Hasan Aksay

Hasan Aksay

Fransız Masonları Türk Masonlarından şiddet istiyor, ama Sarkozy?

Fransız Masonları Türk Masonlarından şiddet istiyor, ama Sarkozy?

Laikliğin çıkış ve aşırılık merkezi Fransa’nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin konuşmasını nakledeceğim. Bu hakikatleri biz söylesek, tersini yapmayı, aydınlanma felsefesinin zarureti sayanlar için naklediyorum. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, hem Yahudi asıllı, hem de “onursal papaz”lığı papa tarafından da kutsanmış bir kimse olduğuna göre mutlaka dikkate almak gerektiğine inananlara yazıyorum. Bu bakımdan okurlarım için sadece önemli bir ibret konusudur. çünkü onlar zaten hayat dini İslâm’ın, insanı insan yapan, ahlakın, edebin, sevginin, saygının iklimini doğuran eşsiz önemini biliyorlar.
Bu nakil özellikle, Anayasa Mahkemesi, 367 nisabını kabul etmezse çok kötü neticeler doğacağı tehdidini savuran, şimdi de “başörtüsü yasağının kaldırılması”nın millete sorulmasını tehditle karşılayan Deniz Baykal içindir. Laiklik millete sorulmazmış.. Kime sorulacak?.. Sömürgeler dışında, monarşilerde dahi milletin nabzı tutulur.
Mason ve alt kademe türevleri, eskiden nazik tavırlarla konuşur, yapacaklarını yaparlardı. Sıkıştılar galiba. Azgınlıkta Danimarkalı karikatüristi geçtiler. Tandoğan Rotary Kulübü Başkanı Elçin Bayyurt, İslâm’a ve Müslümanlara saldırıda utanma, edep, haya sınırlarını çok aştı. Kulüp kökünün ABD’de oluşu ve Yahudi hayranlığı ile övünüyor. Eğer anlayabilirse, etkili ve yetkili bir Yahudi ve onursal papaz yönüyle Amerika’yı da simgeleyen Sarkozy’nin ikazından yararlanabilir. (7 sayfalık nutuktan pasajlar):
“Laiklik geçmişimizin inkarı olamaz. Laikliğin, Fransa’yı Hıristiyan kökenlerinden kesip koparmaya hakkı ve salahiyeti yoktur. Laiklik bir zamanlar bunu yapmayı denedi. Yapmaması gerekirdi. çünkü bu, millete zarar verir. Nitekim şimdi Papa’nın tespitlerine ben de katılıyor ve aynen onun gibi diyorum ki: Tarihindeki ahlaki, manevi ve dini mirasını reddeden veya bilip tanımayan bir millet, kendi kültürüne, tarihine, halkın sanat ve geleneklerine kurşun sıkmış olur. Dini köklerinden bir milleti koparıp almak demek, o milletin, hafızasından silinmemesi gereken sembollerini kaybetmesi ve sosyal münasebetleri kökünden kurutması demektir.”
“Avrupa Aydınlanma Yüzyılı’ndan bu yana pek çok ideoloji denedi. Nazizm’e, Komünizm’e bile kucak açtı. Fakat bütün bu ideolojiler kadın ve erkeklerimizin derin ihtiyacı olan, varlığın anlamını bulma ve huzura erme ihtiyacını asla karşılayamadı.
Bilim bir çok şeye cevap verebilir; fakat hayat öncesi ve hayat sonrasıyla, doğmadan önceki hayat ile ölüm sonrası hayat konusundaki sorulara kesinlikle cevap veremez.
Maddi kolaylıklar, tüketim çılgınlığı ve refah, insana huzur getirmemiştir; insanların ihtiyaç duyduğu manevi boyutu tatmin edememiştir.
Gerçi laikliğin de bir ahlakı vardır. Fakat bu ahlak aşkınlıktan, yani ilahi boyuttan yoksun bir ahlaktır. Sonsuzluk fikrinden yoksun olan ahlak bağnazlığa dönüşebilir. Bugün manevi birer çölü andıran banliyölerimizi, kentlerimizi, manevi umutlarla yeşertmeliyiz.
ülkemizin bilim ve din geleneklerini ortaklaşa yürütürsek, ülkemize zengin bir ufuk kazandırırız. Onun için ben, olumsuz/negatif laikliğin bırakılarak, olumlu/pozitif laikliğin geçerli kılınmasını istiyorum.”


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi