Balçıklı Edhem'in namusu
Merhum Refi' Cevad Ulunay'ın bir kitabını lise birinci sınıf öğrencisi iken okumuştum. Bu zâtın bir de "Balçıklı Edhem" adlı romanı var. Bu romanda yazılanlar gerçek hayattan alınmış yani yaşanmış vak'alardır.
Merhum Refi Cevad Ulunay bu romanında 19. asrın sonlarında İstanbul/Şile dolaylarında yaşamış "Balçıklı Edhem" adlı bir eşkiyayı anlatır. Kitabına da bu eşkiyanın ismini vermiştir.
"Balçıklı Edhem"de anlatıldığına göre, olayın kahramanının, çetenin içinde çok sevdiği bir yeğeni varmış.
Çete tâifesi bir gün köyün birine gitmiş. "Balçıklı Edhem" de grubunun başındaymış. Bir ara Edhem, kendisini çileden çıkaran bir haber almış:
Canı kadar sevdiği yeğeninin evli bir kadınla ilişki kurduğunu söylemişler çete içindeki adamları. Edhem büyük bir hışımla yeğenini yanına çağırmış. Geldiğinde ona:
"- Git abdest al; iki rekat namaz kıl ve hemen gel." diye talimat vermiş.
Talimat yerine getirildiğine Edhem evlâdı gibi sevdiği yeğenini bizzat kendisi kurşuna dizmiş. İnfazı yaparken de yeğenine:
"Evlâdım, biz eşkiyayız lâkin ırz ve nâmus düşmanı değiliz" diyerek tetiği çekmiş.
Bu romanı bulabilirseniz okumanızı tavsiye ederim. Çok şeylerden haberdar olacağınızı zannediyorum.
Demek ki, eski zamanlarda eşkiyalığın da bir kuralı varmış. Bundan bir asır önce ülkemizde bulunan hiç olmazsa bir kısım eşkiya, varlıklı kimselerden aldıklarından bir kısmını fâkir fukaralara verirlermiş. İşte bunlardan biri de Balçıklı Ethem'dir.
Günümüzde Balçıklı Edhem'in elinin kiri olabilecek saygın geçinen kaç liboş var acaba?
. Bol bol yalan söyleyenler
. Ülkenin imkânlarını iç edenler ve yandaşlarının iç etmesi için imkân hazırlayanlar.
. Makamları menfaat kapısı yapanlar.
. Çalanlar, çırpanlar.
. Emanetlere ihaneti kazanç sayanlar.
. Bunca vaadlerini kulak ardı edenler.
. Vicdanlarını cüzdanlarına hapsedenler.
. Haramı, helâlı ayırt etmeyenler.
. İkbal için yemedik nâne bırakmayanlar.
. Menfaat için takla üstüne takla atanlar.
. Kılıktan kılığa girenler.
. Menfaatini namus ve şerefe tercih edenler Balçıklı Edhem'in elinin kiri, ayağının tozu olamazlar.
Cumhuriyet döneminde bu ülkede Bakan koltuğuna oturmuş da çalmamış, çırpmamış, hortumculuk yapmamış Bakan sayısı iki elin on parmağını geçmez. T.B.M.M'nin tamir ve tadilatı işinde bile neler oldu neler söylendi? Neticede "af oldu" denildi. Ve bütün pislikler kapatıldı.
Bir sürü süprüntü bu ülkeyi babalarının çiftliği gibi süpürdüler, hâlâ da süpürüyorlar.
İrtica tellallığı yapanlar ülkeyi yağma Hasan'ın böreği gibi yağmalıyorlar. Dilerim Allah'tan hem bu dünyada hem de öbür âlemde, yaptıkları burunlarından fitil fitil gelsin bunların.
Kanunların gölgesinde hortumluyor adamlar. Her hortumlama alçaklıktır; lâkin böyle bir hortumlama en alçakça olanıdır.
"Balçıklı Edhem" romanını okursanız bugünün kıravatlı eşkıyalarının dünün kıravatsız çetelerini arattığını farkedersiniz.
Rabb'im şerlerinden kurtarsın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.