Bir yıldız kaydı gökyüzünde...
1967 yılında Konya’da kurulan ve birkaç yıl içerisinde ülkenin tümü üzerinde etkili olan Mücadele Birliği’nin Genel Başkanı Necmettin Erişen hakkın rahmetine kavuştu. Hayatı boyunca milleti için çalışmış, cefa çekmiş ve bedel ödemiş bir yiğit insanımızı kaybettik. Bu ani vefatı hepimizi üzdü. En zor günlerinde dahi onurlu duruşunu muhafaza etmiş örnek bir mücadeleci... Her zaman toplumun menfaatlerini kendi menfaatlerinin önünde tutmuş sessiz bir yanardağ... Arkadaşlarına alabildiğince hoşgörülü, İslam düşmanlarına da sıkılmış bir yumruktu o... Milletimize, inançlarımıza düşmanca saldırılar karşısında dik duruşu ile örnek bir şahsiyetti. Dünya nimetlerini önemsemez, Allah(cc)’ın rızasını kazanmak için gece gündüz çalışırdı. En son görüştüğümde Adana’da olduğunu ve bahçe işleriyle uğraştığını öğrendim. Zeytin bahçesinin bakımıyla ilgilendiğini; ayrıca nar üretimini de önemsediğini, bunun için de hazırlıklarının olduğunu söylemişti. O bahçede istirahat için uyumaya çekildiğinde ebedi yolculuğu gerçekleşmiş...
Mücadele Birliği içinde Adana ve Konya’da başlattığı İslam’ı anlama ve anlatma hareketini devam ettirmek için İstanbul’a gelmişti. Kendi ifadesiyle “Mücadele Birliği başlangıç itibariyle İslam'a gönül vermiş arkadaşlar tarafından kurulmuştur. Bu arkadaşlar hem ibadi, hem fikri, hem siyasi olarak İslam'ı yaşamaya azmetmiş arkadaşlardı. İslam'ı anlamak ve anlatmakla kendilerini görevli sayıyorlardı”. O günlerde Necmettin Erişen’in yayınladığı Gerçek Emperyalizm ülkemizde ve dünyadaki olayları anlamada idealist gençlere rehber oluyordu.
Mücadele Birliği’nin 12 Mart muhtırası ile gelen yönetim döneminde kapatılmasına rağmen “Tabelalar iner mücadele devam eder” sloganı ile çalışmalar sürdürüldü. Ancak daha sonra malum dağılma süreci yaşandı. Sağlığında İstanbul’da kimi zaman bir vakfın faaliyeti veya bir sosyal aktivitenin içinde birlikte oluyorduk... Bir sohbetimizde dağılmanın ardından geçirdiği zor günlerini anlattı. Ayakta kalabilmek için çocuklarıyla birlikte nasıl çalıştıklarını dile getirdi. Kendi yöntemleriyle tereyağı üretimi yaptığını ve bunu satarak geçinmeye çalıştığını söyledi. Necmettin Erişen’in işsiz kalıncaya kadar dünya ile ilgili bir hesabı olmamıştı... Eşi en sonunda kendi kararıyla Üsküdar’da çok küçük bir dairenin ön ödemesini yakınlarından borç alarak, ziynetlerini satarak yapmış ve aileye bir yuva kazandırmıştı... Anlattığına göre muhterem eşi çok sabırlıymış... Hastalığında dahi onun çalışmalarına devam etmesine engel olmamış. Necmettin Erişen “Adana’da çalışmalarımız devam ederken eşimi evde hasta bırakıp çıkmıştım. İstirahat eder geçer diye düşünmüştüm. Çalışmaların aksamasını istemiyordum. Yorgun-argın eve dönerken caddede karşıdan gelen bir hanımın yere düştüğünü gördüm. Koşarak yardım için yanına gittiğimde eşim olduğunu fark ettim. Kendi imkanlarıyla doktora gitmek için çıkmış, ama gücü yetmemişti, hata etmiştim...”
Kanla atılan imzalar...
1968 yılında başlayan öğrenci hareketleri içerisinde sadece komünizmi değil, kapitalizmi, siyonizmi ve masonluğu iyi bilen; ülke ve dünya sorunlarını doğru değerlendirip çözüm üretebilen, milletimize hizmet edebilecek kadroyu yetiştirmek önemliydi... Kim ne derse desin halen değerli hizmetlerde bulunan birçok arkadaşımız bu yapı içerisinde az veya çok bulunmuşlar ve feyizlenmişlerdir. Bu hizmetlerin hepsinde Necmettin Erişen’in önemli katkıları olmuştur.
Cuma günü Necmettin Erişen ile birlikte hayata veda eden birçok arkadaşımız için Üsküdar Yeni Camii’nde hatim duası okutuldu... Torunu hafız olmuş, Mustafa’nın oğlu onun için Yasin okudu... Bu merasime Mücadele Birliği’nin kurucularından Erişen’in dava arkadaşı Yavuz Aslan Argun da katılmıştı... 12 Mart dönemi Nihat Erim hükümetinin İmam-Hatip Okulları’nın kapatılması için karar almayı planladığı sırada Necmettin Erişen’in okulların kapatılmaması için imza topladığını ve Ankara’ya gönderdiğini söyledi. Ancak imzaları kanlarıyla atmışlar... Hükümet kapatma kararını almaktan vazgeçmiş. Sadi Koçaş’ın hatıralarında bu olayı gündeme getirdiğini söyledi. Necmettin Erişen gözü pek, davası için bedel ödemeye hazır bir isimdi. O milletimizin birlik ve beraberliği için, İslam’ın yücelmesi için yemin edenlerdendi;
“Davamızda candan maldan canandan edilsek de
Ebedi mahrumiyet çilekeşlik içinde
Lakin yaşasın millet diye zafer peşinde koşacağız, koşacağız, koşacağız”
Kendisini rahmetle anıyorum; Allah(cc) eşine, evlatlarına, yakınlarına ve sevenlerine sabırlar ihsan etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.