- Lütfü Bey; CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, son PKK saldırısında çok sayıda şehit vermemizin nedeni olarak tutuklu generalleri gösterip, “Herkes hapiste, ordunun morali bozuk olduğu için şehitler veriliyor” derken, Atatürkçü Düşünce Derneği gibi Kemalist çevreler, tutuklu generallerin derhal serbest bırakılmasını ve ordunun Kuzey Irak’a girip PKK’ya karşı bir harekat yapmasını istiyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Dünyanın en güçlü ordusu ABD ordusundaki general sayısının üç katı generale sahip olduğumuza ve tutuklu generallerin sayısı ordumuzdaki mevcut generallerin yaklaşık dokuzda biri olduğuna göre, demek ki generallerimizin dokuzda sekizi görev başında. Ve demek ki CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Herkes hapiste, ordunun morali bozuk olduğu için şehitler veriliyor” derken gerçeği saptırmakta. Bakın 13 şehidin verildiği son PKK saldırısında ölümcül yaralı askerleri kurtarmak için telsizle helikopter istendiği, ancak komuta merkezinin “O ateşin ortasına helikopter indiremeyiz. Analar yine asker doğurur ama helikopter doğurmaz” dediği şeklinde medyada haberler yer aldı. Bunlar da şu ana kadar yalanlanmadı. Milyonlarca dolara alınan askeri helikopterler, ateş altında kalmış birlikleri, ölümcül yara almış askerleri kurtarmaya yaramayacaksa, ne işe yarayacaklar acaba? Şimdi gel de dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız’ın, askeri helikopterle ailesini pikniğe götürdüğünü hatırlama. Şimdi gel de 17 şehit verildiği bir günde dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu’nun Antalya’da tatil yapıp golf oynadığını; dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın eşiyle karşılıklı göbek atıp Fenerbahçe’nin galibiyetini kutladığını hatırlama. Ordunun morali bozuksa, bu gibi şeyler yüzünden bozuk olamaz mı acaba? Şimdi gelelim Kemalist çevrelerin ordunun Kuzey Irak’a girip PKK’ya karşı bir harekat yapmasını isteyen yaklaşımlarına. Eğer böyle bir harekat yapılacaksa, o ordunun en önünde PKK’lılarla göğüs göğüse çarpışacak generaller ve de general çocukları olmalı! Onların da hemen yanı başında “Ordu Kuzey Irak’a” diyen politikacıların, medya yöneticilerinin, yüksek bürokratların, büyük iş adamlarının askerlik çağına gelmiş çocukları olmalı. PKK’ya karşı verilen binlerce şehidin içinde bir tane generalin, güçlünün, zenginin çocuğu var mı? Bu uğurda hep garibanların çocuğu şehit olmadı mı? Artık kimse gariban çocuklarına güvenip 5 yıldızlı tatil mekânlarında masmavi sulara dalıp çıkarak, buz gibi içkisini yudumlayarak, “Ordu Kuzey Irak’a” diye nutuk atmamalı.

IRAK GİBİ LİBYA’YI DA

ÖZGÜRLEŞTİRİYOR ABD!

- ABD ve NATO, Libya’yı diktatörden kurtarmak, oraya özgürlük ve demokrasi götürmek gerekçesiyle bu ülkeye karşı başlattıkları operasyonu daha da hızlandırma kararında. Geçenlerde Türkiye’ye gelen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da bu konuda görüşmelerde bulundu. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?

- ABD başta olmak üzere emperyalistlerin “Libya’yı diktatörden kurtaracağız, oraya özgürlük ve demokrasi götüreceğiz” demesi, Libya Irak gibi olacak demektir! Nitekim Libya Irak gibi bölünmektedir. Emperyalistlerin “böl, yönet” taktiği Libya’da da hayata geçirilmektedir. Görülüyor ki emperyalistlerin Irak’a saldırısı ile Libya’ya saldırısı benzerlikler arz etmektedir. Irak’ta olduğu gibi Libya’da da emperyalistlerin savaş uçakları bebek, kadın, yaşlı demeden sivil halkın üzerine bomba yağdırmaktadır. Bu da Libya’yı diktatörden kurtarmak, oraya özgürlük ve demokrasi götürmek adına yapılmaktadır. Bu yöntemle mi Libya özgürlüğe, demokrasiye kavuşacaktır? Belli ki Irak gibi Libya da özgürlüğe, demokrasiye kavuşmak konusunda hüsrana uğrayacaktır. Sonuçta Irak gibi Libya da bölünüp parçalandığıyla kalacaktır. Muhtemelen şimdi bize şu soru sorulacaktır: Peki Irak, Libya, Suriye gibi Arap, Ortadoğu halkları tepelerine çöreklenen diktatörlerden kurtulmasın mı? Elbette kurtulmalı. Halklar hanedanlığa dönüşen diktatörlüklerden kurtulmak için ayaklanmalı. Ancak halklar diktatör denilen küçük şeytandan kurtulayım derken, ABD gibi büyük şeytana sarılmamalı! Kendisini kurtarması için büyük şeytandan medet ummamalı. Büyük şeytanla işbirliği yapmaya kalkışmamalı. Ülkesinin diktatöründen kurtulmak istiyorsa, kendi gücüyle, kendine güvenerek bunu yapmalı. Elin yardımıyla gerdeğe giren, elin avucuna düşeceğini unutmamalı!