İslâm'a saldırı ve dürüstlük
Utanma duygusu insani yüceliğin ruhudur. Gizli örgütlerle utanmazlık, tetikçilik revaç buldu. İnsanlık ruhu yitirildi. Sokağa çıkan kadın, kapkaç kaygısında. İçkinin girdiği okulu, esrar ticareti kuşattı. İslâm dünyası Filistin, Irak, Afganistan, Somali, Keşmir hepsi can pazarı. çad'dan bir uçak dolusu çocuk kaçırırken yakalananları kurtarma Fransa Devlet Başkanı Sarkozy'nin işi oluyor. Guantanamo ve Ebu Gureybler devlet vahşeti...
Netice, kendi okulunun öğrencilerine kurşun yağdıranlar. Haya, edep; insanlık mektebi hocaları olması gereken papazların, cinsel tacizle kararttığı hayatların tazminatını ödeyemez duruma gelen kiliseler kapanıyor. Evrensel gizli örgütlerin, servet ve imkan sahibi yaparak "Hasan Sabbah'ın müritleri" durumuna getirdiği mensupları, emre itaat uğruna dünyayı ve huzuru ateşe veriyorlar. Reklam bağımlısı medya, habere yalan ve iftira zehri katıyor.
11 Eylül provokasyonundan sonra ABD'nin egemen gücü Neo-Conların zulüm freni hepten patladı. Sermaye ve evrensel gizli güçler dayanışmasının, bir dünya diktatörlüğü oluşturma tasavvuru CIA'nın strateji raporu "Mapping the Global Futur (Küresel Geleceğin Haritası)"nda "Davos Dünyası" olarak başa oturtuldu. İslâm dünyası için İslâm'dan uzak "Yeni-Bir Hilafet Modeli" öngörüldü. Bu stratejiler, insani yüceliği, insan eseri vasıtalara yenik düşürmeyi hedefleyen ciddi birer felakettir.
"Demokrasi yerine Mediocracy (medya iktidarı)" şeklinde marazi bir düşünce, sermaye medyasını, haber kaynağı olmaktan çıkarıp, güce hizmet eden andıç ve yalan senaryolarla sömürü ve tahakküm vasıtalarına dönüştürüyor. Ama Türkiye'de olduğu gibi, Barack Obama başarısı da gösteriyor ki, evrensel gizlilerin, sermaye üzerinden mediocracy hevesleri, yalan ve iftira huzursuzluğundan başka meyve vermiyor.
Selman Rüştü'nün İslâm'a edepsizce saldırması, Kraliçe'den, "şövalye" ödülü kazandırıyor. İslâm'a en adi karikatür saldırılarını dahi himayeye Avrupa gayret gösteriyor. Netice, Avrupa'da Müslüman evleri ard-arda ateşe veriliyor. Türkiye'de İslâm ve Müslümana saldırılar aynı paralel ve adilikde. Son derece basit ve tabii meselelerden suç imal etmek için sahtekarlık yapılıyor. çünkü patron ödülü, yalan yazabilene. Cumhurbaşkanı hanımına 150 liralık bir seccade hediyesi, dükkan sermayesini aşan, Maraş'ın üç apartman dairesi fiyatından fazla, seccade değerinin 1666,6 katına çıkarılarak, 250.000 lira diye yazılıyor. Yalan gündem, gazete büyük oluyor.
Birçok İslâm ülkesindeki başörtüsü zulmü, sanki dış merkezli değilmiş de başörtüsü dışardan ithalmiş. Başörtüsüne değil yöntemine karşılarmış. Hadiselerin bu derece tersten takdimi! Bu kadar zulüm meselenin aslına değil neden onların istediği tarz değilmiş. Bu kadar senedir, hastahanelerden hastanın kovulup ölmesine dahi bu millet sabretti; sizden izin çıkmadı. İzin yetkisi sizde değil ki çıksın. Baksana, Medya Kralı Yahudi Mourdoc'un Amerika'daki FOX Tv spikeri, First Lady Laura Bush'u bile Suudi Arabistan'da başına örtü koydu diye sigaya çekti. Bu yasak, serseri mayın gibi bir yasak, bir usul meselesi değil. Azerbaycan'da örtü yasağı yoktu, ne oldu da birden çıktı deniyor? Oysa Bakü'de Mason locası kuruldu.
Tekerlek tümsekte kalmaz. İnsani yücelik, fitneye, zulme yenik düşmez. Bu zulüm gayretlerinin doğurduğu bütün sorunları neticeleriyle beraber kökünden çözecek tek cümlelik bir cevap: Şam'da şehid edilen İmad Mugniye'nin annesi, El-Menar televizyonuna verdiği mülakatında; üç oğlunun şehadetiyle iftihar ettiğini, tek üzüntüsünün İslam için şehid verecek başka bir oğlunun olmaması olduğunu, söylüyor. Hak yoldaki iman ve irade, insani yücelik ve üstünlüğün yegane gücüdür. İmad Mugniye'nin annesi gibi anneler milyonlarca...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.