Zulüm ebedi olamaz...
28 Şubat ile başlayan kaos döneminde başörtüsü yasağı, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim ve meslek liseleri ile düz liseler arasındaki farklı katsayı uygulamaları ile yıllarca bu ülkenin evlatlarının büyük bir kısmı eğitim haklarından mahrum bırakıldı. Rahmetli Erbakan’ın Başbakanlığında kurulan Refah-Yol iktidarından sonra, askeri vesayetin çirkin biçimde etkileyip yönlendirdiği makam-mevki düşkünü siyasetçiler kullanılmak suretiyle milletimize kan kusturuldu. Aslında bu dönemdeki siyasetçilerin ve demokrasinin kalitesini (!) de ortaya koyan yasaklar, devletin kimler tarafından ve ne amaçla kullanıldığını, yönetildiğini ortaya koydu. Demokrasinin fiili darbe olmadan da bazı kesimlerin menfaati için istenildiğinde rafa kaldırılabileceğini gördük. 8 yıllık kesintisiz eğitimi “her ne pahasına olursa olsun, hatta siyasi hayatıma mal olsa da çıkaracağım” diyen Mesut Yılmaz, şimdi artık siyasi mevta olarak geziniyor. Başbakanlığı kendisine “altın tepsi”(!) de sunan post-modern darbecilerin emirlerini harfiyen yerine getirmek için siyasi hayatını bitirdi.
Şimdi kesintisiz eğitimle kaybedilen yılları kazanma zamanı... Hükümetin 2010 yılında yapılan Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar doğrultusunda hazırlayıp Meclis’e getirdiği 4+4+4 kesintili zorunlu eğitim yasa taslağı büyük bir gürültüyle komisyondan geçti. TBMM Eğitim Komisyonu’nda CHP milletvekilleri, kavga çıkarmalarına ve her türlü oyuna rağmen bunu engelleyemediler. “Bizi konuşturmuyorsunuz” ithamlarında bulunan ancak komisyonda 12 saat sürekli konuşan CHP Sakarya milletvekili Engin Özkoç’un istismarına ne demeli?.. Bir milletvekilinin kesintisiz eğitimle ilgili düşüncelerini söylemek istemesi tabiî ki normal.P eki bu konuda fikri olan başka CHP milletvekilleri yok mu?.. Onlara da bu fırsatı vermek gerekmez miydi?.. 12 saat yerine bir saat konuşsan da 11 saat senin gibi 11 milletvekili daha düşüncelerini ifade etse olmaz mıydı?.. Bunlar üzüm yemek değil bağcıyı dövmek istemişler, ama bağcı bu oyuna gelmemiş... İşin enteresan tarafı Kılıçdaroğlu bu milletvekilini kutluyor, 8 yıllık kesintisiz eğitim sisteminin hiçbir zararının olmadığını ve kesintisiz eğitim sistemini değiştirmek isteyen hükümetin “siyasi amacı” olduğunu söylüyor... Bu sürece ilişkin tek bir olumsuz rapor hazırlanmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu’nun kesintisiz eğitimle ilgili bu güne kadar yazılanları hiç okumamış olması mümkün değil... CHP kesintisiz eğitimi siyaseten desteklediği için bunu kaldırmak isteyen hükümeti de siyasi davranmakla suçluyor... 28 Şubat döneminde İstanbul Üniversitesi’ndeki “başörtüsü yasağı” uygulamalarında -ki bu tamamen CHP zihniyetindeki yöneticilerin uygulamalarıdır- öğrencilerin derslere, sınavlara alınmamasına tavır koyduğumda, yasağı uygulayanların “Şefik hoca dürüst biri ancak siyaset yapıyor” şeklinde beni suçladıklarını hatırladım. Oysa kendilerinin yaptığı siyasetti, benim tavrımı da öyle değerlendiriyorlardı.
Neden kesintili olmalı?
Kesintisiz eğitim modeli meslek liselerini bitiren bir uygulama oldu ve getirilen katsayı farkı da bunu zulme dönüştürdü... İyi öğrenciler, üniversite yolu kapanınca meslek liselerine gitmediler. Meslek liselerinin cazibesi kalmadı. Bazı iş adamları kaliteli meslek lisesi mezunları bulamadıkları için fabrikalarını Balkan ülkelerinde açtıklarını ifade ediyorlardı. Meslek liselerine ilgi azalınca üniversiteye yönelme oranı daha da arttı. Üniversite mezunları işsiz dolaşır oldular. Batıda meslek liselerinin düz liselere oranının daha yüksek olmasına rağmen bu oran bizde düşürüldü. Meslek lisesi mezunlarının üniversiteyi kazanamasalar dahi neredeyse %80’nin piyasada iş bulabilme imkanının olduğu ifade edilmektedir. Artık iş verenlerin “ne iş olsa yaparım” diyenlerden ziyade “ne iş yapacağını bilen “elemanlara ihtiyacı var... Ülkemiz kalkınma için üretmek zorundadır... Üretmek için de kaliteli ara gücüne ihtiyaç bulunmaktadır. Üniversite mezunu ya da düz lise mezunu işsiz olacağına, evlatlarımızı ülkemizin ihtiyacına göre meslek liselerine yönlendirmek en akıllıca iştir. Meslek lisesi ülkemiz için hayati bir okul haline gelmiştir...
Kesintili eğitim sistemi ile 4 yıllık ilkokuldan sonra 4 yıllık ortaokul döneminde öğrencilerin kabiliyetlerine uygun olarak yönlendirme yapılacak. Öğrenci hangi meslek lisesine gitmek istiyorsa ona göre dersler seçecek. Sonra meslek lisesine devam edecek. İsterse düz liseye de devam edebilecek. Üçüncü 4 yıllık dönemde dahi yeni bir değişiklik için fırsat tanınacak. Bu dönemi öğrenci açık öğretim öğrencisi olarak da okuyabilecek. Uygulamaya geçtikten sonra hızlı gelişmeleri yaşayacağımıza inanıyorum.
28 Şubat’ın bitirilmesi için daha ne kaldı?
Refah-Yol iktidarında Erbakan’ın “havuz sistemi” milletin son derece başarılı bulduğu bir uygulamaydı. 28 Şubat sonrası Mesut Yılmaz hükümeti bu uygulamayı da ortadan kaldırdı. Neydi havuz sistemi?.. Devlet kendi kurumlarından gelen paraları sıfır faizle bankalara yatırıyor, ancak faaliyetini sürdürebilmek için paraya ihtiyacı olan diğer kurumlar gene aynı bankalardan yüksek faizle para kullanıyorlardı. Bu sistemle kurumlardan gelen paralar bir havuzda toplandı ve ihtiyacı olan devletin diğer kurumlarına faizsiz kullandırıldı. Sermaye sahipleri bundan son derece rahatsız oldular. Çünkü havadan para kazanma ortadan kalktı ve hortumları tıkandı. 28 Şubat Post-modern darbesinin önemli bir nedeni de “laiklik fiyakası satan” sermaye güdümündeki vesayetçiler kullanılarak bu paylaşımın üstünü örtmekti.
Bundan sonra, Rahmetli Erbakan’ın havuz sistemini veya benzerini görmek mümkün olabilecek mi?..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.