THY, dünya devlerini geçti

THY, dünya devlerini geçti

Bütün hayatımda, ne şikâyetçi oldum. Ne de şikâyet edildim. çünkü haksızlığı sevmedim. Haksız olduğumu anlayınca, özür dilemesini bildim.
Uzun hapishane yıllarında da birilerinin arkasından konuşmanın, ispiyonluk yapmanın, dünyanın en büyük alçaklığı olduğuna inandım.
Onun için bugün bile bir görevliyi, âmirine şikâyet etmeyi ahlakî bulmam. Herhangi birisi sevdiğim biri aleyhinde konuştu mu? Onu karşı tarafa aslâ söylemem. Gerekirse ağzının payını kendim veririm. O yüzden hapishaneye düşsem bile o konuda ağzımı açmam.
Allah saklasın, suret-i Haktan görünmek gibi bir riyakârlıktan iğrenirim. Hele başkasının başarısını kıskanma duygusunu kat’iyyen tatmadım ve tanımadım.
Karşıma çıkan problemleri daima iyilikle çözme yolunu seçtim. Onun için günahım kadar sevmediğim, birisi ile gazetem (Dolayısıyla Davam) için takıştım,
Adam eski bir Belediyeci idi. THY Genel Müdürü olmuştu. Birkaç defa yüz yüze konuşmak istedim. Adamın burnu havalardaydı. Kibirli adamları hiç sevmezdim. Belediyede çalışırken birtakım garibanlara çok büyük kötülükler yapmıştı. Bize karşı o zamandan kuyruk acısı vardı. O acıyı VAKİT gazetemizden çıkarma tutkusuna kapıldı.
Hakkında bildiğim çok pislikler vardı. Ancak onları kullanmak istemiyordum. İdam mahkumuna dahi son sözleri sorulurdu. Ben cellatlardan daha da mı insafsızdım?
Kendisi ile görüşebilseydim, yaptıklarını mertçe yüzüne karşı söyleyecek ve tuttuğu yanlış yoldan dönmesini isteyecektim. İnsanız hepimizin hata ve günahları vardır.
Haksızlıklar karşısında susmak da dilsiz şeytan olmaktır. Adam bize insanca davranma fırsatı vermedi. Dünkü yazımda belirttiğim gibi kendisini adım adım izlemeye başladım. Adam gün geçtikçe daha da kötüleşiyordu.
Bir gazeteci olarak, durumu, bu köşeden kamuoyuna açıklamak zorunda kaldım. Beni aramasını bekliyordum. Onun yerine beni arayan, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım oldu. Sabık genel müdür hakkında, hakkımız olanın dışında bir tek kelime söylemedim. “Sayın Bakanım, ben Zat-ı Alinizi gıyaben çok yakından tanıyorum. Allah biliyor ki sizi çok da seviyorum. Helâl süt emmiş tertemiz bir Anadolu çocuğusunuz. Eğer mümkünse Sayın genel müdüre emir buyurun. O beni arasın” istirhamında bulundum.
Aradı. Adam bizim feleğin çemberinden geçtiğimizi unutuyor ve bize maval okuyordu: “Sizin gazetenize talep yok. Ben devletin parasını size mi yedireceğim?” diyordu.
Görevinde bu kadar titiz olan bir yurtsever memurun, hiç tereddüt etmeden, elini öpebilirdim. Ne yazık ki adamın samimi olmadığını biliyordum.
Sayın Bakan Yıldırım, genel müdürün durumu ile bizzat meşgul olacağını söylemişti. Eğer gıyaben kendilerini yakından tanıyor olmasaydım, “Beni atlattı” derdim. Aradan kısa bir zaman geçti. Sabık genel müdürün Yönetim Kurulu Başkanlığından alındığını yazılı ve görsel basından öğrendim. Adam o günden sonra kayboldu. İmdi nerede olduğunu bilmiyorum. Sesi, soluğu kesildi.
Bir süre sonra da THY Genel Müdürlüğüne Sayın Temel Kotil adında bir genel müdür atandığını yine basından öğrendim. Zâten Karadenizlileri çok severdim. Yeni genel müdür, güzel bir konuşma yapmış olacak ki, VAKİT gazetemizde lehinde bir yazı yazdım.
çok geçmeden Sayın Kotil beni aradı. THY filosuna kattığı yeni uçakların tanıtılması için, Sayın Başbakan’ın da katılımları ile tanınmış basın mensupları, Ankara’ya kadar gidip, orada ağırlandıktan sonra tekrar İstanbul’a döneceklermiş. Davetliler listesinde ben de varmışım. Gidersem çok memnun olacaklarını söylüyordu. Yazık ki gidemedim.
6 Nisan Pazar günkü VAKİT gazetemizde, bir haber vardı: “THY Genel Müdürü Temel Kotil, THY’nin 2007 yılında Operasyonel Kârlılığının, yüzde 11,44 olarak gerçekleştiğini söylüyor” deniyordu.
Tabiî ki bizler teknik konuları anlamayız. Kısacası ve Türkçesi THY, Lufthansa, Air France, British Airways ve İberia gibi dünya devlerini çok gerilerde bırakmıştı. Türkiyemiz için ne büyük onur!..
Daha birkaç gün önce yazmıştım. (Birisi hariç) bütün Bakanlarımızın, kendi konularının uzmanları olduğunu söylemiştim. Aralarında Sayın Hilmi Güler gibi, ülkemize çağ atlatan Bakanlar var. Onlardan biri de ulaşım sahasında milletimize çağ atlatan Sayın Binali Yıldırım’dır. İktidara çelme atmaktan başka bir hüneri olmayan, 1 avuç elite rağmen bu millet inşallah çağ atlayacaktır.
Selâm, saygı, sevgi ve dualarımızla…
NOT: Bugün saat 09.00’da Kanal D’de “Dobra Dobra” programına katılacağım. Arzu eden okuyucularım izleyebilir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi