastanenin acil servisine kaldırılmış… Bir davetçi olarak arkadaşınızın ziyetine gidiyorsunuz… Hastanın hemen yanında siz, arkadaşınızın babası, doktor ve faili araştıran bir polis… Yataktaki hastanın başında dört ayrı kişi… Şimdi soruyorum;
Bir; Failin kim olduğu doktoru zerre kadar ilgilendirir mi?
İki; Hastanın almış olduğu yaranın büyüklüğü ve küçüklüğü polisi ilgilendirir mi?
Üç; Hastaya nasıl bir cerrahi müdahalede bulunulması babayı ya da polisi ilgilendirir mi?
Dört; Bir davetçi olarak faillerin kimliği sizi ilgilendirir mi? Kanaatimce zerre kadar ilgilendirmez… Herkes ilgi alanına bakmalı… Herkes sorumluluğunu bilmeli…
Rol değişikliği hastayı öldürür… Bir baba; doktorun işine karışırsa, bir polis; babanın işine karışıp; Oğlum niye kavga ediyosun? Ben sana demedim mi kavga etme diye? Bidaha olmasın emi oğlum? Demesiyle suçlu yakalanmaz!
Gün gelir suçlu yakalanır ve yakalayan polise ne kadar ceza alacağını sorar… Polis, mesleki tecrübesiyle istediği kadar cevap versin kesinlikle hakimin kararına etki yapmaz… Suçluyu hakim yargılar polis değil… Polis o suçlunun alacağı cezayı az çok tahmin eder… Fakat resmi olmayan bir tahmin hiçbir işe yaramaz…
Hakim karşısına çıkan o suçlu belkide kendince haklı gerekçeler öne sürecektir… Ya da nefsi müdafa diyecektir… O suçlu zanlısı elini kolunu sallaya sallaya mahkeme kapısından çıkabilir… En azından böyle bir ihtimal söz konusudur… Şimdi;
Hakim karşısında suçlu zanlısının kendisini savunması ve verilen kararı bir polis ne diye merak etsin? Polise düşen görev suçlu zanlısını yakalayıp hakime sunmak… Gerisi hiç ilgilendirmiyor….
Bir davetçi yaralanan arkadaşını Allah için ziyaret eder, moral vermeye çalışarak islamın kardeşlik ruhunu ve islamın güzelliğini anlatmaya çalışır… Bir islam davetçisini ilgilendiren tek bir şey var o da şu;
Arkadaşının akidesine bulaşmış bir şirk ya da küfür virüsünü hastaya zarar vermeden temizlemek… Hastadaki akide rahatsızlığı ne doktorun işidir ne de polisin… Bu tamamen davetçinin uzmanlık alanındaki bir konudur…
Herkes sorumluluğunu bilmeli, kimse kimsenin ilgi alanına müdahale etmemeli… Unutmamalıdır ki, nefes alan bir hastanın iyileşme ihtimali her zaman vardır, hasta nefes alıp verdiği sürece hastane morguna alınmaz…
Davet hayatımızın başarılı geçmesi duasıyla….
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.