Ankara Ekseni
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a yönelik yaptırımlara "Hayır" oyu kullanmasının ardından bir kez daha "eksen" tartışması yaşanıyor.
"Türkiye, Batı'dan kopup Doğu'ya mı kayıyor?" cümlesi üzerinden yürüyen bu tartışmada kavramları yerli yerince kullanmak ve "aslında ne olduğu"nu doğru algılamak durumundayız.
Bu çerçevede, en isabetli tespiti geçen yılın kasım ayında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yapmıştı...
"Türkiye'nin ekseni, Ankara eksenidir!" diye konuşmuştu, Davutoğlu...
*
Bu Satırların Yazarı da dört yıldır "Yeni Ankara"dan söz ediyor.
Ankara'nın Washington'ın derin boyunduruğundan kurtulan...
ABD'den bağımsızlaşan yeni bir gidişatı var.
Türkiye'nin bağımsız stratejik kimliğini kazanmış olması, ekseninin "Doğu'ya kayması" değildir.
Ya?
Kendisi olmak, demektir.
*
Türkiye'nin coğrafyası ile barışması, bölgesel güç haline gelmesi, milli menfaatleri doğrultusunda hareket eden bir devlet politikası oluşturması, ABD-İsrail tandemine set çekmesi...
Batı'daki ve içimizdeki kovboyları rahatsız ediyor.
*
İslam Dünyası, Körfez ülkeleri, Arap Ligi, Ortadoğu, Doğu...
Nasıl isterseniz, öyle tanımlayın...
İşte bu hattın ekseni...
Türkiye'ye kayıyor!
*
"Arabistanlı Lawrence"nın gölgesi, Arap ülkelerinin üzerinden kalkıyor, diye Washington-Tel Aviv Hattı bunalımda...
İçimizdeki açık-gizli destekçileri için de...
Son dönemdeki "kötü haberler"den birisidir, bu...
*
Türkiye, eskiden olduğu gibi gündemi "Washington tarafından tayin edilen" değil...
Bölgesinde ve dünyada gündem belirleyebilen...
Pozisyon alan, önderlik eden bir ülke konumunda...
Artık, devran döndü.
Her geçen gün daha da belirginleşen bu tarihi ve çarpıcı resim, hükümetlerle değil, "devletler oyunu" ile ilgilidir.
*
Türkiye'nin, İran'a yönelik yeni yaptırımlara...
Obama'nın bastırmalarına aldırış etmeyerek "Hayır" oyu kullanmasını, Vatan gazetesi şu manşetle vermişti:
"ABD'ye rağmen 'Hayır' dedik"
*
Ankara, mevcut konumuna...
Washington'un bütün çabalarına, engellemelerine, bilumum kirli operasyonlarına rağmen gelmiş bulunuyor!
1 Mart Tezkeresi'nin reddedilmesi, bu bağlamda en önemli kilometre taşlarından birisiydi.
Tezkerenin reddedilmesinden dolayı sağlı sollu "bunalıma girenler" cenahı, yani o dönemde "ABD bizi mahvedecek" diye feveran edip yanılanlar cephesi...
Terör Devleti İsrail'in gemi baskını karşısında Ankara'nın çizgisine nasıl da itiraz ediyorlar!
*
Ankara'nın; eskiden olduğu gibi, ABD-İsrail ikilisinin menfaatleri doğrultusunda değil...
Türkiye'nin milli menfaatleri doğrultusunda bağımsız bir politika izlemesi içimizdeki iliştirilmişleri acayip rahatsız ediyor.
Bu şahsiyetli politika "Doğu'ya yönelmek" falan da değildir.
*
New York Times'ta geçen hafta çıkan bir yazıda...
"Türkiye'nin artık ABD'nin uysal müttefiki olmadığından" şikayet ediliyordu!
*
Bağımsızlaşan Türkiye...
Artık ABD'nin ve de İsrail'in müttefiki değil...
Sevgili okuyucular, şöyle bir düşünün...
"Bağımsız Yeni Ankara"dan en çok kimler rahatsız?" diye!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.