Erbakan Hoca'nın dönüşü ve bazılarının hazımsızlığı!..
Erbakan Hoca'nın memnu (yasaklanmış) haklarının iade edilmesinin ardından düzenlendiği basın toplantısı ile medyanın karşısına çıkması ve "Siyasette ben de varım" demesi bazı çevrelerce saldırı konusu haline getirildi. Bu arada Cumhurbaşkanı Gül özellikle hedefteydi. Çünkü, Gül sürekli rahatsızlık sebebiyle yetkisini kullanarak Erbakan Hoca'nın cezasını kaldırmış ardından da mahkeme kararı ile aldığı ceza sebebiyle gündeme gelen özellikle siyasi yasaklılık hali ortadan kaldırılmıştı.
Bu gelişmelerin ardından Erbakan Hoca 11 yıl sonra sade bir vatandaş olarak medyanın karşısına çıkmış, ülke sorunlarına yönelik düşüncelerini açıklamış olması bazılarını küplere bindirdi. Medyanın karşısına çıkmasını "Hani hastaydı" başlığı altında manşete çekenler, köşelerinde konu edinenleri anlamakta zorluk çektiğimi belirtmek istiyorum. Cumhurbaşkanı'nın af yetkisini kullanması ülkemizde ilk defa Cumhurbaşkanı Gül tarafından Erbakan Hoca'ya karşı kullanılmış değildir. Her Cumhurbaşkanı döneminde af yetkisi pek çok kereler kullanılmıştır... Hatta eski Cumhurbaşkanlarının sürekli hastalık hali sebebiyle af yetkisini kullanmaları sonucu serbest kalan bazı kişilerin ileriki yıllarda bazı terör eylemlerinin yer almışlar ve yakalandıkları biliniyor. O günlerde hiç sesleri çıkmayanların bugün Erbakan Hoca'nın siyasi yasaklılık halinin kalkmış olması ve siyasete yeniden dönmesi karşısında başta Cumhurbaşkanı Gül olmak üzere bazı makamların saldırı oklarına hedef yapılmasının insaf ve akıl ile bağdaşır bir yanı olamaz. Ortada ters bir durum yoktur. Erbakan Hoca'da elinden alınan haklarına yeniden kavuşmuş olmasının verdiği imkan ile halkının karşısına çıkmıştır. Bu çıkışı eleştirmek bir kişinin temel insan haklarını kullanmasına karşı çıkmakla eş anlamlıdır. Erbakan Hoca'nın görüş ve düşüncelerini beğenmemek ve karşı çıkmak ayrı şeydir, temel insan haklarını kullanmasına karşı çıkmak farklı.
Acaba,"Hani hastaydı" başlığı altında Erbakan Hoca'nın yeniden siyasete dönmesini eleştirenler tekerlekli sandalyeye mahkum olmasını mı isterlerdi? Neydi bekledikleri... Yoksa siyaset sahnesinde hiç görünmemesini mi? Kaldı ki, Erbakan Hoca'nın yasaklarının kaldırılması ile elde ettiği hakların kullanımını milleti ile paylaşmasının terslik neresinde? Böyle bir başlık Erbakan Hoca'nın sağlığına kavuşmasına üzülmüş olmak anlamına gelmez mi? Peki böyle bir ruh hali insani duygularla izah edilebilir mi?
Öyle anlaşılıyor ki siyasi ve ideolojik farklılıklar bazılarının hak ve adalet duygularını köreltiyor... Öfke ve kinleri yönlendirmesine tabi oluyorlar. Erbakan Hoca'nın fikir ve görüşlerini beğenmemek kanunu haklarını kullanmasına karşı çıkmanın sebebi olabilir mi.? O zaman bu tavrın "Ya herkes benim gibi düşünecek ya da ben onlara imkan bulursam hayat hakkı tanımam" demekten ne farkı vardır. Hoca'nın yeniden kameraların karşısına çıkışı karşısında öfkeye kapılanlar tavırlarını yeniden değerlendirdiklerinde yanlış yerden vurduklarının farkına varacaklardır. Elbette durup düşünmek gibi bir hasletleri varsa...
Hiç kimse eleştirilemez değildir... Ancak, mevcut yasalar çerçevesinde bir kişinin elinden alınmış haklarına yeniden kavuşmasını saldırı konusu yapmanın eleştiri ile ilgisi olabilir mi? Belli ki bir rahatsızlık söz konusudur... Ancak, bu rahatsızlıklarını saldırı ile gizlemiş olmuyorlar... Bundan sonra da benzer saldırıların devam edeceğini gösteriyorlar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.