AK Parti için yüzde 58'in altı başarısızlıktır
Siyasi partilerin televizyonda reklâm yayınlatmasını tuhaf karşılayanlara rastlıyoruz. "Ne o, herhangi bir mal gibi..." deyip yadırgıyor bazıları.
Aslında öyle değil.
Haber bülteni içinde, tartışma programında yapılan da farklı mı sanki?
Siyasi parti lideri konuşur, haber olur.
Onun yardımcısı çıkar, stüdyoda diğer partilerin mensuplarıyla fikir tartışmasına girer, hepsini oturur seyrederiz.
Reklâmdaki tek fark, aynı bandın dönüp duruyor olması.
Meydanlarda yapılan konuşmalar banttan ne kadar farklı, onu da ayrıca tartmak gerek.
* * *
CHP televizyon reklâmlarına erken başladı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu çıkıyor, yarım dakika içinde, güzel sesiyle kendini tanıtıp "herkesin rahaaat bir nefes alacağını" söylüyor.
12 Haziran seçiminde hangi partiye oy vereceğini bilmeyen seçmenler için etkileyici sayılır.
Kararsız diye nitelenen kişiler o reklâmı gördüğünde, "Hah" diyebilir, "İşte bu... Mademki rahat bir nefes alacağız, oyumuzu bu adamın partisine verelim. Bak ne güzel anlatıyor."
* * *
Etkilenen etkilensin de...
Ufak bir sıkıntı var burada.
Televizyonlarda dönüp duran o reklâmın 'taklit' olduğu ortaya çıktı.
Ülke tv'den öğrendik.
ABD seçimlerinde vaktiyle baba Buş'un rakibi olan John Kerry, "Benim adım John Kerry, ben böyle düşünüyorum" demiş.
Obama'yla kapışan John Mc Cain de o sözü çok sevmiş olmalı ki aynı kalıpla çıkmış seçmenlerin karşısına.
"Benim Adım Mc Cain, ben böyle düşünüyorum."
CHP lideri de aynı şekilde konuşuyor:
"Ben Kemal Kılıçdaroğlu" ile başlayıp "Ben böyle düşünüyorum" ve "Ben buna inanırım" ile bitiriyor.
* * *
Sıkıntı dediysek, bana göre hava hoş.
CHP adına, Kemal Bey adına var, varsa bir sıkıntı.
Taklit edilen sloganların orijinallerini kullananlar, seçimi kazanamayan adaylar.
Kampanyası boyunca, benim adım şu, ben böyle düşünüyorum diyen John Kerry, seçimi Buş'a karşı kaybetmişti.
Aynı sözle seçmenlere seslenen Mc Cain de Obama'ya kaptırmıştı kuyruğunu yani seçimi.
* * *
Kemal Bey'i o şekilde konuşturanlar, belli ki gerçekçi davranmışlar.
Daha baştan, seçimden galip çıkamayacağını kabul etmişler.
Eğer önümüzdeki seçimde CHP için iktidar ihtimali görseydiler yahut en azından ona inansaydılar, seçim kaybedenlerin sloganlarını değil, kazananlarınkini tercüme ederlerdi.
Geçmiş olsun.
* * *
Zaten bütün kamuoyu araştırmaları, CHP tarafından yaptırılanlar da o 'bütün' içinde, birinci parti olarak CHP'yi göstermiyor.
Yüzde 30 mu alacak, 35 mi, 40 mı diye bakıyorlar; Kemal Bey'in de çıktığı en yüksek nokta 40.
Her durumda ana muhalefet.
Aslında Kemal Bey'in yerinde olsam, 12 Eylül'de yapılan referandum sonuçlarını esas alırdım.
Ve şöyle derdim: "AK Parti için, yüzde 58'in altında alacakları her sonuç, başarısızlık sayılmalı."
Maksat muhalefetse, salla gitsin!
Dilinde kemik mi var Allah'ını seversen!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.