Medya imparatoruna iktidar kıyağı
Biz millî iradeye saygılıyız. Halkımızın tuttuğunu tutmak boynumuzun borcudur. Onlara saldıran vurguncu köpeklere hoşt hoşt deriz amma… Kimsenin torbada kekliği de olmayız. Bir zamanlar, yurtdışına çok sık çıkardık. THY hostesleri el arabası ile uçağın kapısında, yolculara: “Gazete ister misiniz?” diye sorarlardı. Bir iki iri gazetenin dışında, adlarını dahi bilmediğimiz bir sürü mevkuteleri, yolculara âdeta dayatırlardı. Bizim VAKİT’i ise arabada bulamazdınız. Ama bir de bakardınız ki, uçakta öbür gazetelerin toplamından fazla VAKİT gazeteleri elden ele dolaşıyor. Anlıyordunuz ki bizim sevgili okuyucu kardeşlerimiz, kendi gazetelerini kendi paralarıyla dışardan almışlar. Uçakta okuduktan sonra başkalarına da veriyorlardı. VAKİT ailesi olarak, biz şöyle düşünüyorduk: “Uçağa binen okuyacağı gazeteyi de kendi parası ile alsın. THY, halkın sırtından ikram diye millî irade karşıtı, çoğunun da adı dahi bilinmeyen gazeteleri nasıl satın alabilirdi? Bu, halkımızın millî ve manevî değerlerini hiçe sayanları ödüllendirmek değil miydi?
Birkaç hafta önce, bir sabah TRT’yi (Devlet Televizyonu diye) seyrettim. Hay seyretmez olaydım! üstte para verseler evime sokmayacağım, baldır bacak gazetelerinin âdeta reklamı yapılıyordu. Güya o günkü gazete haberlerini özet olarak, veriyorlardı. Aralarında VAKİT Gazetemiz yoktu. Besle kargayı oysun gözünü diyemiyorduk. TRT’nin başındaki genel müdür, her halde sıradan biri değildir. Mutlaka iktidarın adamıydı. Kim bilir ne kadar dolgun maaş alıyordu? Böylesi bir elemanın dostu, düşmanı herkesten iyi bilmesi gerekmez mi? Her sabah bedava reklâmını yaptıkları, kartel medyasının elinden gelse, başta Sayın Başbakan olmak üzere, tümüyle iktidarı bir gecede yok ederdi. Allah korusun, öyle bir günde, bugün anlı şanlı makamlarda oturanların koltuklarını da başlarına geçirirlerdi.
çok şükür biz, Hakk'a tapan, halkı tutan, halk tarafından da çok tutulan bir gazeteyiz. Hemen her nüshamız elden ele dolaşarak birkaç kişi tarafından okunuyor. Halbuki kendilerini büyük sayan gazeteler, benzinliklerde promosyon olarak bedava dağıtılıyor. Buna rağmen bizim okuyucu kitlemiz, onların toplam tirajlarından kat kat fazla. Biz aranan ve okunan gazeteyiz. Bedava dağıtılan varakparelerden değiliz.
Adam, bir medya imparatorluğu kurmuş. Ne Hak’tan korkuyor, ne halktan utanıyorlar. 30 sene öncesine kadar ne varlığı vardı ki? İnsan parayı kepçe ile toplasa, yine o kadar kısa zamanda bu kadar zengin olamaz. Para ellerinde, dağıtım şirketleri ellerinde, gazetelerin ne kadar basıldığını, ne kadar sattığını diledikleri gibi gösteriyorlar. Arkalarındaki yanlışlardan korkmadan bir de hoşlarına gitmeyen iktidarların altını oyuyorlar. Kendilerine hesap sormak bir yana… Bir de iktidardan yardım görüyorlar. Mesela 2 trilyon YTL vergi borçları, güya uzlaşma yoluyla bir kalemde sıfırlanıyor. İktidarlar, adamları kendi elleriyle canavarlaştırıyorlar.
25 Şubat Pazartesi günkü Hürriyet'e bir göz attım. Haber başlıkları şöyleydi: Flaş Flaş! İşte Hürriyet'in Gücü diyorlardı. Alt başlıklar da şöyleydi: Vekile Kıyak, Emekli Maaşı durduruldu. Askerî harekâtla Zap düşmek üzere. Sanki terör örgütü ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında, bir savaş vardı. Bunun bir tedip ve tenkil harekâtı olduğunu bilmiyorlar mı? Böylece hem kahraman ordumuza dil uzatmış hem de iktidarı zaaf içinde göstermiş olmuyorlar mı? Bir de hinlik yapıyorlar. Hem nalına, hem mıhına dercesine asker yatmadı, vatanını satmadı diyorlar. Bununla da Sayın Başbakan'ın, askerlik yan gelip yatma yeri değildir sözüne işaret etmiş oluyorlar. Dahası da var.
Eski bir CHP’linin anketinden bahsediyorlar. O ankete göre, başörtülüler gittikçe çoğalıyor, dindarlık ve muhafazakârlık artıyor diyorlar. Bununla da bazı güç odaklarına irtica hortluyor, inkilaplar elden gidiyor, lâik cumhuriyet yıkılıyor demeye getiriyorlar. Allah aşkına bu haberlerin hangisinde millî iradeye saygı var? Ellerinden gelse, iktidarı bir kaşık suda boğmazlar mı? Sayın Başbakan, TRT Genel Müdürünüz halâ onların bedava reklâmını yapacak mı?
Patronun Kanal D’sinde bir programcı var. Anayasa değişikliği üniversiteleri böldü diye… Neredeyse zil takıp oynayacak. Onu da yarın yazarız inşallah… Allah milletimize yardım etsin. Başımızdakileri de bunların şerrinden korusun. Biz papaza kızıp kilise yakanlardan değiliz ama.. Biz de insanız. Fakir fukaranın halini de görüyoruz. Kendi düşen ağlamaz. Bizden söylemesi. Sevgi, saygı ve dualarımızla...