Pakistan’dayız....
Bu seyahat son günlerde dünya medyasında kopartılan yaygarayı yerinde görmek için iyi bir fırsat oluşturdu...
Batı medyasına göre sanki memlekette iç savaş çıkmış...
Bombalar patlıyor, kan gövdeyi götürüyor...
İş aleminin canı tatlı olduğundan rezervasyonlar iptal ediliyor, toplantılar ve ticari bağlantılar erteleniyor...
Kime sorsanız uzak dur diyecektir... Fakat ben aksini savunuyorum...
Bu kanaatimin tek bir sebebi var...
İslam ülkelerini terör yuvaları gibi göstermeye çalışan siyonist ve haçlı orjinli uluslararası medyanın yaptığı propagadanın hedefini görmek lazım...
Dış dünya ile ilişkilerini bozmaya, ekonomilerini kilitlemeye ve yönetimlerinin itaat etmesi için iç kargaşa çıkarmaya çalışıyorlar...
Çoğu zaman muvaffak da oluyorlar...
Türkiye’nin kadim dostu ve kardeş ülkesi Pakistan da bu terörden nasibini alıyor..
Afganistan’da bataklığa saplanan haçlı ordusu ihaleyi Pakistan’a yıkmak için büyük baskı yapıyor...
Haliyle sağda solda bombalar patlıyor... Uluslararası büyük medyada manşetler atılıyor... Baskı giderek şiddetleniyor...
Kısa tarafından işin özeti budur...
Aynı filmi biz de Türkiye’de defalarca seyrettik....
Halbuki Pakistan halkı bizim açımızdan çok daha yakın ilişkiler kurulacak, ticaret yapılacak milletlerin başında geliyor... Türkiye’ye en zor zamanlarında desteğini esirgemeyen bu milletle tarihi ilişkilerimiz mevcut...
Geldiğinizde kendinizi kesinlikle yabancı bir ülkede hissetmiyorsunuz...
Pakistan, ticaret ve yatırım açısından birçok avantajlar sunuyor...
Mesela Lahor’dan arabayla 2,5 saat uzaklıkta Faisalabad adında 5 milyon kişinin yaşadığı bir şehir var...
Bu şehir bütün Pencap eyaleti gibi dümdüz ve çok verimli topraklar üzerinde kurulmuş...
Uçsuz bucaksız bu topraklarda hem kaliteli hem de bizden daha ucuz pamuk ve sair tarım üretimi yapılıyor...
Asya kıtasının en büyük ziraat fakültesi de burada bulunuyor... Şehirdeki üniversite hastaneleri çok meşhur, sağlık hizmetleri ucuz ve kaliteli... İnternet, telefon, bankacılık altyapısı da gayet iyi...
Bölgenin çevre yolları modern ve geniş otobanlardan oluşuyor... Benzinin litresi 75 kuruş..
Buradaki dostlarımızla oturup değişik bir hesap yaptık. Üretim kapasitesi ve ürün gamı neredeyse aynı olan ve birisi Trakya’da, diğeri de Faisalabad şehrinde bulunan iki fabrikayı, sabit ve değişken üretim maliyetleri açısından mukayese ettik...
Ana hammadde olan pamuk burada çok daha ucuz ve bol miktarda üretiliyor... Bir vasıflı işçinin işletmeye maliyeti ayda 75 dolar... Türkiye’deki işletmeye gelen 2500 dolarlık aylık elektrik faturasına karşılık aynı üretim burada 100 dolardan daha az elektrik maliyetiyle yapılabiliyor... Doğalgaz ise neredeyse bedava fiyatına kullanılıyor...
İhracat yapan firmalar yüzde bir civarında vergi ödüyorlar...
Sokakta karşılaştığınız her insan az veya çok İngilizce konuşabiliyor... Türkiye’den geldiğinizi duyunca daha yakın alaka gösteriyorlar...
İnsanları genel olarak kibar ve eğitimli....
Türkiye’de tekstil, tarım ve mobilya gibi yüksek üretim maliyetlerinden dolayı sıkıntıya giren sektörler var...
Bu sektörlerde yatırımları bulunan ve alternatif arayışı içinde olanlara Faisalabad şehrini ziyaret etmelerini öneririm...
Pakistan’ın bulunduğu coğrafya yatırım açısından çok elverişli... Bizde kapasitesi atıl vaziyette duran fabrikaların bir kısmı buralara kaydırılabilir ve kârlı yatırımlara dönüştürülebilir...
Ülkede bulunan üç uluslararsı limana daha ucuz bir alternatif olarak yakın bir zamanda Türkiye ve Pakistan arasında demiryolu taşımacılığı da başlayacak...
Batı medyası gözlüğünü çıkarmak ve Pakistan’ı önyargısız bir şekilde okumak gerekiyor...
Dünyada nükleer silah stoğuna sahip tek İslam ülkesi olan Pakistan’la daha yakın ticari münasebetler kurmak Türkiye’nin açık menfaati icabıdır...