İnfak
SORU: İnfak ve önemini izah eder misiniz?
CEVAP: Bismillahirrahmanirrahim
Her şeyden önce şu hususu belirtelim ki: İnsanın sahip olduğu servetin, mal-mülkün gerçek sahibi, asıl sahibi, ALLAH Teâlâ'dır. Yunus Emre ne de güzel söylemiş.
Mal sahibi mülk sahibi - Hani bunun ilk sahibi,
Mal da yalan mülk de yalan - Var biraz da sen oyalan.
ALLAH Teâlâ, dilemiş ve bu mülkün tasarruf hakkını insana vermiş, insanı yeryüzünde kendisine vekil, halife tayin etmiştir. Hem mülk üzerinde ve hem de insan üzerinde tek hâkimiyet sahibi ALLAH Teâlâ'dır.
"Göklerin ve yerin mülkiyeti ALLAH Teâlâ'nındır. ALLAH Teâlâ'nın her şeye gücü yeter."1
"Göklerde ve yerde ne varsa ALLAH'ındır. İşler, dönüp dolaşıp ALLAH'a varır."2
"Onların mallarında, dilenen ve mahrum olanlar için belirli bir hak vardır."3 ayet-i kerimesinde varlıklı Müslümanların mallarında yoksulların hakları bulunduğunun belirtilmesi, zenginlerin, bir özür sebebiyle çalışamayan veya geliri ihtiyacını karşılamayanlara yardımda bulunmakla yükümlü olduğunu göstermektedir. Bu yardımın tasadduk, zekât, fıtır sadakası, kurban, hediye, kullanmaya verme, vakıf, devlet bütçesinden maaş bağlama gibi birçok çeşidi bulunmakta olup bunların hepsi geniş anlamda infak kavramıyla ilgilidir.
İnfak: ALLAH Teâlâ'nın rızasını elde etmek maksadıyla, gayesiyle kişinin kendi servetinden harcama yapması, muhtaçlara aynî ve nakdî yardımda bulunması demektir ki, kapsamı geniştir. İnfak, aile reisinin bakmakla yükümlü olduğu kimselere harcama yapmasını kapsadığı gibi, diğer yoksul ve muhtaçlara yapılan farz olan zekât, sadaka ve benzeri yardımları, gönüllü olarak yapılan her çeşit hayrı da anlamı içine alır.
Gerek Kur'ân-ı Kerîm'de ve gerekse Hadis-i şeriflerde de infak konusu geniş şekilde ele alınmış varlıklı Mü'minlere "ALLAH Teâlâ' yolunda infak" emir ve tavsiyesinde bulunulmuş, ALLAH Teâlâ' yolunda harcayanlar övülmüştür.
İnfakta bulunmak, müttekî, takva sahibi mü'minlerin özelliklerindendir. Bakara sûresinin 2. âyet-i kerimesinde ALLAH Teâlâ'ya samimiyetle inanan, takvâ sahibi Mü'minlerin başlıca özellikleri sayılırken: "...ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler..." buyrularak, İman ve namazın ardından üçüncü sırada infak zikredilmiştir.
Müttekî, takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete girecek olan müttekî, takva sahibi mü'minlerin başlıca özellikleri, Âl-i İmran sûresi, 134.cü: "O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da ALLAH için harcarlar..." âyet-i kerimesinde sayılırken ilk sırada infak zikredilmiştir.
Demekki cennete girecek olan müttekî, takva sahibi Müslüman kriz var diyerek infakı bırakmayacak. Lüksünü-israfını terk edecek. Fakat varlıkta da-yoklukta da, iyi ve kötü halde de, zenginlikte de-fakirlikte de, hastalıkta da-sağlıkta da sahip olduğu imkanlardan infak edecek.
ALLAH Teâlâ'nın yolunda yapılan harcamanın, malın sevilen çeşidinden yapılması, kişiyi "birr" derecesine ulaştırır. ALLAH Teâlâ şöyle buyurur: "Siz, sevdiğiniz şeylerden ALLAH Teâlâ yolunda harcamadıkça bire yani Cennete ve iyiliğin en güzeline eremezsiniz. Her ne harcarsanız, ALLAH Teâlâ onu hakkıyla bilir."4
Enes b. Mâlik (R.A.) şöyle demiştir:
"Siz, sevdiğiniz şeylerden ALLAH Teâlâ yolunda harcamadıkça bire yani Cennete ve iyiliğin en güzeline eremezsiniz..." âyet-i kerimesi inince, üvey babam Ebû Talha, Resûlullah (S.A.V.) efendimize geldi de:
- Yâ ResûlALLAH! ALLAH Teâlâ, kendi Kitâbı'nda: "Siz, sevdiğiniz şeylerden ALLAH Teâlâ yolunda harcamadıkça bire yani Cennete ve iyiliğin en güzeline eremezsiniz..." buyuruyor. Mallarımın bana en sevgili olanı da Bîruhâ'dır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.