Mehmet Talu

Mehmet Talu

Mevlid okuyan hafız efendiye ücret ödenir mi?

Mevlid okuyan hafız efendiye ücret ödenir mi?

Mevlid okutmak bid'at mıdır? 4

Şimdi birçokları, mevlid okuyan hafız efendiye, kapı aralığında taksi şoförüne ücret öder gibi açıktan ödeme yapıyor. Bununla görgü ve nezaket alanındaki gerilemeyi anlatmaya çalışıyorum. Mevlid okunan yer, okuyan kişi, okutan aile ve dinleyen cemaat açısından bir hayli değişiklik olmuştur.

Eskiden mevlid okumak, mevlidhân olmak, bu sanatın icrası bakımında bir ayrıcalıktı. Çünkü her önüne gelen mevlid okumaya kalkmazdı. Herkes haddini bilirdi. Bilmeyenlere de cemaat haddini bildirirdi. Yani ayakkabısını alan, çeker giderdi. O da camiinin duvarlarına okumak zorunda kalırdı. Ehl-i Kur'ân olan bazı hafız efendiler, özellikle mevlid okumak istemezlermiş. Kur'ân-ı Kerim okuyuşundaki tavırları bozulmasın diye. Yani Kur'ân-ı Kur'ân gibi, mevlidi de mevlid gibi okumak esastır. Mevlid okumak daha zordur. Çünkü irticalen beste yapmaktır. Bu da makam ve geçkilere, ses perdelerine, vezne, tavır ve ritme iyice hakim olmayı gerektirir. Nerede karar verecek, nerede meyan gösterecek, nerede makam değiştirecek, bunların hepsini yerli yerinde yapmak zorundadır. Her şeyden önce, mevlidi tavır ve üslubunu bozmadan okuyacak; şarkı, ninni, türkü veya ezan gibi okumayacak.

Bugün durum nedir? Herşey taklitten ibaret. Ne vezne riayet eden var, ne ritme ve cümle taksimatına, nede mevlid bahirlerinin anlam ve muhtevasına! Bakıyorsunuz, tevhîd bahrinin orta yerinde "Meded yâ Resûlâllah" deyip Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizle ilgili bir kaside okunuyor. Oysa onun yeri orası değil, belki velâdet veya merhaba bahridir. Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin doğum olayını anlatan mısralar arasında, ölüm kasîdesi okunuyor: "Urgansız zincirsiz bağlar seni" diye. Bir de ardından "Yâ Resûlâllah!" diye bağırıyor, Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizi zincire vuruyor!

Zevk sahibi insan mı kalmadı, diye soruyorsunuz. Zevk sahipliği bilgiyle olur. Bilen azalınca zevk de azalır. Sadece mevlid okuma konusunda değil, din kültürünün bütün alanlarında korkunç bir çöküntü söz konusu. Cehalet ve avâmlık, almış başını gidiyor. ALLAH sonumuzu hayır eylesin. Amin.

Mevlid geleneğimiz tamamen bitti veya sona erdi demek doğru olmaz. Halk kendi kültürüne ve geleneğine sahip çıkar da ilgi gösterirse, gelenek yaşar. Gelenek canlanırsa ehliyetli mevlidhânlar da çıkar.

Mevlidin konusu, İslâm akaidinin temel direği olan tevhîd inancı ile Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin mucizeleri ve üstün ahlâkıdır. Türk halkı, mevlid dinleyerek inancının vecdini bu günlere taşıyabilmiştir. Denilebilir ki: "Süleyman Çelebi, bu millete başlı başına bir dinî hayat armağan etmiştir." Çünkü mevlidin, dinî kültürümüze sağladığı faydayı başka hiçbir eser sağlayabilmiş değildir. Buna bid'at diyen, bindiği dalı kesmiş olur. Mevlidin sözleri ve âdabına uygun şekilde okunması bid'at değildir.

1- Müslim, Sıyâm:197; Ebû Dâvûd, Savm:54; Ahmed b. Hanbel, 5/29, 299

2- Buhârî, Savm:69; Müslim, Sıyâm:127-128

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi