Üzerimize olsun
Memleketin yolları eskiden taştan imiş, şimdi her taraf asfalt hatta duble yol.
Issız dağ başı da olsa, geniş düzlük de olsa, yolların kalitesi yükseltiliyor.
Kayseri'ye veda ederek Malatya istikametine doğru yola düştük.
Erciyes'e el salladık ayrılırken.
***
Kayseri'den Gürün'e kadar epey mesafe.
O yolda git git bir benzin istasyonu yok.
Yakıt bitti bitecek...
Tam Gürün girişinde bir istasyon bulduk ve hemen daldık.
Meğer çok kişi bizimle aynı durumdaymış.
Bir kalabalık ki sormayın.
Kamyon, otobüs, otomobil, minibüs, traktör...
Patronun keyfi iyi.
Çayı da helâyı da İstanbul seviyesinin üstüne çıkarmış.
Muasır medeniyeti aşmak, başka nedir ki!
***
İlçenin içine doğru ilerleyince, beş altı istasyona daha rastladık ama onlar sakin ve huzurlu görünüyordu.
Uzun süren yoldan sonra insanlar ilk rastladıkları benzinciye dalıyor.
Nereden bileceksin.
Bir daha yolum düştüğünde sonrakilere giderim.
***
Darende'de Somuncu Baba'ya bir selâm verip yola devam ediyoruz.
Darende Malatya arasındaki yol inşaatı tam gaz gidiyor.
Sanki bütün memleket işi gücü bırakmış, herkes o yolu bitirmeye kilitlenmiş.
Toz toprak içinde adım adım ilerlenen yol tamamlandığında güzel olacak.
***
Bir yeri insana sevdiren ne havası, ne suyu...
Karşılaştığı kişilerin tavrı en başta gelir.
Güleryüz, tatlı dil...
Malatya'da ve Elazığ'da karşılaştığımız misafirperverliği anlatmaktan aciz durumdayız.
Önceleri bizde ikramı abartmak ve her konuda ısrar etmek anlayışı vardı.
Misafir gak diyene kadar...
Yedirmek içirmekte sınır tanımıyorduk.
Artık öyle değil.
Misafir gelen kişinin kararlarına, isteklerine saygı duymak zorunda olduğumuzu biliyoruz.
Böylesi daha güzel.
***
Malatya'da ve Elazığ'da görüştüğümüz dostlarımızla kardeşten ileri yakınlık kurduk.
Eski Malatya olarak bilinen Battalgazi'deki eserler yenileniyor.
Ulucami ve kervansaray, asırlara uzanan bir ihtişamla karşılıyor ziyaretçileri.
Arslantepe'de kazı çalışmaları devam ediyor.
Altı bin yıl öncesinin kerpiç sarayı, bürokrasinin ilk uygulandığı yer olarak kayıtlara geçmiş.
***
Allah'a emanet diyerek veda ettiğimiz Malatya'da esenlik gördük; huzur ve mutluluk yakaladık.
Aynı şekilde Harput da bize tarihten gelen rüzgârları getiren bir yer oldu.
Hüseynik'ten çıktık şeher yoluna, gide gide Hazar Gölü kıyısına geldik.
Niyetimiz, oradaki tesiste önce çay kahve içmek sonra yemeğe geçmek.
Gariptir, bir garson gelip de ne istersiniz diye sormadı.
Biz de biraz oturduk ve kalktık; o vazifeyi başka yerde hallettik.
Akşam değerli dostlarla bir araya geldik ve çok keyifli sohbete daldık.
Derken bir yağmur başladı ki Elazığlı arkadaşlar "Biz hayatımız boyunca bu mevsimde böyle yağmur görmedik" dediler. Allah'ın rahmeti...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.