Turguy Fişekçi'nin "Kendini yok eden korkunç bir dünya bu" mısraının geçtiği "Öyle sevdik seni" adlı şiiri, Yeni Türkü tarafından bestelenmeseydi, belki bu kadar çok insana ulaşmayacak, yalnızca şiir okurları tarafından bilinecekti.

Ama yok etmekle ilgili o korkunç gerçek değişmeyecekti.

Dünyayı birbirimize dar etmek, en başarılı olduğumuz alan.

Güçlünün zayıfı ezmesi, hak ve adaletin göz ardı edilmesi, kim bilir kaç bin yılın özeti!

*

Savaşlar, çatışmalar, cinayetler, bir an için olsun kesintiye uğramamış, uğramaya da niyeti yok.

Güçlü olan, daha fazla güç peşinde...

Dünya hâkimiyeti kurma sevdası, her dönem birilerinin rüyası.

Bir dönem emperyal düşlerini gerçekleştirme fırsatı bulanlar, zamanla zayıflayınca, yerine hemen bir başkası yükseliyor.

*

Moğolistan'da çarşıda pazarda dolaşırken, alışverişte, yolda belde karşılaştığım Moğollar, hep aynı şeyi düşündürdü bendenize.

Bu insanlar mıydı dünyanın dört bir tarafını ele geçirenler?

Cengiz Han'ın torunları bunlar mıydı; ulaştıkları her yeri kasıp kavuranlar?

*

Bugünkü Moğolistan'da gördüğümüz insanlar, sessiz, sakin, munis, kendi halinde, hem sivil hem itaatkâr, sabırlı...

Bazılarının işyerinde duvara asılı eski haritaları görmesem, dünyanın her yanına yayıldıkları ve hâkimiyet alanının en geniş olduğu dönemin haritası karşıma çıkmasa, kendilerinin de o yılları unuttuğunu sanacaktım.

*

Rusya'da da Sovyetler dönemi haritalarını muhafaza edenler var şüphesiz.

Bizim Osmanlı haritasına bakıp "of ülen" dediğimiz gibi, Ruslar da benzer bir hayıflanma sözü söylüyor olmalı.

*

Bir zamanlar dünya, Doğu bloku ve Batı bloku olarak iki kutupluydu, arada demir perde vardı.

Sovyetler Birliği yıkılıp komünizm tehlikesi ortadan kalkınca, NATO, kurt tehlikesi geçmiş bir sürünün, elinde değnekle bekleyen çobanı gibi ortada kaldı.

Topu, tüfeği, uçağı, bombası, füzesi, müzesi hepsi elinde!

Oysa soğuk savaş yılları ne güzeldi!

Karşıda düşman varsa, kenetlenmek anlamlı; yoksa alıcısı olmayan meta vaziyeti.

*

Tabii o kenetlenme stratejisi, bütünüyle kurallar çerçevesinde gelişmedi.

Arada yasa dışına da çıkıldı ve Gladyo doğdu; mermerin altına silah depoları kuruldu.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı Avrupa'da muhtemel bir Varşova Paktı işgaline karşı, cephe gerisinde direniş başlatmak amacıyla, İtalya'da gizli olarak örgütlenmeye gidildi.

Kontrgerilla, Gladyo, Süper Nato gibi isimlerle anıldı bu gizli örgütler.

*

"Pek çok ülkede gizli, paralel istihbarat ve silahlı operasyon örgütlerinin kırk yıldır var olduğu Avrupa hükümetleri tarafından ortaya çıkarılmıştır. Kırk yıldır bu örgütlerin demokratik kontrolden kurtulduğu ve NATO ile işbirliği halinde ABD gizli servislerince yönetildiği anlaşılmıştır."

Bu ifade, Avrupa Parlamentosu'nun Gladyo hakkındaki tespiti.

*

Örgütün İtalya'daki adı, kısa kılıç anlamına gelen Gladio iken, Yunanistan'da B-8 denilen Koyun Postu, Belçika'da SDRA-8, Almanya'da Gehlen, Avusturya'da Schwert, Hollanda'da NATO Command, İspanya'da GAL, Fransa'da Rüzgar Gülü, İngiltere'de Secret British Network olmuş.

NATO'nun en önemli üyelerinden Türkiye'de ise bugün Ergenekon olarak biliniyor.

Bütün ülkeler içindeki bu yasadışı gizli örgütlenmeleri temizledi.

Biz yine sona kaldık.

Sadece İtalya'nın kuzey kısmında, 139 yerde silah ve mühimmat deposu kurulmuştu.

Bugüne kadar Türkiye'de kaç yerde toprağa gömülü silah ve mühimmat deposu ortaya çıktı?