Mustafa Çelik

Mustafa Çelik

Gazze, İslâm ümmetinin cihad gazelidir

Gazze, İslâm ümmetinin cihad gazelidir

Gazze’de Müslümanlara saldıran Siyonist İsrail, dünya haritasından silinmenin eşiğinde...
Gün geçiriyor Musa düşü gören bir Firavun tedirginliğinde...
Gazze’de şehid edilen çocukların kanı, Mescid-i Aksa'ya akıyor, Kudüs'e akıyor. İslâm’ın mahkûm, küfrün hâkim olduğu ülkelerde, cihadsız gün geçiren Müslümanların hali onların yüreğini yakıyor...
Gazze’de genelde insan olmanın, özelde Müslüman olmanın bedelini ödüyor çocukların kanı. Asrın kudurmuş dinazoru İsrail cuntası, öldürürken ayırmıyor erkek ile kadını. Filistin'de vuslatın büyüttüğü acı, cihadın omuz verdiği hayat. Bu cihaddan geri kalmak, hayattan öte bir memat!..
Gazze’de insan olmanın, Müslüman olmanın, insan ve Müslüman kalmanın bedelini kanlarıyla ödeyen çocukları gönüllerimizde, gözlerimizde taşıyoruz. Saman alevi, zaman alevi bir dünyada acılarla yaşıyoruz.
Filistin, İslâmî direnişin yurdudur. Filistin'de katil İsrail kan akıtıyor. 2008-2009 henüz kanları kurumayan katliamda 1500'ün üzerinde şehit, 7000 civarında da yaralı var. Binlerce ev, cami, okul vuruldu. Fosfor ve misket bombaları kullanıldı, BM'ye ait binalar bile vuruldu. Gazze direndikçe, İsrail çıldırdı. Yüzlerce çocuk katledilerek şehid edildi.
Gazze, İslâm ümmetinin diriliş medresesi, direniş üniversitesidir. Gazze direnişi ve Davos çıkışı ile bir anda“ba‘sü ba‘de’l-mevt”i misali patlayan diriliş çağlayanını cihad meydanına taşımak, İslâm ümmetinin cihad gazelini anlamaktır.
Gazze’de okunan cihad gazelini dinleyin ve anlayın. Bu gazel diyor ki; Cihad’sız, direnişsiz mürtedmüstevlilerden kurtulmak mümkün değildir. Müstevli harbilerin yerli mürtedlerle müştereken çizdikleri coğrafi hududlar, biz Müslümanları bağlamaz. Biz Ortadoğu sakinleri değiliz. Bizim topraklarımıza Ortadoğu diyenler, kendilerini dünyanın merkezine yerleştiren müstevlilerdir. Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’i okuyan her Müslüman bilir ve inanır ki; Mekke, “Ümmü’l Kura”dır. Yani şehirlerin anası, dünyanın merkezidir. Dolayısıyla biz, dünyanın gidişatından sorumluyuz!..
Katil İsrail, Gazze’de insana değil, insanlığa saldırdı. Rabbimiz, Maide Sûresi'nin 32. ayetinde "Haksız yere bir adamı öldüren, bütün insanları öldürmüş gibidir" buyurur. Sevgili Peygamberimiz de "Müslüman bir insanın öldürülmesinden, (insansız) bir dünyanın yok olması, Allah katında daha ehvendir" buyurmuş. (Tirmizi, Diyat 5, İbni Mace, Diyat, 1)
Bu imanla büyüyen İmamı Gazali'nin hocası, İmam-ül Harameyn-el Cüveyni (H.419-478) "Bir damla kanla bir dünya tartılsa, kan ağır gelir" der. (el-Ğıyasi s:256) Aynı mânâyı İmam Gazali de el-Müstasfa 1/314'de tekrarlamış. Aynı kültürden sulanan Mehmet Akif Merhum da:
"Bütün dünya için bir damla kan çoktur diyorlar, sen,
Şu ma'sum ümmetin seller akıttın hûn-i pâkinden" deyivermiş.
Filistinliler ise cenaze defnini Cennete yolcu gönderir gibi coşkuyla göndermeye başladılar. Bir karikatürist Filistin’de direnen bir Müslüman anneyi şöyle gündeme taşımıştı:
Filistin'de katil İsrail’in saldırısına uğramış Müslüman bir kadın, karnında bir çocuk, sırtında bir çocuk, elinden tuttuğu bir çocukla yürüyor. Sağ eliyle hem yürüyen çocuğunu tutuyor, hem arkada bir tabutu tekerlekli araba üzerine koymuş, onu çekiyor. Sol eliyle de kabir kazmak için bir kazma ve kürek taşıyor.
Bu Müslüman annenin soyunu, neslini tüketmek, Siyonist İsrail’in haddine mi? Akif Merhum ne güzel söylemiş:
"Sanıyorlar ki; kafa kesmekle beyin ezmekle,
Fikri hürriyet ölür. Hey gidi şaşkın hazele.
Daha münbit oluyor kanla sulanan toprak.
Ekilen gövdelerin hepsi yarın fışkıracak."
(Süleymaniye kürsüsünde - SAFAHAT)
Firavunlar, şehidlerin kan denizinde boğulurlar. Allah yolunda şehadet, cihad cephesine koşan mücahidlerin sayılarını çoğaltır. Allah için, Allah’ın şeriatına uygun işlenen her amel cihaddır. Müslüman insan için Allah’ın hükmüne ve hakimiyetine tutunarak dinini yaşadığı ve din düşmanları karşısında dimdik ayakta durabildiği her yer cihad cephesidir. Ama özellikle katil İsrail’in bütün saldırılarına rağmen direnen Gazze, bir bütün olarak İslâm ümmetinin cihad cephesidir. Gazzeli Müslümanların direnişi, Müslümanlara adres olarak cihad cephesini salık veren bir cihad gazelidir.
Gazze’deki Filistinli Müslümanlar, dünya emperyalistlerinin öncü müfrezesi İsrail cuntası karşısındaki direnişleriyle bütün dünya Müslümanlarına kurtuluş adresi olarak cihadı armağan etmişlerdir.
Marifet, Gazze’deki şanlı direnişe gazel okumak değil, okunan cihad gazelinden pay çıkarmaktır. Kraliyet tacı, başağrısını dindirmez. Ehl-i cihad olan bir Müslüman, hiçbir kâfir karşısında sinmez. Cihad cephesini bırakıp başka cepheye gitmez. O bilir ve inanır ki; Allah yolunda cihad cennete, terk-i cihad ise cehenneme sürükler. Cihad, zilleti öldürüp, izzeti buldurur. Cihad, bütün iyiliklerin anasıdır; çünkü hak ve hürriyeti garantiler. Allahû Teâla buyuruyor:
“Melekler, kendilerine zulmeden kişilerin canlarını aldıklarında, onlara, ‘Ne işte idiniz?’ derler Onlar da: ‘Biz yeryüzünde zayıf kimselerdik ’ derler Melekler: ‘Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi, siz de orada hicret etseydiniz ya?’ derler . İşte bunların varacakları yer cehennemdir O ne kötü gidiş yeridir . Ancak gerçekten aciz ve zayıf olan, çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç .” (Nisa 4/97-98)
Siyonist İsrail’e karşı direnen Gazze, İslâm ümmeti için cihadın sesidir, şehidlerin nefesidir. Gazze’deki mücahidlerden olmak istiyorsan haram lokma yeme. Ülkendeki keyfî ve cebrî güçlere karşı hukukî zeminde mücadele vermeye yok deme. Bil ve inan ki; Allah yolunda cihad, zürriyet ve hürriyet kültürün simgesidir. Allah yolunda cihad edilmeyen bir yerde ne zürriyet olur, ne de hürriyet... Hangi mekânda ve zamanda olursa olsun, cihadı terk eden Müslümanlar, zürriyet ve hürriyetlerini kaybetmeye mahkûmdurlar. Bu nedenle diyoruz ki; gelin asrımızda Gazze’deki cihad gazelini can kulağıyla dinleyelim ve ondaki hissemize düşeni alalım.
Kalbimiz Kudüs, sızımız Gazze, hesap gününü bekliyoruz. Cihadsız geçirdiğimiz günlerin azabını çekiyoruz. İslâm coğrafyasında katiller için derin mezarlar kazıp, birlikte güleceğiz. Küresel ve yöresel tağutlara kul ve köle olmaktansa şerefimizle öleceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Çelik Arşivi