İman ve ibadetlerle şov yapılmaz

Bir haftadan beri hergün televizyon haber programlarından düşmeyen bir "haber" var. Bunun haber değeri var mıdır, yok mudur? Üzerinde durmak lâzım. İnsanlarımız magazin olaylarını haber zannediyor. Bundan dolayı magazin türü "şey"ler uzun süre gündemde tutuluyor.

Bolu'da Lütfi "hoca" denilen bir adam yanına ilin belediye başkanını ve emniyet müdürünü de alarak yaşları 20-30 arasında olan bacakları kasıklarına kadar çıplak ve açık kızları alarak icra-i sanatlarında başarılı olmaları için yakarışta bulunuyor. Vatandaş buna duâ ediyor. Böyle duâ olur mu? Duânın şartları vardır. Bu şartlardan hiçbirisi o mekânda yok. O mekânda hokkabazlık var, okus pokus var. Bu okus pokusa orada bulunanlar gülmekten kırılıyor. Sadece orada bulunanlar mı? Bir haftadır bu şovu televizyonlardan seyreden herkes bazen hayretle bazen de nefretle tepkilerini açığa vuruyor.

Benim memleketim Bolu. Bundan dolayı dostlarım telefonla veya bir araya geldiklerimizde:

-Yahu kim bu şovmen? Hoca diyorlar ne hocası bu herif? diye soruyorlar. Ben de diyorum ki:

-Bu adam dediğiniz kişi 30 sene caminin mihrabında namaz kıldıran minberinde "Ey cemaat!" diye hitap eden, emekli olduktan sonra da bu işlere soyunan birisidir. Aslen Boluludur.

Bu cevabı alanlar espriyle karışık şu dramatik beyanlarını ifade ediyorlar:

-Vay 30 sene bu adamın arkasında namaz kılan cemaate, 30 senedir bu adama doğru bir istikamet verememişler.

Sormazlar mı insana: İmam mı cemaata istikamet verir, cemaat mi imama istikamet verir? Bu sorunun içinden çıkabilirseniz çıkın bakalım.

"Duâ bir ibadettir. İbadetlerin de özüdür" buyuruyor Peygamberimiz Efendimiz (SAV). Bahsekonu olan mekândaki yakarış doğrudan doğruya Allah (CC) ile, ibadetlerle ve taatlerle dalga geçmek Allah'ı (hâşâ) alaya almaktır. İbadetlerle şovmenlik yapılmaz. Yapanların, bu şovmenliğe gülenlerin (hatta tebessüm edenlerin), Allah'ın yasakladığı bir tavır ve davranışla avuçlarını kime ve niçin açtıklarını hesap etmeden "Amin" diyenlerin, itikatları darmadağın olmuştur. Çünkü âmin demek ben "bu şova katılıyorum, onaylıyorum; Allah'ım, Sen de kabul et" demektir.İnsan günah işleme cesareti gösterebilir ama imanını çar-çur etme cesareti göstermemelidir. Çünkü iman gidince nikâhlar da güme gider. Peki bu facianın sonucuna kim katlanacak? Bu cesaret değil, korkunç bir cehalettir.

Bu karenin içinde yer alan Bolu sayın emniyet müdürümüze ve sayın belediye başkanımıza uyarıda bulunuyorum. Lütfen konuyu bu noktadan hesaplayarak o karedeki konumunuzu izale ediniz. Bu bizim sizlere kardeşane bir hatırlatmamızdan ibarettir.

Aldığımız bilgilere göre önümüzdeki ay yapılacak Eurovizyon "şarkı" yarışmasında Türkiye'yi temsil edecek olan (beni temsil etmiyor) Hadise adlı bayan yarışmaya çıkmadan Bolulu Lütfi'den duâ isteyecekmiş. Bu duâ bütün televizyon kanallarından da yayınlanacakmış. Ben de merak etmeye başladım. Adı geçen zât Hadise'nin şehvetleri nasıl galeyana getireceği ile ilgili Tanrı'dan ne istekte bulunacak bakalım?

Yine merak ediyorum:

• Belediye başkanı katıldığı bu şov sebebiyle yeniden aday olduğu belediye başkanlığı koltuğunu muhafaza edebilecek mi?

• Bolu müftülüğü bu şov ile ilgili beyanda bulunabilecek mi?

• Bolu Din Görevlileri Derneği ve sendikaları hiç olmazsa bir bildiri yayınlayabilecekler mi?

• Konunun "kahraman"ları meseleyi itikadî yönden değerlendirecekler mi?