Stratejik kaynaklar sadece enerjiden ibaret değil...
Nadir toprak elementleri bu konuda iyi bir örnek oluşturuyor... Malum, ileri teknoloji üreten sektörler büyük ticari değerler taşıyorlar...
Aynı zamanda bu sektörler yardımıyla milyarlarca dolarlık enerji tasarrufu yapmak ve güçlü savunma sistemleri oluşturmak da mümkün...
Bu teknolojilerin kullanılabilir hale getirilebilmesi için hayati önem taşıyan malzemeler, nadir toprak elementlerinden elde ediliyor...
Bu elementlerin rezervlerinin yüzde 95’i ise Çin’de bulunuyor...
Yani Çin, teknoloji sektörleri için anahtar malzeme olan nadir toprak elementlerinin ana tedarikçisi konumundadır...
Demektir ki, kullandığımız her yeni teknoloji ürününde Çin madenlerinden gelen bir tutam malzeme bulunuyor...
Şimdi Çin, bu malzemelerin ihracatına yasak getirecek bir taslak üzerinde çalıştığını açıkladı...
Endüstri ve bilgi teknolojileri bakanlığı, bu elementlerin bir kısmının ihracatını tamamen yasaklıyor, kalanının da yıllık ihracatını toplam 35 bin tonla sınırlandırıyor...
Bu rakam bile dünya talebinin çok altında kalıyor...
İhracat yasağı gelirse ileri teknoloji üreten sektörler ya bu nadir metalleri başka kaynaklardan temin edecekler ya da fabrikalarını Çin’e götürecekler...
Stratejik kaynaklar etrafında dönen bu mesele, kriz sonrasında dünya ticaretinin geleceğine dair fikir de veriyor...
Bu durum Japonya gibi ekonomisi ileri teknoloji ürünlerine dayanan ülkeleri ciddi şekilde rahatsız etti...
Tepkiler artınca Çin, gayesinin dünya teknoloji pazarını sarsmak olmadığını, bu kaynakların kendi ekonomisine ancak yettiğini açıkladı...
Yeni kaynakların bulunması hem zor hem de ayrıştırma yapacak tesislerin kurulması çok maliyetli...
Bu durumda ABD, Avustralya ve Güney Afrika’da bulunan eski işletmelere dönük bir talep patlaması yaşanacak...
Fiyatlar da haliyle roket gibi yükselecek...
Bu elementlerden olan terbium bildiğimiz düşük enerji ile çalışan ampullerin imalatında en kritik malzeme... Normal tungusten ile imal edilen ampullere göre yüzde 40 enerji tasarrufu sağlıyor...
Neodymium ise bilgisayarların hard diskleri, rüzgâr türbinleri, hibrit araçlardaki elektrik motorlarının manyetizma özelliklerini kuvvetlendiren anahtar malzeme... Üstelik yerine kullanılabilecek başka bir şey de yok...
Bir hibrit araçta nadir toprak elementlerinden elde edilen ortalama 8 kilo malzeme kullanılıyor...
Seryum ve lanthanium yeni kuşak dizel motorların ve katalitik konvertörlerin, europium ise lazer teknolojilerinin vazgeçilmez malzemesi...
Cep telefonları, plazma televizyonlar, GPS cihazları, yeni kuşak silahlar ve aklınıza ne gelirse teknoloji listesi uzayıp gidiyor... Hepsinde nadir toprak elementlerinden elde edilen malzemeler kullanılmak zorunda...
Hesaplar yapılıyor... Çin dışında bilinen kaynaklar yeniden işletilmeye açılsa bile üretim, talebe cevap vermeyecek...
Diğer yandan geliştirilen her yeni teknoloji, bu elementlere olan talebi daha da arttırıyor...
Mesela Toyota Teknoloji Enstitüsü’nün devrim niteliğindeki son mühendislik çalışması nadir toprak metallerinden imal edilen hatların elektrik iletimindeki kayıpları çok düşürdüğünü gösterdi... Milyarlarca dolarlık tasarruf mümkün olacak...
Hülasa teknoloji ilerledikçe piyasaların ihtiyacı olan stratejik hammaddeler daha da önemli hale geliyor...
Türkiye’nin bu pazarlara verebileceği stratejik hammaddeleri olup olmadığını konuşmak ise yoğun siyasi gündem içinde manasız bir hal alıyor...
Siyasi meselelere takılan gündem, ekonomi açısından sürekli meşgul sinyali veriyor...
Hâlbuki kriz sonrasındaki dünya ekonomisinin hareketliliği stratejik kaynaklar etrafında oluşacak...
Türkiye’nin de bu konuda esaslı bir açılım yapması gerekiyor...
Diğer açılımlardan eğer fırsat kalırsa!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.