En güzel müzik grubu ismi bence Yeni Türkü... "Geldiğimizde otlar yemyeşildi / Ve kuzeydeydi güneş / Kömür deposu boşaldı işte / Mamağa sonbahar geldi" diyerek gönlümü fethetmişti yıllar önce.

"Samsun asfaltında otomobiller / Ne güzeldir yollarda olmak şimdi" ile anlatılan hasreti anlamak için, Mamak Cezaevi'ni görmüş olmak, şart mıdır?

Bu grubun bütün şarkıları güzel gelir bana.

Olmasa mektubun, Vira vira, Telli turna, Açelya, Gece yarıları, Göç yolları, Yeşilmişik...

Hangi birine zayıf diyebilir insan?

Elverir mi vicdan?


* * *
Barış Pirhasan'ın şiirinden yapılan şarkıyı, Derya Köroğlu'dan kaç kere dinledik kimbilir...

Ve daha kimbilir kaç kere dinleyeceğiz.

"Hiç kimsenin, yağmurun bile / Böyle küçük elleri yoktur..."

Yoktur arkadaş, yoktur!


* * *
Orduyu yıpratmak ile başlayan cümleler çalınıyor ya kulağıma...

İşte tam o zaman hatırıma bu şarkının sözleri geliyor.

Ne alaka?

Alaka şuradan:

Hiç kimsenin gücü yetmez ordumuzu yıpratmaya.

İçinizi ferah tutun.

Paşa gönlünüz rahat olsun.

Emekli paşa gönlünüz de rahat olsun.


* * *
Hiç kimsenin öyle büyük elleri yoktur çünkü.


* * *
Şarkıdaki kelimelerden birinin anlamını ters çevirdik.

Alakayı kurduk.

Oldu mu?

Bence oldu. Olmadı diyen sınıfta kalır.


* * *
Ne bir köşe yazarının gücü yeter orduyu yıpratmaya, ne başka birinin.

Yeter ki ordu içinden birileri, kendi kafalarına göre yıpratma kararı almasın.

Köşe yazarı dediğin, köşe koltuğundan biraz daha etkili olabilir ancak.

Köşe yazarının gücünü abartmak, gereksiz iltifat sayılır.

Yüzbinlerle ölçülen kadro, milyarlarca liralık silahlar, cephaneler...

Birkaç yazarın yazdıklarıyla yıpranacak diye endişe etmek yersiz.

Bu yüzden "Orduyu yıpratmayın" diye parmak sallamak, başka şeyler anlatmak demek oluyor.


* * *
Ne gibi?

İşte şu gibi:

İşimize karışmayın... Biz kafamıza göre davranırız... Kimse hesap sormaya kalkmasın... Kantinlerimizin hesaplarını incelemek bile bize karşı hakaret anlamına gelir... Hele silah alımlarıyla ilgili konuşmalar tamamen art niyetli... Denetim menetim boş laf... Bize akıl öğretmek isteyenler hüsrandadır... Yapıp ettiklerimiz karşısında kimse ses çıkarmasın... Vesaire...


* * *
Bütün bunların dışında "Bedelli askerlik kararı çıkmalıdır, memleket hayrınadır" demekse, orduyu yıpratmakla hiç mi hiç alakalı değildir.

Karar mercii olan siyasî iradedir ve gerekli görürse, o karar çıkar.

Bedelli askerliğe gerek olup olmadığına asker karar verecekse, yarın öbürgün savaşa girip girmeyeceğimize de karar vermek ister.

Ona da mı eyvallah demeli?

Neyse... Biz yine şarkıya dönelim: Hiç kimsenin, yağmurun bile...