Çok tepki çekse de CHP’li Onur Öymen öyle bir gerçeğin ortaya çıkmasını sağladı ki…

Biz aslında buna bir gerçeğin ortaya çıkması demeyelim de, bugüne kadar akılda tutulan ama hiç dillendirilmeyen bir sorunun sorulma zamanının geldiğini gösterdi diyelim.

Karmaşık gelebilir ama merak işte.

Dersim olayları, ‘isyan mı katliam mı’ tartışmaları ile anıladursun, "Sabiha Gökçe’li uçak filolarının katıldığı bombalama olayları iyi biline dursun, direnişçi köylerin yakılması, sürülere bile el konulması, Tujik Dağı’nın eteğinde bulunan İksor Vadisi’nde sığınaklarda bulunan çoğu kadın ve çocuk binlerce kişinin imha edilmesi, mağaraların girişi kapatılarak veya ağzında ateş yakıp içine boğucu duman verilerek binlerce sivilin yok edilmesi, can havliyle dışarı fırlayanların vurulması", vesaire vesaire…

Ne yaşandı ve neler oldu, anlatılanlar, iddialar ne derece doğru, kim haklı, kim haksız, bütün bunlar bir kenara da…

Ortada bir yanlıştan fazlası var. Ne olursa olsun devletin kendi insanlarına karşı uyguladığı strateji katliamlar üzerine olmamalı.

Yeni kurulmuş bir Cumhuriyetin, geleceğini inşa ederken yaptıkları, yaşadıkları, insanlarına yönelik tutumları, mutlaka farklılıklar gösterecektir. Kürtlere ya da Alevilere karşı yapılanlar, yapıldığı iddia edilenler ve günümüze kadar uzanan bir sorun yumağı.

Peki bütün bunlar biliniyordu, o halde Aleviler bunun için mi CHP’li oldu?

Cumhuriyetin kuruluş felsefesi neyi içeriyordu. Cumhuriyeti kuranlar, kurtuluş savaşından çıkmış bir ülkeyi yeniden ayağa kaldırma çabasına girenler, modern bir devlet oluşturma gayretine girenler, bir ulus oluşturmak isteyenler, üniter yapıyı sağlamlaştırmak isteyenler, dini bir kenara bırakıp, tek dil, tek bayrak, tek devlet adı altında karşı gelen kim varsa, acımadan cezalandıranlar, şapka kanunu çıkartarak karşı gelenleri astıranlar ya da asanlar, vesaire vesaire… 

Bütün bunlar bilinmesine rağmen, bu zihniyetin kurucusu olduğu, felsefesinin temelini oluşturduğu CHP’ye nasıl oldu da Aleviler yakınlaştı. Nasıl oldu da, Türkiye’nin en Kemalist illerinden biri oldu Tunceli. Ya da eski adıyla Dersim. Nasıl oldu da Atatürk’ün kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi, Tuncelililerin gönlünde taht kurdu?

Şimdi ne oldu da, Aleviler birden ayaklandı? Onur Öymen’in anlattıkları bilinmiyor muydu? Onur Öymen söylemese, bugün karşı çıkılan, isyan edilen zihniyet masum mu kalacaktı Tuncelililerin ve Alevilerin gözünde.
Yani bu durumda kim kimi kandırıyor?

Aleviler mi CHP’yi kullanıyordu, CHP mi Alevileri?

Yani bu durumda olan sadece o gün ağlayan analara mı oldu? Ateş düştüğü yeri mi yaktı sadece? Şimdi her gün yapılan açıklamalarla, küçük eylemlerle, protestolarla, çağrılarla CHP ve Onur Öymen sert dille eleştiriliyor.

Birileri istifa talep ediyor… Avrupa’ya kadar sıçrayan bir süreç yaşıyoruz.

Benim buradan anladığım ise, Onur Öymen’in söylemi kadar karşı eylemlerin de masum olmadığı.

Devletin yakın geçmişe kadar kendi vatandaşları arasında ayırım yaptığı bir gerçek. Bunu kimse inkar edemez.

Ama son 10 yılda yaşanan gelişmeler, AB sürecinde-alınıp alınmamak o kadar önemli değil, zira yapılacak her yenilik insanımız için olacak-yapılan düzenlemeler, temel hak ve özgürlükler noktasında atılan adımlar, reform niteliğindeki düzenlemeler, ülkedeki her hangi bir unsurun isyan etmesine bahane bırakmayacak kadar pozitif…

Bu durumda, birilerinin başka hesabı var sanırım. Alevilerin kendi içindeki bölünmüşlükleri bir kenara da, dünyaya ve olaylara sağduyu ile bakanları bir ayrı tutarsak, birilerinin gerçekten farklı niyetlerle hareket ettiğini görüyoruz.

Sanki Onur Öymen, bilerek ya da bilmeyerek bir fitili ateşledi. Şimdi önü alınamayacak bir sürece mi giriliyor bunu göreceğiz.

Uyuyan ya da uyutulan bir dev kıpırdanmaya, olmayan şeyleri varmış gibi göstererek ülkede karışıklık çıkarmaya, bu yolla ertelenmiş ideallerine ulaşmaya başladı sanki. Onur Öymen’i kendi hatasıyla, CHP’yi Onur Öymen ve Deniz Baykal gibi, Kemal Kılıçdaroğlu gibi, siyasetin dansözleriyle baş başa bırakalım, ama terazinin öteki tarafında dönen dolapları iyi izleyelim. Masum tepkilerden öte şeyler çıkabilir altından. 

Selam ve dua ile…