Abdullah Yıldız

Abdullah Yıldız

Namaz başlı başına bir tebliğdir

Namaz başlı başına bir tebliğdir

Kur’ân’ın ve namazın diğer insanlar üzerindeki olağanüstü etkisini gösteren bir olayı Şehid Seyyid Kutub’dan dinliyoruz:
“Sun’ullah (ilahi yapım) olma özelliği Kur’ân’da apaçıktır. İşte bu özelliktir ki, onu beşer sözü ve yapımı olmaktan ayırmıştır. Bu konu temel mana ve mefhumlarında aynıdır. Bu öyle bir şey ki, hatta Arapça’ya hiç aşina olmayanlar bile onu mucizevi bir şekilde hissederler.”
Sonra şöyle devam ediyor:
“Bir keresinde gemiye binmiş, Atlantik’in ortasında New York’a doğru kendi istikametimizde yol alıyorduk. Cuma günü cuma namazını gemide ikame ettik. Geminin altı Müslüman yolcusu muhtelif Arap memleketlerindendiler. Yöneticilerinden birçoğu da Nubelidiydiler. Cuma namazının hutbesini okudum. Hutbe esnasında Kur’ân’dan birkaç ayet okudum. Geminin değişik ırklardan oluşan diğer yolcuları da etrafımıza toplanmış bizleri seyrediyorlardı. Namaz bitince seyircilerden bir grup gelip bizim namaz kılmamıza karşı hissettikleri özel etki ve tepkiyi anlatıyorlardı. Bu insanların arasında Komünizmin ortaklık prensibinden dolayı Birleşik Devletler’e kaçan Yugoslavyalı bir kadın da vardı. Kadın göz yaşlarına hakim olamayacak kadar ağlamaklı bir halde ve titrek bir sesle, zayıf bir İngilizce’yle şöyle dedi:
“Namazınızda tam manasıyla aşikar olan huşu ve tevazu haleti öylesine ruhumu canlandırdı ve hoşuma gitti ki o özel duygu ve heyecan karşısında kendime sahip olamıyorum, kendimi tutamıyorum. Bununla beraber ben bu konu için yanınıza gelmedim. Demek istediğim şey şu: Ben bir kelime olsun diliniz olan Arapça’yı bilmiyorum ama bu dilin ve beyanınızın başka hiçbir dilde görmediğim özel bir müziği ve ahengi olduğunu hissediyorum. Daha ilginci bütün sözlerinizin arasında daha şiddetli etki ve yankılanması olan seçkin ve özel birkaç cümle de vardı. O cümlelerin benim üzerimde özel bir nüfuz ve etkisi oldu.”
“Tabii olarak o cümleler belirgin bir etkisi olan özel bir güç ve nüfuz sahibi olan Kur’ân’ın ayetleriydi.
“Evet, sayısız pek çok kimsenin Kur’ân-ı Kerim ışığında Müslüman oluşu ve ruha canlılık veren bu ayetler sayesinde birçok kimsenin değişmesi bu kitabın kelimelerinin son derece güzel oluşunu, ibarelerinin tutarlılığını, manalarının canlılığını, hakikatlerinin yüceliğini, maarifinin yüksekliğini anlatır...” (Ali Kerimi Cehrumi, Kur’ân’ı Yaşamak kitabından)
Namazın diğer insanlar üzerinde bıraktığı tesir ve intibalar üzerine merhum Üstad Muhammed Esed’in gözlemi ise şöyle:
“İslâm’ı bir din olarak seçmek yolunda herhangi bir eğilim duymadığım günlerde bile, bir camide ya da işlek bir caddenin kenarında ne zaman çıplak ayaklarıyla, halı ya da hasır bir seccade üzerinde ya da toprakta, ayakta dikilip, elleri birbirine kenetli, başı öne eğik, çevresinde olup biteni unutarak bütünüyle kendi içine gömülmüş, kendi kendisiyle barış içinde namaz kılan bir adam görsem, alışılmadık bir alçakgönüllülük, tuhaf bir boyuneğme duygusu kıpırdanırdı içimde.”
Demek namaz, sadece kul ile Allah arasında kalmıyor. Diğer kulları da etkiliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldız Arşivi