Hasan Aksay

Hasan Aksay

Cumhurbaşkanımız neden koşuyor?

Cumhurbaşkanımız neden koşuyor?

Cumhuriyet döneminde 1950’ye kadar, siyasi iktidarı alkışlamamak suçtu. 1950’de iktidar, halk iradesiyle oluşunca iktidarı beğenmek yalakalık ve suç oldu. Halkın seçtiği Mursi’ye muhalefet marifet; Darbeci Sisi zulmüne itiraz, zindan ve şehitliktir. Nimet körlüğü olan Hakk’tan gafletin, tarafsızlığın, faturası ağır gelir. 

Türkiye’yi, 70 Cent’e muhtaçlıktan, borç batağından kurtarıp, borç veren, mazlumlara yardım eder duruma taşıyan; Van gibi büyük bir şehri, kışta kıyamette yeniden inşa eden; Bakanları, Başbakanı ve Cumhurbaşkanı ile maden kazası gibi her acının merkezinde acıyı paylaşan; komşu yangınından yüreği yanan; şartların ağırlığına, dıştan, içten engellere rağmen, Allah’a hamdolsun Türkiye kalkınıyor. Kınayana bakmadan, nimete şükür gerek. Bu hizmette reyi ve alınteriyle yer alan herkese teşekkürler. Allah, millete, devlete zeval vertmesin.

Kul kusursuz olmaz. Doğru, kusur görülmüşse? Kusur, iki yanlı hoşgörü ve sabır ister. Beyazdaki leke, dikkat çekicidir. Siyaset, hali ve istikbali birlikte düşünmektir. Bu, hatayı artırır. Siyasette sabır ve af, çok gerekir. İktidarların, bardağın yalnız dolu tarafını; muhalefetin yalnız boş tarafını görmemesi siyasi körlük doğurur, yanıltır. İktidar, yanlış ümide; muhalefet nankörlüğe düşer. Yanlış ümit körlüğü, doğurduğu dinamizmle dengelenebilir. Nankörlük, insanın gündüzünü gece yapan karamsarlık belasının anasıdır.

Türkiye zor günlerden geçti. DP, AP ve Milli Nizam Partileriyle başlayan oluşum ve hizmet gayretleri, ANAP’la, anlık bir sıçrama; Ak Parti ile iktidar oldu. Yenilenme, kalkınma başarısı, itibar ve güç doğurdu. Türkiye, ilk 20 devlete girdi, daha öne geçti. 

Türkiye’nin, güçlülerde çıkar endişesi doğuran güçlenişi, içteki kıripto direnişçilere dış destek ve ümit; huzura, istikrara, kalkınmaya direnç oldu. Bu direnişin adı, bazen gezi; bazen proje iptali; yol köprü, cami, “İztemezük” oluyor.

Yıkıcı politikanın işi kolaydır. Tarih gösteriyor ki, oturduğu yerden, bir anayasa fırlatma, Türk parasını pula döndürüyor. Yıkmak her işte, her zaman kolaydır. HDP, oturduğu yerden, vandalları vahşete çağırdı. On binlerce alın teriyle inşa edilen eserler yandı yıkıldı, insanlar öldürüldü. “Yıkmak, insanlara yapmak gibi kıymet mi verir, // Onu en çulpa adamlar da emin ol becerir” diyen Akif’imiz, iki kazmalı adam Süleymaniye’nin kubbesini indirir. Ama yapmak için “Bir Süleyman yine lazım, yeniden bir de Sinan” diyor. Zor olan yapmaktır.

Başarılar, zorlukların arkasındadır. Siyasi başarı, genel başarının iklimini oluşturur. Başta siyasi kadro ve topyekun milletle başarılabilir. Ağır şartlara rağmen Türkiye ilerliyor. Portekiz Başbakan Yrd. Paulo Portas, “Problemlerle karşılaşıyorsunuz. Her zaman fırsata çeviriyorsunuz” diyor. 

Allah’a şükür kadrolarımız artık, bilerek bilmeyerek kendi savaş gemimizi bombalamak gafletinde değiller. Sayın Erdoğan, gündüz toplu açılışta; gece Necip Fazıl’ı anmada! Sabah, üniversitede? Ertesi gün, başka bir ülkede Mesaj vermekte, Davette, işte, gayrette! “BM yapısı adil değil” diyor. Oturduğu yerden konuşmuyor? Gecesini gündüze katarak, örnek olarak söylüyor. “Bizi, dünyaya yanlış tanıtıyorlar” diyor. Millete, “Çözmek için çalışalım diyenbir çağrı ve irade ortaya koyuyor. 

Dünkü İsrail’e bağımlı, dünyanın her tarafında düzinelerle yayın organı var. Cihan İmparatorluğunun varisi, İslam dünyasının üssü Türkiye’nin, bir kardeş ülkede tek medyası yok? Yetişmiş insan, gayret, dayanışma olmadan iş olmaz. Geceyi gündüze katan bu gayretler, millete çağrıdır. Güzel örnek verme gayretidir. 

Merhum Necip Fazıl Programında, Cumhurbaşkanımızın sahnedeki duruşuyla yaptığı fiili çağrıya, katılmak için düşünüyorum: Ak Parti il teşkilatları, üniversite bulunan illerde gençleri, her ilde bir tane olsun mecmua çıkarmaya teşvik etmeli. Güzel, yaygın, güçlü ve verimli bir tatbikat okulu doğabilir. 

“Çalışmak başka yol yok. Hem nasıl canlarla başlarla”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Hasan Aksay Arşivi