ABD'nin PKK'ya desteğini bilmiyor muyduk?
İki gündür gazete ve televizyon haberlerinde Amerika'nın PKK'ya yardım ettiğini gösteren ABD belgelerinden söz ediliyor. Daha önce de Irak ve Afganistanla ilgili ABD belgelerini dünyaya servis yapan Wikileaks İnternet Sitesi'nin şimdi de PKK-ABD ilişkilerine dair resmi belgeleri açıklayacağı iddiaları medyada yer alıyor. Niçin belgeler açıklanmadı da sadece açıklanacağı bir Mısır Gazetesi'ne sızdırıldı sorusu cevap beklerken akla gelen başka sorular da var: "Söz konusu belgeler yayınlanmamış olsaydı Türkiye ve Türk halkı olarak Amerika'nın PKK'ya verdiği destekten haberdar olmayacak mıydık? Yani gerçekten Amerika'nın PKK'ya yardım ve desteğinden haberimiz yok muydu".
Kaldı ki ABD'nin PKK'ya verdiği desteğin tüm boyutları halkımız tarafından biliniyor. PKK'nın kuruluşundan bugüne kadar militanların eğitiminden silahlandırılmasına her safhada ABD ve İsrail'in işin içinde olduğu biliniyor. Öylesine biliniyor ki olaydan sağır sultanın bile haberi var. Kuzey Irak'ta uzun süre görev yapan ABD gücünün tek görevinin PKK'yı korumak, kollamak ve desteklemek ve birde bu bölgede bir Kürt devletinin kurulmasını sağlamak olduğu üzerinde söylenmedik söz, yazılmadık bir şey kalmadı. Tüm bunlara rağmen bir İnternet Sitesi'nde daha yayınlanmamış ama yayınlanması söz konusu olan bazı belgeleri duyunca sanki uzayı yeniden keşfediyormuş gibi bir tavır sergilenmesini insan anlamakta zorluk çekiyor. Özellikle haberin gazetelerde "Müthiş iddia" başlığı altında yer alması garip değil mi? Böyle bir başlığın atılabilmesi için hiç bilinmeyen bir konunun gündeme gelmesi gerekmez mi? Yıllardan beri gizli kalmış ama olayı öğrenebilmek için bir internet sitesine sızdırılmış olan bazı belgelerin yayınlanması söz konusu olsaydı "Müthiş ididia" olarak nitelendirilebilirdi ama yıllardan beri herkesin bildiği bir şeyin yeniden gündeme taşınmasının bize göre olağanüstü bir yanı yoktur.
Bu arada ABD Dışişleri Sözcüsü Crowley yaptığı açıklamada, "Bu ifşaatlar ABD'ye ve çıkarlarımıza zarar veriyor" demiş ve eklemiş:
"Belgelerin Washington'u temsil eden diplomatlar ile ABD'nin yurtdışındaki dostları ile arasındaki ilişkileri gerebilir. Bazı ifadeler Washington'u utandırabilir"
Görünen o ki, diplomaside bir açıktan söylenenler bir de söylenmeyenler var. Daha doğrusu yüz yüze söylenenler ile raporlara geçen ifadeler farklı oluyor. Böyle olunca da yüz yüze söyleneler ile raporlara geçenler arasındaki fark utanç verecek nitelikte olabiliyor.
ABD-PKK ilişkilerinin belgelerinin yayınlanması Amerika'yı pek rahatsız etmez, utandırmaz diye düşünüyorum.Türkiye ile ABD ilişkilerinde ilk defa böylesine bir durum yaşanıyor değil ki. Ayrıca ABD gücüne duyduğu güven sebebiyle bir takım eylemlerini gizlemeye bile gerek duymuyor.
Haberlerde yayınlanması söz konusu olan belgelerde dikkat çeken bir diğer husus ise ABD bir yandan PKK'yı terörist örgüt olarak ilan ederken belgelerde Özgürlük Savaşçıları olarak nitelendirilmesi gibi bir ikiyüzlülük söz konusudur. Aslında bu da ABD için ne ilk ne de son ikiyüzlülük örneğidir.
Yine yayınlanacağı ileri sürülen belgelerde ABD güçlerinin 25 Şubat 2006 tarihinde Irak'ın çeşitli bölgelerindeki PKK güçlerini yakalama imkanı olduğu halde bu imkanı kullanmamayı tercih ettiklerine dair bilgilerden söz ediliyor. Bunun yanında PKK'nın Türkiye içindeki operasyonlarına ABD'nin göz yumduğu, Irak'taki Amerikan güçlerinin çok büyük bir silah stoğunu PKK güçlerine verdiği gibi iddialar yer alıyor.
Tüm bu bilgiler bizim için sürpriz olmamıştır. ABD'nin PKK'ya verdiği destek bunlarla da sınırlı değildir. ABD, PKK'nın kurucusu, koruyucusu, eğiticisi ve destekleyicisidir. Elbette bunları yaparken yanında başka destekçilerde yer almıştır. Kısacası PKK batı emperyalizminin bölgede işlerini kolaylaştırmak için oluşturulmuştur. Kesinlikle de açıklanacak belgeler ABD'yi utandırmaz. Sömürgecilik ile utanma duygusu bir arada bulunamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.