Ağlarsa anam ağlar…
Hepimiz iyi biliyoruz ki islamı kaybedeli çok şeyimizi kaybettik. kayıplarımızın manevi olanları ise o kadar çok ve değerli ki, telafisi mümkün değil. İşte o kaybolan değerlerden biri de anne baba hakkıdır.
Başta tv ler olmak üzere kitle iletişim araçlarının bu konudaki tutumları içler acısı. Güya aile konusunu işleyen nice diziler adeta aile içine dinamit koyarcasına programlar yapıyorlar. Bunlar gerçekten bu toplumu yapmakmı istiyorlar yoksa yıkmakmı istiyorlar diye sormadan edemiyorsunuz… çevre, okul, arkadaş vs etkenler de bu konuda maalesef pekte iç açıcı değiller.
Zamane gençliği diye tabir edilen islamdan mahrum yetişmiş gençlerimizin anne baba hakkı konusundaki tutumları malum. Ancak daha acısı kendisi artık anne baba olmuş, evlat büyütmenin, eğitip geliştirmenin ne olduğunu uygulayarak gören kesimin dahi bu konuda sınıfta kalması.
Ben acizane Kur'an derslerine devam eden 7-15 yaş arası evlatlarımıza anne baba konusunu işlerken, konuyla ilgili; ayet, hadis, menkibe ve kıssaları özetledikten sonra onlara evlerinde bebek olup olmadığını soruyorum. Evet diyenlere özetle şunları soruyorum;
• Bebek altını ıslatıyor ve kirletiyormu?
• Her kirletmesinde anneniz altını temizleyip bezini değiştiriyormu?
• Bir çoklarınızın zamanında hazır bez, ıslak mendil ve çamaşır makinası henüz yoktu. Anneniz kirli bezlerinizi elleriyle yıkayıp temizlemedi mi?
• Hasta olduğunda anne babanız bebeğin başında nice geceler uykusuz kalıyormu?
• Gerektiğinde gece yarısı ne yapıp edip hastaneye ulaştırıyormu?
• Peki bir zamanlar sizlerde bebektiniz değimli?
Hepsi birden evet diye cevapladıktan sonra şu soruları ekliyorum;
• Şu an elbiselerinizi kim yıkıyor?
• Kahvaltınız kim hazırlıyor, yemeğinizi kim yapıyor?
• Bulaşıklarınızı kim yıkıyor?
ANNEMİZ diye cevap veriyorlar. Sonra şunları soruyorum;
• Yiyecek içeceklerimizi kim alıyor?
• Elbiselerimizi ve ayakkabılarımızı kim alıyor?
• Kira, elektrik, su paralarımızı kim ödüyor?
• Yakacağımızı kim alıyor?
• Harçlığımızı kim veriyor?
• Kısaca evimizin tüm parasal ihtiyaçlarını kim sağlıyor?
Bu sorulara da BABAMIZ diye cevap veriyorlar. Sonra şu final soruyu soruyorum;
Size saldıran bir köpeğe birkaç lokma ekmek verseniz, saldırmaktan vazgeçip ekmeğinizi yer. Birkaç gün sonra aynı köpekle karşılaştığınız zaman size saldırmaz, kuyruğunu sallayarak yanınıza yaklaşıp sürtünür ve adeta şöyle der; “nasılsın arkadaşım hani birkaç gün önce bana ekmek vermiştin ya, teşekkür ederim… biraz daha o ekmekten yokmu?” der.
Şu halde, bir köpek dahi kendisine atılan birkaç lokma ekmeği unutmuyorken; evladı evlenip ev bark sahibi oluncaya kadar ona hizmetçilik yapan anne babasına karşı gelen, onları azarlayan ve herhangi bir şekilde onların hukukunu çiğneyen bir evlat köpekten daha aşağılık mı dır, değilmidir?..
Tabi buna da hep beraber evet “daha aşağılıktır” diye cevap veriyorlar…
İtiraf etmeliyiz ki kendi kendimize yetecek yaşa geldikten sonra çoklarımız bu basit gerçekleri unutuyor ve sanki tamamıyla kendi kendimize bu konumumuza geldiğimizi zannediyoruz… biz anne babalar kendi çocuklarımıza anne baba hakkıyla ilgili iyi bir örnek olamıyoruz. Sonuç olarak ta bir nevi ettiğimizi buluyoruz.
Şimdi konuyla ilgili biraz da Allah (cc) ve Resulüne (sav) kulak verelim;
"Yüce Rabb'ın şöyle emretti; Yalnız Allah'a ibadet edeceksiniz, ana-babalarınıza iyilik yapacaksınız. Şayet bunlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa sakın onlara "öf " dahi deme, yüzlerine bağırma, onlara tatlı söz söyle. Onlara, merhamet belirtisi olarak tevazu kanadını aç da, "Ya Rab, küçüklüğümde bana şefkat gösterdikleri gibi, sen de onlara merhamet et" de " (İsrâ, 17/23-24)
“Biz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik…” (Ahkaf Suresi,15)
"Biz insana, ana ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Annesi onu, güçsüzlükten güçsüzlüğe uğrayarak karnında taşımıştı. Çocuğun sütten kesilmesi iki yıl içinde olur. Bana ve ana babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş Bana'dır. " (Lokman, 31/14)
"Peygamber Efendimiz de "kime iyilik yapayım?" diye üç defa soran bir sahabiye, üç defasında da, "annene" cevabını verdikten sonra dördüncü soruda, babasına iyilik yapması gerektiğini söylemiştir." (Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1)
“Allah’ın rızası, anne-babanın rızasında, Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.” (Tirmizi birr, 3)
“Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi? Allah’a şirk koşmak ve ana-babaya âsi olmaktır.” (Buharî şehadet, 10)
"Size, büyük günahların en büyüğünü bildireyim mi?" diye üç defa sordu. Üç defasında da "evet bildir, Ey Allah'ın Resulü" diyen-ashab-ı kirâma bunların sırasıyla; "Allah'a ortak koşmak, ana-babaya karşı gelmek, haksız yere adam öldürmek ve yalan söylemek" olduğunu belirtir. (Buhârî, Edeb, 6)
“Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve anne- babanın evladına duası.” (İbni mace dua, 10)
Bazı kardeşlerim biz çocukmuyuz ki, çocuklara yapılan dersle bize hitap ediyorsun diyebilirler. Ancak takdir edersiniz ki, asıl anne babaya isyan ve haklarının çiğnenmesi çocukluk bittikten sonra başlıyor. Yani çocukluk yaşında biraz korku, biraz ihtiyaç, biraz da henüz fıtratın bozulmaması sebebiyle bu konuda pek sorun yaşanmıyor. Asıl sorun gençlik çağı ve sonrasında yaşanıyor.
Özellikle evlendikten sonra hanım; “ya anan ya ben veya ya baban ya ben” gibi çıkışlar yaptığında omuza kaf dağı kadar yük biniveriyor. Şimdi ne yapacaksınız?… hani “aşağısı sakal yukarısı bıyık” misali…
Şu halde her birimiz kızlarımızı Kur'an ve sünnet terbiyesiyle eğitirken “sakın ha kızım eşine; “ya anan ya ben veya ya baban ya ben” gibi bir çıkış yapma… eğer öyle bir şey yapıp, eşinle ebeveyni arasına girersen veya eşinin anne babasına asi olmasına sebep olursan; bilesin ki, evlatların da sana aynısını yapacaktır.
Sonuç olarak bilelim ki anne baba haklarının çiğnenmesinde vebalin çoğu yine anne babaya dönmektedir. Öyle ya bu asi evlatlar yerden bitmedi, gökten de düşmediler… onlara ne verdik ki ne bekliyoruz… yılda bir kez “anneler günü- babalar günü” gibi çağdaş batı safsatalarına aldanmayalım. Evlatlarımıza anne baba haklarının herhangi bir zamanla sınırlandırılamayacağını 365 gün 24 saat ve ömür boyu tüm haklar gibi anne baba haklarının da mahfuz olduğunu öğretelim..
Allah (cc) bizleri anne babalarımıza, evlatlarımızı da bize hayırlı evlatlar eylesin amin!!!...