Erdoğan’ın hatırı için Erbakan’a sövemem! 2
- Lütfü Bey; Saadet Partisi lideri Necmettin Erbakan, birkaç gün önce Uğur Dündar’ın yönettiği haber programında, “AKP Hükümeti’nden korku o boyutlardaki, tüm medya içinde Başbakan Erdoğan’ı eleştirebilen bir tane yazar kalmadı” dedi. Oysa siz Başbakan Erdoğan’ın yanlış gördüğünüz icraatlarını korkusuzca eleştirmektesiniz. Bu durumda Erbakan’ın bu sözlerini nasıl yorumluyorsunuz?
- Dün Erbakan başbakanken onu en fazla övenler, Erdoğan başbakan olunca Erbakan’a en fazla sövenler oldular! İktidardan, güçten düşene en çok tekmeyi onlar vurdular. Herkesin bildiği gibi buna tepki olarak ben, “Gidene ağam gelene paşam diyemem; Erdoğan’ın hatırı için Erbakan’a sövemem!” demiştim. Sizin de belirttiğiniz gibi, başbakan olduktan sonra Tayyip Erdoğan’ın yanlış gördüğüm icraatlarını hep eleştirdim. Bu yüzden Tayyip Erdoğan şikâyetçi oldu benden. Aslında her başbakanın yanlış gördüğüm icraatlarını eleştirdiğim için hepsi de şikayetçi oldular benden. Hal böyleyken, şimdi Necmettin Erbakan’ın “AKP Hükümeti’nden korku o boyutlardaki, tüm medya içinde Tayyip Erdoğan’ı eleştirebilen bir tane yazar kalmadı” demesi en azından bana haksızlık değil mi? Kenan Evren gibi astığı astık, kestiği kestik darbeci generallerden bile korkmamış, darbecilere meydan okumuş benim gibi biri hiç Tayyip Erdoğan’dan korkabilir mi? Üstelik sizinle bu gazetede yaptığımız ve içinde Tayyip Erdoğan’ı eleştirdiğim bölümler de bulunan sohbetler, kitap haline getirildi. Bu kitabı en fazla övenlerden biri de Erbakan’ın Milli Gazetesi’ydi. Bu durumda insanın aklına şu soru geliyor: Acaba Erbakan kendi gazetesi Milli Gazete’yi de mi okumuyor? Bir de insanın aklına şu soru geliyor: Acaba o, Erdoğan’ın hatırı için Erbakan’a sövenler gibi, kendi hatırı için de Erdoğan’a sövülmesini mi istiyor? İşte bunu kendi adıma cevaplamam gerekiyor. Kusura bakmasın ama, nasıl ki Erdoğan’ın hatırı için Erbakan’a sövmediysem, Erbakan’ın hatırı için de Erdoğan’a sövemem! Erdoğan’ın yanlışlarına yanlış derim ama, sırf Erbakan’ın hatırı için Erdoğan’ın doğrularına da yanlış diyemem.
ABD DOSTUNSA BAŞKA DÜŞMAN ARAMA!
- Wikileaks’in yayınladığı bazı ABD gizli belgeleri günün en çok konuşulan konusu. Bu ABD belgelerinde sergilenenler şaşırttı mı sizi?
- ABD’nin, İsrail’in ve onların uşaklarının yaptıkları hiçbir şey şaşırtmaz beni. Şimdi yayınlanan bu belgelerde ABD’nin dünyayı fişlediğinin ortaya çıkması niye şaşırtıcı olsun ki? Zaten ABD dünyayı ya fişler ya da silahlarıyla, füzeleriyle şişler! ABD deyince akla gelir pis işler. Hani şimdi 11 Eylül’deki İkiz Kulelere saldırıyı El-Kaide’nin değil de ABD’nin düzenlediğini gösteren bir belge ortaya çıksa, bu belge bile şaşırtıcı olabilir mi? Onun içindir ki şimdi yayınlanan ABD belgelerinde sergilenenler bana hiç de şaşırtıcı gelmedi. Mesela bu belgelere göre, eski Genelkurmay İkinci Başkanı Ergin Saygun ile ABD’nin Türkiye temsilcisi, AKP Hükümeti’ne karşı darbe yapılıp yapılmaması konusunu görüşmüş. Orgeneral Ergin Saygun, “İstesek tankları yürütürüz” demiş; ancak ABD temsilcisi “Tankları yürütmeye gerek yok” türünde görüş belirtmiş. Eh zaten darbe yapılıp yapılmamasını bizim komutanlar ABD’nin temsilcileriyle görüşmezler mi? ABD temsilcileri “Tankları yürütün” dediklerinde de yürütmezler mi? ABD isterse komutanlarımızın darbe yaptıkları, istemezse de yapamadıkları bilinen bir gerçek değil mi? Öyleyse Genelkurmay İkinci Başkanı Ergin Saygun ile ABD temsilcisinin darbe yapılıp yapılmaması üzerine görüşmesinin neresi şaşırtıcı ki? Hadi bunları geçelim. Açıklanan belgelerde başta Suudi Arabistan olmak üzere bazı Arap ülkelerini yöneten kralların ve de Mısır’ı yöneten firavunun “İran’ı vurun; yılanın başını ezin” diye ABD yönetimine çağrı yapmasına gelelim. Bunun neresi şaşırtıcı ki? Birçok Arap ülkesini yöneten ABD uşaklarının, İran’ın emperyalizme, siyonizme karşı bir güç odağı oluşturmasından rahatsız oldukları zaten biliniyor değil mi? Bunların emperyalizme, siyonizme karşı Müslümanların direnişinden rahatsız oldukları biliniyor değil mi? Yine açıklanan bu belgelerde, ABD’yi en yakın dostu gören ülke yöneticileri için bile sarf edilen hakaretlere gelince... Biliniyor ki ABD, dostluğuna asla güvenilmeyecek bir ülke. ABD gibi bir dostun varsa düşmana ne gerek var? Kısacası, açıklanan bu gizli belgelerin şaşırtıcı olan ne yanı var?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.