Aklımızın gıdası nedir?
Gıda, sadece yimek içmek değildir
Bedenimizin gıdası yemek-içmek, giyinmek dedikten sonra ruhumuzun gıdalarını da iyi ayarlaması gerektiğini hatırlatalım. Sonra da aklın gıdasını ele alalım:
Aklımızın gıdası nedir?
Aklımızın gıdası da okumak, eğitim görmek, araştırmak ve deneyim yapmaktır. Akıl bunlar sayesinde güçlülük kazanır ve gelişir.
İslâm uleması aklı: "Kalbde bulunan, hak ve bâtılı ayırt etmede vâsıta olan bir nûrdur" şeklinde tarif etmiştir. Bu târif Araf suresinin 179'uncu ayetine dayanmaktadır. Bu ayette geçen "Yefgahûne bihe" ibaresi kalble alâkalıdır. İnce idrak, kesin kavrayış mânâsına gelir. Fıkıhta da bu mânâdadır.
Bilginin iki kaynağı vardır:
• Akıl ve
• Vahiy...
Akıl ön şarttır. Çünkü aklı olmayan mükellef insan sayılmaz. Vahiy akla rehberlik eder. Vahye kulak vermeyen, onunla aklını gıdalandırmayan kişinin aklı şaşar, ayağı kayar, varoluşu boşa gider.
Kur'ân-ı Kerim'de 57 ayette aklın ne kadar değerli olduğu beyan edilir.
Şöyle de bir tesbit vardır:
• Ruha muhalefet delilik;
• Akıla muhalefet gerilik;
• Nefse muhalefet de veliliktir.
Bu isabetli bir tesbittir.
Aklın en büyük gıdası imandır. İmanı kabul etmeyen/imandan gıdalanmayan akıl cereyansız ampule benzer. Aklın vazifesi Allah'ı bilmek, akıl sahibinin vazifesi aklın gıdası imanı akla zerketmek ve bununla da akıl Allah'a hamd-u senalarla bağlanmaktır.
Akıla üç şey zehir olur:
1- Alkol,
2- Öfke,
3- Beşeri aşk.
Beşeri aşkı değerlendirebilmek önemli. Çünkü bu, zamanımızda şehvetin galâyanının etkisi olur. İnsanı şehvetine tapınmaya kadar götürür. Böyle bir hâl akıl için zehir vasfındadır. Aklı bu gibi öldürücü etkilerden koruyup kollamak akıl sahiplerine düşer.
Alkol, aklı tahrip eder. Alkol akıl için felâkete sürükleyen bir zehirdir. Bu zehirle mânâlarını katleden nice insanları çevrenizde çok sıklıkla görürsünüz. Kendilerini teşhir eden insanlar, çıplaklık hastalığıyla malul olan nice avratlar akıl gıdasından mahrumiyet sebebiyle zehirden medet uman avanaklardır.
Öfke de aklı zehirler. Öfkenin panzehiri sabırdır. Akıl gıdasının aynı zamanda sabır da olduğunu zikretmeliyiz. Öfke şeytanın üfürdüğü bir zehirdir. Bu zehiri içine çekenler yalnız akıllarını zehirlemekle kalmazlar; aynı zamanda bedenlerini de zehirlemiş olurlar.
İnsana anlam kazandıran aklıdır. Yükümlülüğümüz aklımızın sağlamlığıyla orantılıdır.
Akıl, insana verilen mânevi bir kuvvettir.
Doğuştan gelen akıl, insanın çalışmasıyla ve öğrenmesiyle inkişâf ettirilebilir. Kur'ân-ı Kerim'de övülen akıl sahipleri bu vasfa hâiz olanlardır. Yerilenler de akıllarını yerinde kullanamayanlardır.
Akılı övülen ve yerilen vasıf hâline getirmek aklın gıdasını temin etmekle yakından alâkası vardır.
Müslümanlar olarak hepimiz bedenimizin, ruhumuzun ve aklımızın gıdasını ihmâlkârlık yapmadan verelim. Verelim ki, insan olmak özelliğimizi koruyup kollamış olalım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.