Devlet, başörtüsü mağdurlarına bedel ödemelidir
28 Şubat sürecinde yasaklı hale gelen başörtülü öğrencilerin bir kısmı yurt dışında okuma imkanları buldular. Bir kısmı ise başını açarak ya da peruk kullanmak suretiyle eğitimlerini Türkiye’de tamamladılar. Tabii ki, yurt dışında eğitim önce bir imkan meselesi... Kiminin kendi gücü vardı ve bu imkanı kullandılar; kiminin dostları vardı onların desteği ile çocuklarını yurt dışında okuttular. Kimileri de sivil toplum örgütlerinin yardımları ile yurt dışında eğitimlerini tamamladılar... İmam-Hatip Lisesi mezunları Avusturya’da kurulmuş WÖNDER’in fedakarca çalışması sonucu eğitim imkanı elde ettiler... WÖNDER Başkanı Yusuf Kara senelerdir bu hizmetin yürütülmesinden sorumlu değerli bir insanımız. Ona teşekkür etmeliyiz. Orada okuyan öğrencilerimizin birçoğu, iyi derecelerle mezun oldular... Böylece başarılı bir model ortaya konuldu... Devlet zulmetti, millet evlatlarına sahip çıktı...
Her Türlü Zulme Rağmen, İnsanlık Abideleri
28 Şubat döneminde eğitimlerini sürdürmek isteyen başörtüsü mağdurları, onların yakınları demokratik haklarını kullandılar, protestolar düzenlediler. Bu protestolara katılanlar polis zoruyla dağıtıldılar, yerlerde sürüklendiler ve dayakla yıldırıldılar... Karakol polisleri dahi çevre okullarda başörtüsüne geçit vermediler... Zulüm diz boyu oldu. Onlara çok az insan yardımcı olabildi... Bu insanlarımızı saygı ile anıyorum... Olaylar sırasında İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki bir erkek öğrenci eski rektör, Ergenekon davası sanığı Alemdaroğlu’nun makam arabası lastiğine tekme attı iddiasıyla okuldan atıldı... Şimdi rahmetle andığım, Zeynep Tahta kızımız, Allah(cc) nur içinde yatırsın, saçları görünmesin diye başını kazıtarak öğrenci bürosuna kayıt için gitmiş... Ancak kayıt yapanlar “sen kıza benzemiyorsun, git peruk tak öyle gel” diyerek geri çevirmişler... Bu zulümlere direnen öğrencilerimiz okullarında bir cam dahi kırmadılar. Onlar sadece okumak istiyorlardı... Bu zulümler sürerken o gün “haydi kızlar okula” diyenler acaba bu yapılanlardan üzüntü duydular mı?..
Onlar 98 kuşağı olarak muhteşem direnç gösterdiler. Dayatmacılar sanki düşman güçleriymiş gibi bu öğrencileri böldüler ve kısım kısım yok etmeye çalıştılar... Onları oyunlarla birbirinden ayırdılar ve bir grup kız öğrenci direnişte arkadaşlarını yalnız bıraktılar... Bu evlatlarımız en son seslerini duyurabilmek için belki de dünyanın en anlamlı demokratik eylemine imza attılar... El-Ele eylemi ile, Edirne’den Van’a kadar sadece belli saatte belli yerde durmak ve el-ele tutunmak suretiyle protestolarını ortaya koydular... Korkuya kapılan devlet onları bu defa Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde terörist diye yargıladı... Sorunun çözümünün mecliste olduğuna inanıyorlardı; Meclise gittiler... Milletin vekillerinden gereken desteği bulamadılar... Onların eğitim hayatı zalim sırtlanlar elinde parçalanırken birçoğu da durumu seyretti... Bütün ümitleri bitti, gözyaşlarıyla yurtdışına gitmek zorunda kaldılar...
28 Şubat öncesi kılık-kıyafet yasağı yokken YÖK’ü kullanmak suretiyle 12 yıl bu milletin evlatlarına kan kusturuldu... Ülke olarak bunu bir daha yaşamak istemiyoruz. Ayrıca devlet yaptığı bu zulümler ile mağdur olmuş öğrencilere maddi-manevi bedel ödemelidir... 12 Eylül referandumu sonucu EVET çıkmış olmasına rağmen 28 Şubat post-modern darbesinin mimarı Çevik Bir’den yapılanların hesabı sorulmadı... 27 Nisan e-muhtırasını verenler elini kolunu sallayarak geziyorlar... Darbecilerden hesap sorulacak diyenler nerede?..
28 Şubat Mağduru Öğrenciler İçin Af
Yukarıda ifade ettiğim yollarla okuma imkanını bulamayan ya da peruk takmayı kabullenemeyen kızlarımız okullarını bırakmak zorunda kaldılar, küstüler ve evlerine çekildiler... Şimdi üniversitelerde olması gereken demokratik öğrenme imkanı oluştu. Bu günün şartları içerisinde direnerek başörtüsü ile okuma imkanını elde eden kızlarımızı kutluyorum. Onlar Anayasanın teminatı altındaki(!) eğitim haklarını kullanıyorlar.
Bu güne kadar birkaç defa öğrenci affı çıkarıldı... Ancak başörtüsünü çıkarmayan öğrencilerimiz yapılmış aflardan yararlanamadılar; verilen sınav haklarını kullanamadılar... Şu anda üniversitelerdeki mevcut duruma göre af çıkmış olsaydı bu kızlarımız da aftan yararlanır, mezun olmaları mümkün olabilirdi. Bu nedenle mağdurlar için “öğrenci affı” şimdi çıkartılmalıdır. Meclise gelen torba yasa tasarısıyla konunun çözülmesini bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.