CHP, anayasa ve mantık
Baykal, anayasa değişikliği, ülke, millet yararına, insan haklarına aykırı demekten ziyade, “Şimdi değil. Seçimden sonra” veya “AYM’ye götürme” tehdidine ağırlık veriyor. Bir kısım medya ve merkezler de, aynı telden çalıp, “Değişiklikler, AYM’den dönecek” havası estiriyorlar. Anayasa değişikliklerinde, AYM görevi açık ve nettir. Anayasa Madde 148: “..Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler” diyor. TBMM, şekil bakımından ne zaman hata yaptı ki, AYM’nin geri çevireceği “çantada keklik” gibi takdim ediliyor?
“Ben yaptım oldu” 367 gibi bir karar mı? Türkiye hâlâ kışta mı? Bahar tomurcuklandı. Yetki aşılmaz. Aşılırsa? Ülke yönetimi ve engellerin aşılmasından icra sorumludur. Hükümet, kararı yayınlamaz. Konuyu Meclis’e getirir. Meclis çözer.
Hukuk, akıl, mantık ve vicdandan ayrılmaz, ters düşmez. Bu, toplumun barış ve refahının temel şartıdır. Hukukun keyfileşmesi zulümdür. Millet gücünü, silah olarak millete çevirmektir, felakettir. Halkın, yıllardan beri özlemle beklediği ve onayladığı bir anayasa değişikliği, nasıl reddedilir? Akla, hukuka, millete karşı çıkan, bir an kazanır görünse de kaybeder. Tarih suçlu sandalyesine oturtur. Hitler’in Moskova’ya kadar gidişi zafer değildir.
Akıl ve mantık da, AYM’de, şekil hatası dışında bir yetki düşünemez. Kanunlar, anayasaya aykırı olamaz. Anayasa var. Anayasa neye aykırı olmayacak? 2) Kanunların anayasaya uygunluğu için AYM var. Anayasanın uygunluğu için kurum var mı? Yok. Daha üstte bir kurum olur mu? Bu zincir ne kadar uzayabilir?. Bir şeyin kendine uygunluğu tartışılamaz. Kendi oylarının da içinde bulunduğu 75 milyonun, milletçe kabul ettiği anayasa maddesini, yetkisizce, 5-6 kişinin iptale kalkışması hukuka olduğu gibi akla da zarardır.
Anayasanın anayasaya uygunluğu diye bir şey düşünülüyorsa öncelikle, “Anayasanın bazı maddelerini daha eşit” olmaktan, “değişmez” garipliğinden kurtarmak gerekir. “İki noktadan, yalnız bir doğru geçer”. Aynı anayasada farklı iki doğru olmaz. Elmayla armut ilkokulda dahi toplanmaz. Anayasanın önemsiz; daha önemsiz maddeleri olabilir mi? Dünya değişir, madde değişmez! Tarih, siyasi kanunlarda böyle bir değişmezlik kaydetmedi.
Darbe anayasalarının değişmez maddesi hukuka meydan okuyor. Hukuka aykırı madde iptal edecekse, işte suçu toptan himaye eden madde:
“Devrim hükümetlerinin karar ve tasarruflarından ve bunların, idarece veya yetkili kılınan organ ve mercilerce uygulanmasından dolayı, karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında cezai veya mali veya hukuki sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz” diyor. Anayasanın bu hukuksuzluğu AYM ile yaşıt.
Akıl, mantık ve vicdanı inkar eden terslikte bir hukuk düzeni olamaz. 1) Anayasa değişikliği halk oyuna sunulmadan kanun değil, tasarıdır. Tasarı, AYM’ye götürülemez. 2) Millet onayıca anayasadır. AYM, anayasa yargılamaz. 3) Anayasayı Meclis ve millet yapar. Yargı anayasa yapmaz. 4) Bir şey değiştiriliyorsa, eskisinden farklıdır, aykırıdır. “Eskisine benzemiyor” denemez.. 5) Darbe metni tabu değildir. 6) Millet ilerlemek zorundadır. Hayatı dondurmak millete zulümdür.
“Millet kabul etse de boşa” tehditleri, gürültüyle köşe kapma oyunudur. Milletini tehdit, zavallılıktır. Fakat, tehdit ortada ve millet oy verecek. Gerçek tekrarlanmalı. Yazılıp söylenmeli. “Çok söylendi” kaygısına düşülmemeli. Tehdit, öfkeyle tekrarlanıyor. Gerçeğin tekrarı yararlıdır. “Muz Cumhuriyeti” olmadığımızı, milletimiz ve dünya kesin görüp bilmeli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.