Arap ülkelerini etkisi altına alan kasırgayı biliyorsunuz.
Değişim odaklı bu hareketlenmede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rolünün olup olmadığı tartışılıyor günlerdir.
Buna dayanak olarak da Erdoğan’ın Davos’ta İsrail’e karşı yaptığı “Bir dakika çıkışı” gösteriliyor.
Bu çıkış yakın siyasi tarihte bir milat olarak addediliyor.
Domino taşlarını harekete geçiren ilk vuruş.
Bu değerlendirme, Arap toplumunun yıllarca hem İsrail hem de kendi idarecileri tarafından baskı altında tutulduğu hesaba katıldığında hiç de yabana atılacak bir analiz değil.
Erdoğan’ın izlediği siyasetin bölgenin tümünü etkisi altına aldığı, hatta dünya çapında bir tesir uyandırdığını söylemek abartı olmaz.
İzlenen bu yeni siyaset tarzıyla birlikte dünyada denklemler yeniden oluştu.
Aslında bu denklemin başlangıç tarihi 1 Mart 2003’tür.
Kritik Irak tezkeresinin reddedildiği tarih.
Asıl milat budur.
TBMM’de, söz konusu tezkerenin geçmemesi yönünde irade kullanan milletvekilleri yüzyılın denklemini değiştirmiştir.
Bu tarihten sonra ABD Irak’ta başarısız olmuş, İran ve Suriye’ye yapılacak müdahaleler rafa kaldırılmıştır.
Sonrasında bölge ülkeleriyle geliştirilen ilişkiler, kaldırılan vizeler ve ortaya çıkan diğer muhteşem sonuçlardan uzunca söz etmeye gerek yok.
Türkiye artık dünyada çok önemli bir noktada...
İşte daha dün Fransa Cumhurbaşkanı’nın yaptığı ziyarette Türkiye’nin önemi bir kez daha anlaşıldı.
Yarın Erdoğan’la birlikte benim de katılacağım, 1.5 milyon Türk vatandaşının yaşadığı Almanya’ya yapılacak resmi ziyaret, Erdoğan daha bu ülkeye ayak basmadan etkisini gösterdi.
Erdoğan’ın Düsseldorf’ta 20 bine yakın yurttaşımıza hitap etmesi ve burada çok önemli mesajlar vermesi bekleniyor.
Tıpkı 2008 yılında Almanya’ya yaptığı ziyaret sırasında bu ülkede yaşayan Türklere yönelik konuşmasında “Asimile olmayın. Asimilasyon insanlık suçudur” ifadesini kullanması gibi...
Erdoğan, Köln Arena’da yurttaşlarımıza seslenmiş, “entegrasyon adı altında asimilasyon politikası güdülmemesi gerektiğini” vurgulamıştı.
Erdoğan’ın o duruşu hak arama yolunda Alman Parlamentosu’nun Türk asıllı üyelerini cesaretlendirmiş ve bir takım kazanımlar elde edilmişti.
O ziyaretten sonra yurttaşlarımızın kendine olan güveni artmış, yepyeni kazanımların yolu açılmıştı.
Şimdi bunu bilen malum çevreleri bu ziyaret şimdiden panikletti.
Kimler mi o çevreler?
Bölücü militanlar, cami düşmanları ve Nazi kalıntısı bir takım örgütler bunlar...
Başlarını ise Almanya’da yaşayan PKK’lılar çekiyor.
Ayrıca cami karşıtı eylemler ile adını duyuran ve bahsi geçen militanlarla dirsek teması bulunan “Pro NRW” adlı ırkçı bir örgüt...
Ancak bu marjinal örgütlerin cılız çıkışları Erdoğan’ın bu görkemli ziyaretini gölgelemeye yetmeyecektir.
Şimdiden Düsseldorf’da 281 normal, 125 ışıklı pano; Köln’de ise 559 normal ve 300 ışıklı panoya Erdoğan’ın posterleri asılmış vaziyette...
Almanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild, “Kafanızı hangi köşeye çevirseniz bu adam karşınıza çıkıyor” ifadelerine yer verdi dünkü sayısında...
Almanların da bu yeni duruma alışması gerek.
Çünkü artık sadece Almanya’da değil, dünyanın hangi köşesinde kafanızı çevirseniz Türk liderlere rastlayacaksınız...
Buna hazır olun...