LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Darbe Partisi kapatılsın!

Darbe Partisi kapatılsın!

- Lütfü Bey; AK Parti hakkında açılan kapatma davası Türkiye’nin gündeminden sonra AB ve ABD yetkililerinin de gündeminde. Son günlerde parti kapatma konusu içeride olduğu gibi dışarıda da sıkça konuşulur oldu. Biz de bu haftaki sohbetimize parti kapatmalar üzerine konuşarak başlayalım mı?
- Parti kapatılması konuşulacaksa, asıl Darbe Partisi'nin kapatılması konuşulmalı! Hani Türkiye'nin 1950’de demokrasiye geçişinden beri milletin desteğiyle işbaşına gelen partileri devirmek için habire darbeler düzenleyen Darbe Partisi var ya, işte asıl onun kapatılması konuşulmalı. çünkü Darbe Partisi kapatılmadan ne milletin desteğiyle işbaşına gelen partilere karşı düzenlenen darbelerin önü alınabilir, ne de milletin büyük desteğini almış partilerin kapatılmasının önü alınabilir. Dediğim gibi, asıl yapılması gereken Darbe Partisi'ni kapatmak! Böylece Türkiye'de askeri darbe yapılması devrini kapatmak. Şimdi diyebilirsiniz ki, bu nasıl olacak? öncelikle Darbe Partisi'nin yöneticisi olup darbe yapmış ne kadar general varsa hepsi hapishaneye kapatılacak. Belki daha önceki darbeleri yapan generaller şu anda yaşamıyor olabilirler; ama en azından 12 Eylül ve 28 Şubat darbesini yapan generaller yaşıyorlar. Bunlar derhal tutuklanıp hapishaneye kapatılacak. Zaten başka ülkelerde darbe yapan generaller çoktan tutuklanıp hapishanelere kapatıldılar. Dünyada darbe yapan generalleri hapishaneye kapatmayan tek ülke Türkiye kaldı. Bakın, darbe yapan generalleri hapishaneye kapatan ülkelerde artık bırakın bir darbeye teşebbüs edilmesini, bir darbenin lafı bile edilmiyor. çünkü askeri darbeye niyetlenecekler ömür boyu hapishaneye kapatılacaklarını biliyor. Yani askeri darbe yapanları hapishaneye kapattığınızda, aynı zamanda Darbe Partisi'ni de kapatmış oluyorsunuz. Darbe yapmanın yollarını da kapatmış oluyorsunuz. Siz demokrasinin, Meclis'in, partilerin kepengini kapatan, yüz binlerce insanı hapishanelere, işkencehanelere kapatan Kenan Evren gibi generalleri hapishaneye kapatmazsanız, bu ülkede askeri darbelerin yolunu kapatabilir misiniz? Bu ülkede darbelerin yolunu kapatmak istiyorsanız, önce Darbe Partisi'ni kapatacaksınız! Darbe Partisi'ni kapatmak için de önce darbe yapan ne kadar general varsa hepsini ömür boyu hapishaneye kapatacaksınız! Görün bakalım o zaman darbe yapmaya cesaret eden çıkar mı?
TANK TAKIMI HALK TAKIMINA KARŞI!
- Hükümet'in "provokasyon olabileceği" gerekçesiyle 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanmasına izin vermemesi ve güvenlik güçlerinin bu konuda sert tutum göstermesi ile ilgili tartışmalar hâlâ gündemde. Nasıl değerlendiriyorsunuz tüm bu olup bitenleri?
- Demokrasilerde devletin sopasına sarılarak değil, demokrasinin ipine sarılarak sorunlar çözülür! Ancak şimdi demokrasiden, özgürlüklerden bahseden DİSK’in, 28 Şubat döneminde devletin sopasına sarılan darbeci generallerin baş destekçilerinden biri olduğu da görülmüştür. DİSK’in, 28 Şubat döneminde Erbakan Hükümeti’ni devirebilmek için “halk takımı”nın karşısına “tank takımı”nı çıkartanlardan biri olduğu görülmüştür! İşin bir yanı bu; işin diğer yanı da şu. Provokasyon yapmak isteyenler Taksim Meydanı'nda provokasyon yaparlar da, başka bir meydanda, mesela çağlayan Meydanı'nda provokasyon yapamazlar mı? Yeter ki provokasyon yapmak istesinler, bunu her meydanda, her alanda yaparlar. Sonunda ne oldu; Taksim'de provokasyon önlenecek diye İstanbul'da tansiyon tavana vurdu! En acımasız savaşlarda bile dokunulmayan hastaneleri gaz bombalarının hedefi yapan bir polis devleti görüntüsü doğdu. Bu görüntüden asıl zarar gören de AK Parti Hükümeti oldu. Ve nihayet üzerinde durmamız gereken bir başka husus da şu. Yasakçılıktan yana mı olacağız, yasakçılığa karşı mı olacağız? özgürlüklerden yana mı olacağız, özgürlüklere karşı mı olacağız? Her yasağa, her özgürlük kısıtlamasına bir gerekçe bulanlardan mı olacağız? İstendikten sonra her yasağa, her özgürlük kısıtlamasına bir gerekçe bulunur. Gerekçesini bulup yasakçılık yapmaya kalkışırsanız, başkalarının size uygulayacakları yasaklara da karşı çıkamazsınız. Başkalarının özgürlüğünü kısıtlarsanız, sizin özgürlüklerinizin kısıtlanmasına da karşı çıkamazsınız. "Ayak takımı"nın karşısına devletin dayak takımını çıkartırsanız, yarın devletin size dayak atmasına da karşı çıkamazsınız! Demokrasinin ipine sarılmazsanız, devletin sopasına da karşı çıkamazsınız!
DİRENENLER DEĞİL DİLENENLER SUçLANSIN!
- Holding medyası 12 Mart askeri darbesi sonucunda idam edilen Deniz Gezmiş gibi gençleri şimdilerde Kemalist'miş gibi gösterme gayreti içinde. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Deniz Gezmiş'ler konusunda Kemalist kesimde de, İslâmcı kesimde de yanlış kanaatler var. öyleyse Deniz Gezmişler'in ne olup ne olmadıklarını kısaca da olsa ortaya koymakta yarar var. Kemalistlerin şimdi göstermek istediklerinin aksine Deniz Gezmiş'ler Kemalist değil, Marksistti. Genel anlamda kendilerine “Sosyalist” derlerdi, ama “Kemalist” demezlerdi. Zaten Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını Kemalist rejimi koruyup kollamak için darbe yapan Kemalist generaller yakalatıp, askeri mahkemede yargılatıp, idama mahkum ettirmediler mi? Deniz Gezmiş ve arkadaşları da Adnan Menderes ve arkadaşları gibi darbeci generallerin emrindeki bir mahkemece idama mahkum edilmediler mi? Peki hiç kimseyi öldürmedikleri halde idama mahkum edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının işlediği en büyük suç neydi? Amerikan askerlerini kaçırmaktı. Deniz Gezmiş ve arkadaşları Türkiye'nin bağımsızlığına göz diken Amerikan emperyalizmine düşman olmanın refleksiyle Amerikalı askerleri kaçırmışlardı. Ancak dün Deniz Gezmiş'lerin bu yaptıklarını, bugün Amerikan emperyalizmine karşı mücadele eden İslâmcı direnişçiler de yapmıyorlar mı? Suçlanacaksa ne Deniz Gezmiş gibi sosyalist eylemciler, ne de İslâmcı direnişçiler suçlanmalı. Suçlanacaksa ülkelerin bağımsızlığına göz diken, ülkelere tecavüz eden, ülkeleri sömüren Amerikan emperyalistleri suçlanmalı. Suçlanacaksa ülkelerini emperyalistlere peşkeş çeken işbirlikçiler suçlanmalı. Suçlanacaksa emperyalistlere direnenler değil, bir köpek gibi emperyalistlerden kemik dilenenler suçlanmalı!


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi