Müslüman olarak yaşayan kazanır
Her kim: "Müslümanca yaşamanın zamanı geçti; doğru olursan aç kalırsın" derse ya da böyle söyleyeni tasdik ederse veya böyle bir inanca sahip olursa, söyleyen de, söyleyeni tasdik eden de ve bu inanca sahip olan da kafir olur. (Elfaz-ı küfür. Sh.: 11, Madde: 13. Demir Kitabevi - 1970)
Halk arasında söylenilen buna benzer bazı sözler daha vardır:
"İyiler çabuk ölür."
"Bu dünya iyilerin dünyası değil..." vs. gibi.
Bu ve benzeri sözlerin ortaya atılıp yaygınlaştırılmasının şüphesiz sebepleri vardır. Bu sebeplerin başında:
a) İslâm'ın emrettiği hayât tarzını yok etmek
b) Kötülüğü tapınılır hale getirmek,
c) Müslümanca yaşamanın çok zor olduğu düşüncesini zihinlere yerleştirmek,
d) Mal ve mülke sahip olmanın tek yolunun insanları aldatmak ve helâl-haram diye bir şey tanımamak gerektiğini cemiyette prensip haline getirmektir.
Bütün bunlar emperyalist kâfirlerin kendilerinin arzularını gerçekleştirmek için dünyayı kan gölüne çevirmek istemeleri yüzündendir. İnsanlığı kendilerine köle yapmak istemelerinin ürünüdür.
Küfre yem olmayın
İnsanlık küfrün bu iğrenç çehresini tanıdığı, İslâm'ın güzelliğini görebildiği an kurtulmuş olacaktır. Dost-düşman herkes şu gerçeği bilsin ki, zaman müslümanca yaşamanın zamanıdır. İyilerin çabuk öleceği inancı tamamen safsatadır. Zira, herkesin eceli takdir edilmiştir. Bu dünya iyilerin dünyasıdır. Kötüler dünya ve ahirette hüsran içindedirler. Müslümana düşen görev, düşmandan nefsini ve neslini korumak, diline hakkı söyletmek, fiilen de hak olanı icra etmektir. Aksi hâl, küfre yem olmaktır,
Cenâb-ı Hakk Kur'ân-ı Hakim'inde meâlen buyuruyor ki:
"Her nefsin kazandığını görüp gözetene (ortak koşulur) mu? (Ama onlar) Allah'a ortak koştular. De ki: Onları isimlendirin bakalım, tapılmaya değer bir yanları var mı? Yoksa siz, Allah'ın yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz? Yoksa boş sözler mi söylüyorsunuz? Hayır, inkar edenlere hileleri süslü gösterilip (sevdiril)di. (Hak) Yoldan çevrildiler. Allah kimi saptırırsa artık ona bir yol gösteren yoktur." (Râd Sûresi, Âyet: 33)
Bu ayet-i kerîmeden sonra başka söze hacet var mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.