Geçenlerde bir sitede Adana polisinin ilginç uygulaması başlıklı bir haber pek te uygulamadığımız ya da çoğu zaman unuttuğumuz bir sünneti hatırlattı bana… Öncelikle o haberi sizinle paylaşayım daha sonra da ihya ettikleri sünneti okuyalım.

“ Adana Emniyeti'nin ilginç uygulamasında ortaya tuhaf sonuçlar çıktı.

Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri, halkın hırsızlığa karşı bilincini ölçmek için 4 bin hanenin bulunduğu, 300 apartmanın kapı zilini çaldı. Sonuçlar şöyle:

2 BİNİ SORMADAN AÇTI

- 2 bin 23 kişi, zili çalanın polis olduğunu bilmeden kapılarını açtı. Zilleri çalınanlardan 572'sinin ise evde olmadığı belirlendi.

- Apartman zilleri çalınan vatandaşlardan bazıları her hangi bir şey sormadan kapıyı açarken, bazıları 'kim o?' sorusunu yöneltti. Ancak, bunların da çoğu, 'tüpçü, sütçü, sucu, elektrikçi, bakkal' diyen polise ikinci bir soru yöneltmeden kapılarını araladı.

- Yeşilyurt Mahallesi'ndeki bir binada ise ilginç bir sonuç yaşandı. Bina sakinlerinin yüzde 90'ı kapıyı açtı. Ekipler bunun üzerine, bir zilde 'Kim o' diyen kişiye 'Hırsız' yanıtını verdi. Kapı yine açıldı. Daireye çıkan polisler 17-18 yaşlarında bir gençle karşılaştı. İsmi açıklanmayan genç, 'Üniversiteye hazırlanıyorum, dalgınım' dedi.
- Çalışmayı sürdüren ekipler, bilgilendirici broşürler de dağıtıyor.”

Şimdi de unuttuğumuz hadisi okuyalım:

‘Cabir radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve kapısını çaldım. Resul-i Ekrem:

– “Kim o?” dedi.

– Benim, diye cevap verdim. Hz. Peygamber:

– “Benim benim!” diye tekrar etti. Galiba bu cevaptan hoşlanmamıştı.’ (Buhari. isti’zan 17)

Ebu Zer radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir gece dışarı çıkmıştım. Bir de ne göreyim, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem tek başına yürüyor. Ben de ay ışığında yürümeye başladım. Resulullah başını çevirdi ve beni gördü:

– “Kim o?” diye seslendi. Ben:

– Ebu Zer, dedim. (Buhari. rikak)

Bu hadislerden anlaşılan şu ki kapı arkasında duran kişi ev sahibine kendisini tanıttıracak bilgileri, vermek zorunda… Kapı zili çaldığında ‘kim o!’ deriz… Kapı arkasındaki kişinin benim demesi ile yeterli bir bilgi vermemiş olur… ‘Benim’ derken nereden bileceğiz kim olduğunu?

Bu yazı terk edilmiş ya da unutulmuş bir sünnetin ihyasına vesile olmuşsa kendimi çok mutlu hissederim…