Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Müslüman iyiliklerin önünü açar

Müslüman iyiliklerin önünü açar

Bu haftaki hutbemizde İslam'da iyiliği emretme ve kötülüğü yasaklamanın yeri neresidir, bunu özetliyeceğiz. Hepimiz biliriz ki, İslam, hem ferdi hem de ictimai bir dindir. Onun için müslümanın önce kendini, sonra başkalarını islah etmesi şarttır. "İyiliği emretme ve öktülüğü yasaklama" demek insanları iyiliğe çekme ve çirkinliklerden uzaklaştırma demektir. Başkalarının işlerine müdahale etmeyi gerektiren sebepler çoktur. Bunlardan bazıları şunlardır: Birinci ictimai dayanışmadır: Toplum bir bina gibidir. Binanın bir yerinde meydana gelen çatlak, bütün binayı etkileyebilir. Aynen bunun gibi, topluma gelen bir zarardan sen de etkileneceksin. O halde ona mani olma hakkına da sahipsin. Bir toplumda fesat baş gösterdiimi artık o yayılmaya devam eder ve sende onun etkileme alanına girersin. O halde şahsi hürriyetin sınırı, başkalarının sınırına kadar olmalıdır şahsi işlerde tasarruf hakkına sahip olmak başkalarına eziyet etmek manasına gelmez. Mesela, rakı içen bir kimse başkalarına da örnek olup, kötülüğün yayılmasına da sebep olur. Bu durumda ictimai dayanışma prensibine uyarak bu kişiyi rakı içmekten alıkoymak farz olur.

Müdahale gerektiren sebeplerden ikincisi insani duygulardır: İnsani duygu, beni sana, seni bana kardeş kılar. Senin acınla acınır, üzüntün ile üzülür, sevincinle sevinirim. Çünkü hepimiz müslüman kardeşiz. Şayet biri rakı içiyorsa, malını harcıyor ve kanını yakıyorsa, aklına ve ailesine karşı suç işliyorsa, bunun bazı sıkıntılarını, ona kardeş olmam sebebiyle be de çekerim. O halde, aramızdaki insani bağ, onun hürriyetine müdahale etmeyi, hayrı gösterip, şerri yasaklama hakkını bana veriyor. Bunu yapamazsak hepimiz mesul oluruz.

Muhterem Cemaat!
Şer yapana müdahaleyi gerektiren sebeplerden üçüncüsü helaktır. Yeri ve gökleri ayakta tutan ölçü haktır. Her zaman hakkın orduları ve yardımcıları bulunmuştur. Bugün de; eğer yapılan iş hak ise ben onun ordusu olurum. Eğer batıl olursa, hak olmadığı için hasmı olur, onu yıkmaya çalışırım. İyiliği emretme ve kötülüğü yasaklamayı meşru kılan bir çok ayet (Ali imran suresi, ayet: 140. Mü'minun suresi ayet: 71, Maide suresi ayet: 30.31.32) ve hadis vardır: Ayetlerde kötülük yapanın kötülüğünün, iyilik yapanın da iyiliğinin topluma yansıyacağını bildiriliyor. Bir hadis-i şerifte de: "Bir kimse başkasını hidayete davet ederse, onun ve onunla kıyamet günü ne kadar amel edenlerin sevabı yazılır. Onların sevabından ise bir şey eksilmez. Bir ikmse başkalarını sapıklığa davet ederse, onun ve kıyamet gününe kadar onunla amel edenlerin günahı yazılır. Onların günahından bir şey eksilmez." (Tirmizi, c/7 sf: 317 H.N0: 2676 (Humus baskısı) Müslim, k.47 B.6 H.no: 2674) İslam, fert ve cemiyetin islahı için gelmiş bir dindir. O hem ferdin, hem de cemiyetin dinidir. O halde sen de bir fert olarak önce kendi nefsini islah edeceksin, sonra da cemiyeti ona davet edeceksin. Böyle yapmamız gerektiği ile ilgili Kur'an-ı Kerim'i bir hayli ayette emirler verilmiştir. (Al-i imkan suresi ayet: 104-110-113-114-115. Maide suresi ayet: 63-78-79 Tevbe suresi ayet: 71 Hac suresi ayet: 41)

Muhterem Cemaat!
Cenab-ı Hakk, milletleri "İyiliği emretme ve kötülüğü yasaklama" ölçüsü ile değerlendiriyor. Bir milleti yücelttiğinde: "Siz insanlar arasında çıkan en hayırlı ümmetsiniz" buyuruyor. Yüceltmenin sebebini "İyiliği emredersiniz ve kötülüğü yasaklarsınız" buyurarak açıklıyor. (Al-i imkan suresi ayet: 110) Bir milleti de en aşağı dereceye indirdiği zaman: "İsrail oğullarındani nkar edenler Davud'un ve Meryem oğlu İsa'nın lisanıyla lanetlendiler. Bu onların isyan etmelerinden ve aşırı gitmelerindendi. Onlar yaptıkları kötülüklerden biribirlerini men etmiyorlardı." (Maide suresi ayet: 78-79) buyuruyor. Onların kötülüğü yasaklamamaları derecelerinindüşmesine sebep olduğu gibi, münkeratı terk etmemeleri yüzünden de Allah'ın lanetine uğramışlardır.

Bizler iyiliğe motor kötülüklere firev olalım. Rabb'ımız böyle olmamızı emrediyor. O'nun emirlerini yerine getirenler kurtulur. Bizim kurtuluşumuz da buna bağlıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi