Bir grup ile çaylarımızı yudumlayıp rastgele konuşurken liseyi yeni bitirmiş bir genç kardeşimiz konuşulan konuya iniltiliyerek:

- Madem öyle yüksek okul ile üniversite arasındane fark var? diye sordu. Cevaben dedim ki:

- Bu ikisi arasındaki fark şudur:

Yüksek okul, bir işi öğrenip o işten para kazanmak için gidilecek bir yerdir.

Ama üniversite farklıdır. Oraya başlamışsan orada kalacaksın demektir üniversite. Yani onu meslek edineceksin, onun için yaşayacaksın. O alana yeni şeyler kazandırmak, bilimsel çalışmalar yapmak için gireceksin üniversiteye. İşte üniversitenin anlamı budur.

İnsan sevdiği bir iş ile uğraşıyor ve o sevdiği iş ile uğraşırken aldığı zevk, o işten aldığı parayı harcarken aldığı zevkten fazla ise, böyle insanların fazla olduğu yerler çağdaş olur. Meselâ Kur'ân Kursu hocasının okuttuklarına ders verirken aldığı zevk, o işten kazandığı parayı harcarken aldığı zevkten fazladır. Bizdeki üniversitelerde bunun tam tersidir.

Bu eğitim sistemiyle çalışan üniversitelerimiz ülke kalkınmasına katkısızdır. Bugün Türkiye'de Üniversiteler devlete kapıkulu yetiştiren kurum durumundadır. Devlete memur ihraç eden bu kurumlardan ilmi hiçbir meseleyi halletmek beklenemez.

Bu sistem devam ettiği müddetçe üniversitelerimizden orjinallik beklemek, birer araştırma merkezi olmasını beklemek abes bir hayal olur. Çünkü üniversitelerimiz bir ilim ocağı değildir.

Bugün bu üniversiteler sadece:

• Bürokrat yetiştirir, çağa müdahale edebilecek tavırları alabilecek kimseleri yetiştiremez.

• Kendi kültürüne hasım kafaları yetiştirir.

• Bütün bu bozukluklar Batı fikriyatına böylesine boyun eğmekten ona teslim olmaktan kaynaklanmıştır.

Bu düzeltme ancak, bin yıllık tarihine bağlı imanlı, imanına göre yaşayan kadro ile düzeltilebilir.

Son zamanlarda Türkiye'nin hemen hemen tüm vilayetlerinde mantar gibi çoğalan plânsız, programsız üniversiteler açılıyor. Maalesef bizde açılan bu üniversiteler bilimsel ihtiyaçların zorlamasıyla kurulmuyor. Yani mevcut bilim adamlarımızın incelemelerine uygun ortamlar hazırlama ihtiyacıyla bu üniversiteler açılıyor değildir.Bu hareket temel öğretimdeki yanlış gidişatın hasılatı olarak ortaya çıkmış yarım milyonluk mezunlar ordusu açıkta kalmasın, hiç olmazsa bir kısmı başını sokacak bir okul çatısı bulsun diye bu yüksek okullar, üniversiteler açılıyor. Velhâsıl üniversite kavramı da soysuzlaşıyor.

Allah (c.c.) encamımızı hayr eylesin...