Cüneyt Arvasi

Cüneyt Arvasi

Mangalizm...

Mangalizm...

Bilginin kitlesel talebi, sadece devletin verdiği hizmetin kalitesini sorgulamakla kalmıyor, aynı zamanda yönetim üzerinde denetim sağlıyor...
Devletin istatistik kurumu, ota, böceğe varıncaya kadar veriler üretiyor...
Çoğunluğu, faydasız suallerin lüzumsuz cevaplarından ibarettir...
Çünkü ortada talep yoktur...
Yayınlanan “sanayi ciro sipariş endeksleri”, metropolün yürüyüş parkurlarına, parklarına ailece hücum edip kızılca kıyamet mangal yakma refleksi sergileyen kitlelerin umurunda mıdır?
Hâlbuki mangalist vatandaş daha pratik bilgilerle ilgilenir...
Magazin gazetesinde “toplumda her on kişiden birinde görülen hastalık” başlıklı asparagas haberi okur, etrafındaki dokuz kişiyi süzer, eğer onlarda olmadığına kanaat getirirse hastalığın kendisinde olduğuna vehmeder, efkârlanır...
Mesela, politikacılar ayda kaç saat konuşurlar, neden bu kadar çok gezerler, kaç davete giderler, ya da işlerinin başında kaç saat mesai harcarlar?
Medeni memleketlerde bunun ölçüsü nedir?
Geçiniz... Mangal üzerinde kızartılan bir tavuk kanadı çok daha önemlidir...
Acaba neden dünyanın en pahalı benzinini, en pahalı etini tüketiyoruz?
“Gerçi köfte de iyi olmuyor mangalda!”
Mahkemelerde yıllarca sürünen dava dosyaları milyonları aştı, rekor rakamlara ulaştı...
“Koşunuz, sahil yoluna mangal koyacağımız yer kalmayacak!”
Dolaylı vergilerin oranı yüzde 70, doğrudan vergi oranı ise 30, peki gelişmiş ülkelerde bu oranların neden tersi oluyor?
“Kimin umurunda ki!”
Dünyada milli gelirine oranla ordusuna en çok para harcayan ülkelerden biriyiz...
Adam başı cebimizden kaç para çıkıyor?
“Askerde de bir mangal yapmıştık ki komutandan gizli!”
Türkiye’deki çetelerin ve illegal örgütlerin ekonomiyi, siyaseti, yargıyı ele geçirme durumları?
Bana ne...
İmkânsızlıktan dershaneye gidemeyen bir düz lise talebesinin üniversite imtihanında diğerlerine göre başarı şansı?
Ya da her yıl dershanelere harcanan parayla en az 6 yeni üniversite kurulması meselesi?
“Kömür iyice közlensin... Biraz tuz at zehri ölsün!”
Bu ülkede kaç etnik köken, kaç dil, kaç farklı kültür var?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın çalışanlarına ait olan ve maliyenin gidip ceza kestiği o meşhur vakıf, ayda 31 bin lira emeklilik maaşı öderken normal bir vatandaş kaç kuruş alıyor?
“Biberler de ne acı çıktı!”
Devletin ürettiği resmi istatistiklere bakalım...
Uluslararası standart kitap numarası (ISBN) istatistikleri.
Bitkisel ürün fiyatları ve üretim değeri.
Finansal yatırım araçlarının reel getiri oranları.
Organize sanayi bölgeleri su, atık su ve atık istatistikleri.
Ne kadar güzel...
Lağım verilerine kadar mevcut...
1968’den itibaren İstanbul’a 6 bin köyün, sınıfsal olarak değil bizzat fiziksel olarak nakledildiğine dair bir istatistik vardı...
Metropolün tam orta yerindeki parklara, rengârenk lalelerin arasına ailece dalıp, belediye zabıtasıyla ağız dalaşı yaparken kan ter içinde mangalını yellendiren, ortalığı yanık et kokusuna, ise ve dumana boğan on binlerce vatandaş bu veriyi maalesef doğruluyor...
Kentin yürüyüş parkurlarına dikilmiş bilek kalınlığındaki o narin süs ağaçlarına hamak kurup, delik çoraplarını on metre ötesinde seyreden trafiğe doğru uzatan adam da bir İstanbul vatandaşıdır...
Mangalist ideolojiye gönül vermiş bu kitleler, metropol kültürünün hakim unsurunu oluşturuyor...
Aslına bakarsanız elle tutulur yegâne istatistikî veri de budur...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cüneyt Arvasi Arşivi