İstanbul'un Fethi ile ilgili hadis
İstanbul'un fethiyle ilgili o meşhur hadis ile ilgili birtakım mihraklar şüphe tohumları ekerek zihinleri bulandırıyorlar. "İstanbul mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan onun askerleri ne mübarek askerlerdir." hadisinin "uydurma" olduğunu ilk iddia eden müsteşrik (Hıristiyan olup İslâmî ilimlerle meşgul olan kişiler) Marius Canard'tır. Bu kişi hiçbir delile dayanmayan iddiasında bu hadis ile ilgili der ki:
Belki de bu hadisler mütemadiyen İstanbul surlarının önünde bocalayıp durmaktan ve İslâm şefkatinin karşısında Bizans şefkatinin de payidar olup durmasından nevmid (ümitsiz) olan fütühat erbabına sabır ve sebat telkin etmek maksadıyla meydana çıkarılmaya başlanmıştır. Müslümanlara sabır vermek lazımdı."
Tabii ki, bu gâvurca bir mütalâadır. Gerçeği yansıtmamaktadır.
Müsteşrik M. Canard'ın bu mütâlaası doğru mudur? Kesinlikle doğru değildir. Neden değildir?
Çünkü uydurma hadis ile ilgili kitap yazan âlimlerden hiçbiri fetih hadisinin uydurma olduğunu yazmamıştır. Sâdece anlayış olarak müsteşriklere çok yakın Şia sempatizanı olan Mahmud Ebu Reyye bu hadis için; "Yezid bin Muaviye için uydurulmuş olması muhtemeldir. Zira Kostantiniyye Savaşı'nda bulunan ordunun komutanı o idi" diye bir iddia ortaya atmaktadır. Bu iddia tamamen maksatlıdır. Zira, hadisteki müjde Kostantiniyye'yi kuşatan değil fetheden komutan içindir. Bu incelik de gözden kaçırılmamalıdır.
Bu hadisin Kütüb-i Sitte diye bildiğimiz altı önemli hadis kitabında bulunmaması onun mutlaka sahih olmadığı anlamına gelmez. Kütüb-i Sitte dışındaki kaynaklarda birçok sahih hadis bulunmaktadır. İstanbul'un fethiyle ilgili hadis de bunlardan bir tanesidir.
Bir hadisin sıhhati hangi kitapta bulunduğuna bakılarak değil, onu nakleden kişilerin hâllerine bakılarak tayin ve tesbit edilir.
İstanbul'un fethiyle ilgili hadisin sahabe neslinden sadece Bişr el-Gâvi'nin rivâyet ettiği, özellikle tasnif dönemi kaynaklarındaki senetle hemen hemen aynıdır. Senetteki râvilerin ayrı ayrı tedkikinden çıkan sonuç senedin muttasıl (kesintisiz), ricâlin (rivayet edenlerin) de güvenilir olduğudur. Hadis hakkında Hâkim: "İsnadı sahihtir" derken meşhur ricâl âlimi ez-Zehebi, Hâkim'in kanaatine iştirak ile hadisin sahih olduğunu kaydetmektedir.
Fetih ile ilgili meşhur hadis Kütüb-i Sitte döneminde, hatta öncesinde tasnif edilmiş kaynaklarda yer almaktadır. Şu örnekleri verebiliriz:
• Ahmed bin Hanbel'in Müsned'i
• Buhari hazretleri'nin hadis râvilerini tedkik için yazdığı et-Tarihu'l-Kebir ve et-Tarihu's-Sağir'i
• İbni Ebi Hayseme'nin Kitabu't-Tarih'i.
• Bezzar'ın Müsned'i fetih ile ilgili hadisimizin tasnif dönemine ait kaynakları olmaktadır.
Daha sonraki dönemlerdeki kaynaklardan şunları zikredebiliriz:
• Tabarani'nin el-Mu'ceimu'l-Kebir'i.
• İbni Kayyım'ın Mu'cemü's-Sahâbe'si.
• Hâkim el-Nişaburi'nin Müstedrek'i mezkur hadis için önemli kaynaklardır.
Hatib Bağdadi'nin et-Telhis'inden Suyuti'nin el-Câmiu's-Sağir'ine kadar muahhar (sonraki) dönem eserlerinde de fetih ile ilgili meşhur hadisimize yer verilmiştir.
Ayrıca Sahabe biyografileriyle ilgili kaynaklardan:
• el-İstiâb
• Üstü'l-Gâbe
• el-İsâbe gibi eserlerde Bişr el Gönevi hazretlerinin anlatımı sırasında fetih hadisi zikredilmektedir.
Konunun özü ve özeti budur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.