Ben, yoksulluğu tarihe gömeceğiz
İddia ile birlikte tavsiye ediyorum, Kemal Bey'i dinlemek, iyi geliyor. Sadece reklamlarda değil, miting meydanlarındaki konuşmaları da ferahlık verici.
Tut ki nane şekeri.
* * *
İstanbul'a ikinci bir boğaz açmak gibi projelerle falan ilgilenmiyor Kemal Bey.
Boş işlerle uğraşacak vakti yok.
Çılgınlıklara kafa yoracak adam değil o.
'Çılgın' kelimesinden 'deli' yorumu çıkarmasını da yadırgamayın.
Hele, yakın zaman önce fırtına gibi esen "Çılgın Türkler" bahsine hiç temas etmeyin.
O bahiste, kimsenin aklına 'deli' anlamını yakalamak gelmediyse, kabahat Kemal Bey'in midir?
* * *
İstanbul'a bir kanal açmak ve Boğaz'ımızdaki tehlikeyi ortadan kaldırmak, hayalperestlerin işi olabilir.
500 yıllık hayal, 500 yıllık rüya ifadeleri de buna işaret ediyor nitekim.
Kanuni, henüz petrol yokken, patlama veya sızıntı tehlikesi mevcut değilken, tankerlerin birbirine veya kıyıdaki yapılara çarpma ihtimali bulunmuyorken, ne diye ikinci bir boğaz açmayı düşündü ki, bu arada bunu da iki satır düşünelim.
Yoksa öyle bir tehlike bulunmasa bile açılması mı gerekiyordu?
Neyse, o türlü düşünceleri Tayyip Bey'e bırakalım ve biz Kemal Bey'in sözlerine dönelim.
* * *
Balıkesir'deki konuşmasında şöyle dedi:
"Ben, yoksulluğu tarihe gömeceğiz."
* * *
Biz, bu sözü çok sevdim.
Siz de ey aziz ve muhterem okurlar, bu tür ifadelere takılma!
Malumunuz, dil, yaşayan bir şeydir ve böyle hamlelerle zenginleşir.
Ayrıca şunu da akılda tutmakta yarar vardır, herkes hatalı cümle kurabilir. Ben de bugüne kadar ne cümleler sarf ettik.
(Tashih servisine not: Yukarıdaki cümleler olduğu gibi kalsın, yanlışlık yok.)
* * *
Gelelim seçim konusuna.
Geçen gün bir kanalda (tv kanalından bahsediyorum, Süveyş ve Panama falan değil) bir alt yazı geçiyordu:
"Seçimin galibi belli, ikinci kim olacak?"
Doğru mu?
Değil.
* * *
Seçimden birinci çıkacak parti belli, tamam.
Fakat hangi partinin ikinci olacağı da belli şimdiden.
Üçüncü de belli.
Hatta dördüncü de.
* * *
Aksini iddia eden bir babayiğit çıkarsa, anahtarına bahse varım.
Peki, böyle seçim olur mu?
Oluyor işte.
İlk dört partinin sıralaması belliyken, 12 Haziran'da seçime gireceğiz.
Bilinmeyen, sadece hangisinin yüzde kaç alacağı.
Birinci olan birinci olacak da yüzde kaçla?
İkinci, ikinci olacak da yüzde kaçla?
Üçüncü ve dördüncü de aynı.
* * *
Siz böyle bir seçim hatırlıyor musunuz?
Ben hatırlamıyoruz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.