Kemal Bey’in Genel Başkan olmasının üzerinden tam 10 aydan fazla bir süre geçti...
Manşetler eşliğinde CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturtulan Kılıçdaroğlu’yla ilgili tavan yapan beklentileri tekrar etmeye bilmem gerek var mı?..
Zaman akıp gidiyor.
Yaklaşık 30 yıldır iktidar yüzü göremeyen CHP’nin yönetime gelemeyişi hep alternatif proje geliştirememesine ve kendisini yenileyememesine bağlanıyordu.
Bu yüzden olsa gerek Kemal Bey hızlı girdi...
Kararlıydı...
Makas değiştirdi...
Sert yaptı...
Gaf yaptı...
Ezberleri bozmak istedi.
Proje üstüne proje geliştirdi.
Sonuç mu?
Hiç sormayın!
Çünkü geçtiğimiz ay CHP Genel Merkezi’nin “seçim vaatleri” olarak duyurduğu “İller arası gençlik değişimi”, “Cumhuriyet Gençlik Evleri”, “Psikolojik Danışma Merkezleri”, “Gence Artı” ve en son “Yaz Tatillerinde Parça Parça Askerlik Hizmeti” gibi projelerin tümünden vazgeçildi.
Niye mi?
Bu projelerin bir kısmının AK Parti hükümetinin yıllardır uyguladığı resmi programlar olduğunun anlaşılması üzerine, yani “aşırma” olduğu için vazgeçildi.
Bir kısmından ise, “topluma anlatılamadığı” gerekçe gösterilerek vazgeçildi.
CHP’nin geriye sadece muhtaç her aileye 600 TL gelir öngören, oyları 600 TL’ye tahvil etmek isteyen, umut tacirliğini andıran “Aile Sigortası” projesi kaldı.
Seçimlere 72 gün kala gördüğünüz üzere büyük ümitlerle koltuğa oturtulan Kılıçdaroğlu’nun heybesinde başka proje yok.
Projelerin kimisi çalıntı çıktı, kimisi yanlış anlaşıldı...
Şimdi hesap uzmanı Kemal Bey’in elinde sadece “Aile Sigortası” var.
Onun da kaynağı yok.
Hani Kemal Bey ezberleri bozacaktı?
Ne gezer.
Dün gazetemizin manşetten verdiği haberden de takip ettiğiniz gibi CHP, ‘Torba Yasa’da yer alan 6 kanunu AYM’ye götürecek.
6118 ve 6119 sayılı kanunların birinci maddelerinde yer alan düzenlemeler, faizsiz sistemi benimsemiş yabancı sermayenin Türkiye’ye getirilmesini ve bu sermayenin Türkiye’de projelerde kullandırılmasını öngörüyordu.
Peki AYM’ye götürmelerinin gerekçesi ne?
Laiklik...
Biz Ankara Haber Merkezimizden Ali Eyvaz’ın deşifre ettiği CHP’nin basına kapalı grup toplantısında aldığı bu gizli kararı tartışırken, ajanslara, CHP’nin Mersin Akkuyu’ya nükleer santral kurulmasına ilişkin yapılan anlaşmayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceği haberi düştü.
Güler misin ağlar mısın?
Bizimle kara sınırı olan Bulgar’ın tüm nükleer riskini taşıyoruz...
Deniz sınırı olan Rus’un da...
Yetmiyormuş gibi nükleerden enerji üreten yabancılara yılda verdiğimiz 40 milyar dolar da cabası.
Bilemiyorum CHP tüm bunları ne akla hizmet yapıyor?
Muhabirimiz Hasan Tosun’a konuşan CHP’li Enerji Uzmanı Necdet Pamir, Türkiye’nin enerji sıkıntısının nükleer santrallardan değil, linyit, baraj, güneş ve rüzgar gibi doğal kaynaklardan karşılanabileceğini söylemiş.
Şapka çıkarmak gerekir her halde bu öneri karşısında!
Gördüğünüz gibi huylu huyundan vazgeçmiyor işte...
Kılıçdaroğlu kaptanlığında ezberleri bozacak denilen CHP, enerjiyi bile AYM’ye taşıyor.
Faizsiz yabancı sermayenin Türkiye’ye girişini laikliğe bağlıyor...
İyi mi?
Peki kaptan CHP’yi nereye götürdü derseniz?
Özetle: CHP’yi devraldığı günün bile gerisine götürdü...
Kurultay öncesi delegeler arasında “etnik köken ve mezhep fişlemesi” yaptıran zihniyetten başka ne beklenir ki?