Kur’an ve sünnetle hidayet bulan her insan Allah’ın rızasını kazanıp cennete girmeyi hedefler… Milyarlarca insan adımları içinde sadece bir kişinin adımı cennetin kapısına kadar gelir… Cennete girmek isteyenler o bir kişinin adımlarını izlemek zorundalar… O adımlara bakarak ibadet etmemiz istenir… Yapacağımız herhangi bir zikir ya da sevap umacağımız bir amel o adımlar listesinde yoksa bırakın sevap kazanmayı aleyhimize günah olarak yazılır…

Aklıma peygamberimizin şu hadisi geliyor; ‘Sonradan ortaya çıkmış şeylerden sakınınız, zira bütün bid’atler dalâlettir.’( Ahmed, c.4, s.126; Ebû Davud, h. no: 4607; Tirmizî, h. no: 2676.)

Bu hadisi ilk işittiğimde ister istemez aklıma bazı sorular gelmişti. Sonradan ortaya çıkılan bazı ibadetlerin tür ve şekillerine baktığımızda islamın mantığına uyuyor gibi gözükürken neden peygamberimiz, o ibadet için ‘delalettedir’ diyor? Burada peygamberimizin hadisleriyle İslam elbette ki çelişir olmaz… Burada akla düşen görev nasslar’a teslim olmaktır ve ben de aklımı nasslar’a teslim ediyorum…

Aklımızı nasslara teslim etmemiz olması gereken şey, ama bir emrin ya da bir yasağın hikmetleri-sebepleri – illetleri varsa bilmemin hiçbir sakıncası olmadığına inanıyorum… Bir yasağı bir illete bağlayıp o illeti ortadan kaldırdıktan sonra o yasağı helalleştirmek gibi bir düşüncem ve inancım hiç olmadı… Mesela domuz eti yemenin haramlığını domuz etinde bulunan parazitlere bağlamam…

Bir şeyi Allah ve resulü yasaklıyorsa anında kabul ederim. Sadece kabul dairesinde dolaşmak bazı sebepleri öğrenmek isterim… Şimdi başlığa yazdığım +1 ve -1’ i masaya yatırabilirim,

Namaz sonraları 33+33+33 = 99 defa Allah’ı zikrederiz… Bu rakamı bugüne kadar artırıp eksilten olmadı… +1 eklemiş olsak görünürde Allah’ı daha çok zikretmiş oluruz… Allah’ta zikredilmeyi sever… Ama bu +1 zikir ahrette başa bela oluyor… Aslında başa bela olan, zikrin kendisi değil… +1 olması sorun çıkartıyor… Bu tüm ibadet ve zikirlerde böyledir.

+1 olmasıyla Allah’a nasıl bir mesaj verilmiş olur ona bakmak lazım. Âlimlerimiz şöyle yorumluyorlar;

Malik b. Enes şöyle demiştir: “ Kim İslâm dininde bir bid’at (yeni şey, ilâve) çıkarır ve bunun güzel olduğunu iddia ederse, Peygamber (s.a.s.)’in risaletini tam olarak eda etmediğini iddia etmiş olur. Zira Cenab-ı Allah’’ bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm’dan razı oldum » (Maide-3)buyurmaktadır. O gün dinden olmayan şey, bugün de dinden değildir ”(Şatıbi-el-i‘tisam).

eş-Şevkânî de şöyle demiştir: “ Madem ki Allah, Peygamber (s.a.s.)’in vefatından önce bu dini kemale erdirdiğini (tamamladığını) ifade ediyor, o halde bazı müslümanların ortaya çıkardığı bu görüşlere ne demeli? Şayet ortaya attıkları bu görüşleri dinden sayıyorlarsa bu onların, dinin tamamlanmadığına kâil olduklarını gösterir ki, bu da Kur’an-ı reddetmektir. Şayet ortaya attıkları bu şeyler dinden değilse, dinden olmayan şeylerle uğraşmanın ne faydası var?

Bu ilmi açıklamalar bid’at bir amelin yaptığı tahribatın büyüklüğünü ispat ediyor. Aslında tahribat bununla da sınırlı kalmıyor. Bid’at bir amel işleyen bir insan o ameli sevap umma niyetiyle yaptığı için günah olarak göremeyecek ve tövbe etmek aklına gelmeyecektir… Ömrünün sonuna kadar günahlar katmerleşecektir… Büyük bir kayıp…

+1’in hedefe ulaştırmayacağını hayattan kesitler sunarak da anlayabiliriz. Mesela benim cep numaramın son iki rakamı 69… +1 ekleyin ya da -1 çıkarın… Bana ulaşmak mümkün olmaz… Ya da çantanızın şifresini açmak için +1 ekleyin bakalım çantanız açılıyor mu? Şu sebepten bu örneği verdim;

Peygamberimizin hayatının her karesinde yaptığı ibadetler ve zikirler o zaman diliminde en güzel ibadetler ve zikirlerdir…

Allah adına yaptığımız tüm zikir ve ibadetleri peygamberimizin ibadetlerinden almamız duasıyla… Unutmayın ki peygamberimizin adımlarında yer almayan her ibadet bid’atler listesine alınır ve her bid’at delalet her delalet de ateştedir…